Feminazileştiremediklerimizden misin?

8.3K 696 226
                                    

Omzuna attığı okul çantasıyla birlikte adımlarını yağmur suyu akan mazgallarda savruk bir biçimde attı.
Yağmurlu bir günde beyaz bez sneaker giymek pek akıl kârı değildi elbette.
Lakin haziran mevsiminde bir kavurucu çöl sıcağı bir Amazon yağmur ormanları arasında gidip gelen dengesiz hava durumu da akıl kârı değildi.

Faruk ve Selim bugün okula erkenden gelmişlerdi.
Devam hakkı olmayanların çaresizliği demek Nuri Bilge Ceylan film senaryolarına konu olabilecek bir yalnızlık içermek demekti.
Okulda kimseler kalmamışken ve dönemin sonunda sınıflar bomboş kalmaktan echo yaparken dahi gelmekle hükümlü kişilerdi onlar.

Çünkü playstation oynamak için devamsızlık yapmışlardı tüm sene.
Kışın gün aydınlanmamışken karanlıkta okula gitmek işlerine gelmemişti ve tüm gün evde pineklemek daha cazip bir fikir gelmişti.
Bedelini ise şimdi boş kolon,petekler ve sıralar olan ıssız sınıflarda geçiriyorlardı.
Devamsızlık hakkının dibine ekmek bananların trajik senaryosuydu.

Efkan ise sabah duşunu almış,yarınlar yokmuş gibi kahvesini hüpletirken cildine maske yapmıştı. Çünkü o buna değerdi ve yüksek işlevli zekasını tatmin edecek binlerce aktivite varken boş okulda boş kolonlara bakmak için vakit harcayacak olmak küfür etkisi yaratıyordu.

Sınıfa geldiğinde kıkır kıkır her zaman konuşacak bir şey bulan ama üniversitede birbirinin adını dahi anmayacak olan kızlara bir bakış atıp yan bir bakış atıp sırasına adımladı Efkan.
Simge ve Kardelen,yeniden dünyanın varoluşundan beri popolarını o sıraya zamklamış gibi yağmur çamur fırtına demeden oturuyordu.

"Devamsızlık hakları var bide !" diye tısladı ve pasif agresif bir edayla omzundaki çantayı devirip sıraya bacak uzattı Efkan.
Kesinlikle daha işlevli bir şeylerle uğraşabilirdi.

Boş Word sayfasını açtığında telefon ekranına bomboş bir bakış yollayıp uzunca süre düşündü.
Kitap yazmak isteyenler nasıl yazıyordu acaba? Efkan "selamunaleyküm ağalar."diyerek giriş yapacak kadar dağınık hissediyordu.
Baş karaktere de bir isim gerekliydi.
O an yeni bebek sahibi olacak anne moduna bürünüp Google arama motoruna isimler anlamları diye arama yaptığında şimdiden bıkmış hissediyordu.

Sınıfın kapısı yel gibi çarpıldığında var olmayan odağı da kayıp gitmişti ellerinden sabun gibi.
Efkan üç buçuk atan ifadesiyle gözlerini kapıya dikti.
Ama çikolata tenli ,uzun iri bir adam görememişti kapıda.

Hilal orada mevcut bulunuyordu.
Hilal,Merve,Şevval,Zehra ve daha da beteri Rojin ile Esma da kapıda dikiliyordu.

"Kızlar."diye mırıldandı Kardelen ıslak mendille sırasını silerken.
"Kapıyı çarpmazsanız iyi olur bir dahakine,yan tarafta ders işleniyor !"

Hilal kızı bir sinek gibi savuştururken "Faşizme karşı bacak omuza."yazılı beyaz bir kumaşa siyah kalemle yazılmış pankartı araladı.

"Hassiktir."diye tısladı Efkan.
Bu Denis tarafından yedi yirmidört dayak yemekten çok daha ağrılı bir süreçti. Bilen bilirdi Hilal'in her şeyi politikleştirmek,her şeye duyar kasmak ve her mevzuda bilirkişi olmak gibi huyları vardı.

