2 - bana adını söyle

129 12 2
                                    

   elinde kahvesiyle sokakta yürüyordu. umursamaz ve sık adımlarla ilerliyordu. şapkası yüzünü iyice kapatmıştı ve onu biraz terletiyordu ama umursamazdı işte.

   bomboş sokakta adım sesleri yankılanırken yol ayrımına geldiğinde tereddüt etmeden sağ aralığa girdi tekrar. önceki günkü gibi birine çarptığında durdu.

"özür dilerim. dönerken önüme bakmalıydım."

"bu ikinci çarpışmamız ve ikisinde de aynı cümleyi kurdun," dedi yabancı.

"ikisinde de ben hatalıyım, söylemem gereken başka bir şey olduğunu sanmıyorum."

"bu sefer sorun ediyorum. kendini affettirmelisin."

   yabancı kendisini oyalıyordu. bundan sıkılmıştı. bir an önce ne istediğini sormalıydı.

"bir şey yapmamı iste."

"bana adını söyle."

ışıklar söndü, şimdi sen ve ben. hyunhoDonde viven las historias. Descúbrelo ahora