SIRADAN HER GÜN

94 50 4
                                    

İş yerine gelmek üzereydi. İnsanlar o saatlerde hep aynı üzerelikte, bir nebzede olsa aynı amaç üzerindelerdi. Herkes işine yetişme, işine varma telaşı. Açık havada olsa yine kokular aynıydı. Hemen herkes sima olarak birbirini tanısada suratlar asıktı. Selamsız köyün ahalisiydiler. 
Herkesin biraz susmuşlukları, biraz yutmuşklukları, birazda mecburiyetleri ne insafsızlıktır ki bazılarınında haketmeyişlikleri vardı. Cadde üzerinden büfeye varmak üzereyken yoldan geçen beşyüz milyarlık araba ve içindekine bakarak
_ İşte bakın bir işçinin yirmi yılı boyunca emeği ile mücadele ettiği kazancı kıçının altına sermiş bir güzel üzerine oturmuş. Hemde benim yarım kadar yaşamışlığıyla.
Büfeye girip son bir kaç bozukluğuyla poça almak isterken gözü bir başkasına ilişiyor.
_ Bakın bu kadıncağız da kocası çalışmadığından ve üniversiteye hazırlanan evladının umudunu, hayallerini kendi umudu bilip yirmi erkeğin içerisinde yirmisine bedel delikanlılık ve mertlikle çalışıyor.
İşyerine  girerken yol güzergahları gereği bir kızcağızın peşi sıra yürüyen iki kişilik erkek müsvettelerinin beş saniyelik konuşmalarına kulak veriyor. 'Nasıl fiziği var be. Bunu şöyle evireceksin şöyle çevireceksin'
Kız ise işyerine yetişme telaşı belkide aklındaki evlilik hülyalarıyla hızlı adımlarla tüm bu namussuzluklara susup duymadan gidiyordu.
İnsanlar birbirinden habersizce fakat birbirlerinin zihinlerini işgal ederek bu namussuzluğun birer dişlisi olmaya devam ediyorlardı. Evinden işerine varıncaya kadar gördükleri hep kötülük kontrolünde bir yaşayış silsilesi vardı adeta. İyilik mi? İyilikse biraz susmuşluk, biraz yutmuşluk, biraz haketmeyişlik, biraz görmezden gelişlerin ezikliği altında bir yerdeydi. Herkes kendisinde olan o iyiliği öylesine gizlemek zorunda kalıyordu ki benlikleri dahi yaşayışlarında gri bir tonlamaya dönüşüyordu.
Bir günü iki kişilik yaşayan herkes için gün asla yirmi dört saatlik değildir.
İşyerine girip müthiş gürültülü ve tozlu makineler içerisinde kayboluyordu. Bu gürültüler içerisinde o dışardaki emvayi çeşit kokular yoktu. Kendisiyle başbaşa kalmak, herşeyden ve herkesten uzaklaşmak için bir geçişti bu gürültü. Kendi zihin dünyasında kendisine açılan odada onu bekleyen Kardelen Çiceğiyle buluşmasını sağlayan bir geçit.

KARDELEN ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now