"OKULUMUZDA FAŞİST ,İS-TE-Mİİ-YOR---UZ!"diye gürleyen kızların sesiyle birlikte ağzında simidi havada kapmış martı gibi duraksayan Selim duruyordu.
Ağzında asılı simit ve elindeki ayranla ,gözleri buram buram korku dolmuştu.
Faruk ise "Yapacağın şakayı sikeyim Efkan..."diye ağız oynatırken Zehra hırsla adımladı sınıfın ortasına.

"IRKÇI BİRİYLE AYNI OKULDA OKUMAK İSTEMİYORUZ..."diye gürledi kız yarısı yeşile boyalı saçlarıyla.
"İMZA TOPLAYIP EFKAN DENEN IRKÇI KAFATASÇI FAŞİSTİ OKULDAN GÖNDERİYORUZ."

"LAN SİZ HASTA MISINIZ !"diye gürledi ve sırayı sertçe ittirip duvara çarparken ayaklandı Efkan.
"Yok, bu ne tavırlar tecavüzcü gibi itham ediyorsun!"

"Fırsatını bulsanız yaparsınız!"diye gürleyen Hilal yeniden celalenirken.
"IRKÇI! Sıralara vuruyor! Erkek egemen şiddete maruz kalıyorum!"

"LAN MANYAK MISIN!"diye gürledi ve sabır dilendi Efkan.

"İşinize gelmeyen kadınları manyaklıkla itham ediyorsunuz. Sen siyahi bir kadının doğurduğu siyahi bir bireyi...."

"LAN ÇOCUĞUN ANASI NE ALAKA !"diye gürledi Efkan ve son kalan sinir harbiyle bir küfür savurdu.

"Sizce ne olduğunu anlayıp bir de Efkan'ın kendisini ifade edebilmesi için müsade etmemiz...."dedi Kardelen ayağa kalkarken.

"Pick me."diye mırıldandı kızlardan biri.
"Sizin gibi kadınlar var oldukça böyle erkeklerin arkasında durdukça ! Sen öldürülünce biz arkanda duracağız mahkemende sana Kardelen!"

"Pick me de pick me."diye gürledi Efkan.
"Pickleyeceğim ağzını en sonunda ama ha!"

"Sus oğlum.."diye tısladı Selim araya girerken.
"Küfür etme."

"Sen siyahi bir bireyi aşağıladın!"diye gürledi Hilal hırsla.

"Aşağılamadım!"

"Aşağıladın!"

"ÇIKAR GÖSTER ,BEN ÇIKARIR GÖSTERİRİM!"diye gürledi Efkan kıza tersçe bakış yollarken.

"TERBIYESİZ ADAM!"diye gürledi kız.
"KADIN DÜŞMANI IRKÇI FAŞIST TOKSIK MASKÜL...."

"FEMİNAZİ!"diye gürledi Efkan kızın yanından sinirle geçerken.
"FEMİNAZİ KARENGİLLER !"

"Ne dedin sen !"diye gürleyen kız Efkan'ın omzuna bir yumruk indirmişti.
Her ne kadar karşısındaki tulum gibi olan Hilal olsa da Efkan'ın ona karşılık veremeyeceğini biliyordu.
Fiziksel anlamda boyları posları eş olsa da Efkan'ın ona kadın olduğu için varamayacağını bildiği için inatla bağırıp,tokat savurmaya devam ediyordu.

Efkan koridordan hızla bahçeye doğru koşturdu.
Peşinde kendisini yeni bir şeytan olarak tanımlayan kız grubu "Telefonlarını" çıkarırken şimdi mahvolduğu gerçeğiyle bir küfür daha savurdu istemsizce.
Efkan birazdan her yerde tacizci olarak ifşası düşecek halde kendi ana babasının bile yüz çevirdiği ırkçı çocuk olabilirdi.

Derken mucizevi bir olay yaşanmıştı.
Erkekler tuvaletinin önünden geçerken kapı aralığından bir el ona uzanmış,ensesinden sertçe kavramıştı.
Efkan,ışık hızında ıssız tuvalete çekildiğinde kalabalık grup bahçeye koşturmaya devam ediyordu.

Efkan soluk soluğa tuvalet duvarına yaslanmak istese de çok daha sıcak ve küt küt atan bir göğüse yaslanmıştı.

"Amına koduğumun salağı !"diye fısıldadı ses gür bir akarsu gibi çınlarken.


Nau  Nau !Where stories live. Discover now