0.7

1.2K 109 92
                                    


Kitapları çabuk çabuk bitirme derdindeyim. 12. Sınıfa geçeceğim için bu yaz dershanede çalışmaya başlayacağım ve muhtemelen bu yıl kitap yazamam. 9 Eylül Üniversitesi'ni tutturmak istiyorum eğer başarırsam bir kaç yıl sonra kitaplarımı okumayacaksınız filmlerimi izleyeceksiniz.😋

***

"Sana inanamıyorum Ran!" Reina'yı yatağa yatırdıktan sonra odaya girmiştim. Ran partide rahat durmamıştı. Elimin üstünü öpen adamı lavaboda kan kusturana kadar dövmüştü.

Sinirle saçlarımı tarayıp kalktım. Ran hala yatakta oturmuş beni izliyordu. Çok sakindi. "Hadi ama bebeğim bir piç için benimle mi kavga edeceksin? Yanıma gel yatalım geç oldu."

Sinirle soluk alıp öfkemi yatıştırmaya çalıştım. "Beni delirtiyorsun!" Öfkeyle masaya oturup yüzümdeki makyajı silmeye başladım.

Bir anda iki yanıma da konan ellerle nefesimi tuttum. "Sende beni delirtiyorsun ama ben bir şey demiyorum. Özellikle her yürüyüşünde o elbisenden çıkan bacağınla." Enseme ufak bir öpücük kondurup titretti beni. "O bacağını belime dolayıp seni masaya yatırmamak için nelerle mücadele ettim bilemezsin."

Yutkunup dudaklarımı araladığımda içeriden Reina'nın ağlaması duyuldu. Ran beni bırakıp kızının yanına gittiğinde aceleyle duşa girdim. Yaklaşık yarım saat sonra uyumak için odaya girdiğimde Ran yatakta uzanıyor ve Reina'nın sırtını okşuyordu.

Gülümseyerek Reina'nın saçlarını öpüp ışıkları kapattım. Yatağın yanındaki masalarda açık kalan loş ışıklar haricinde karanlıktı. Ran'ın gözlerini üstümde hissettiğimde bende ona döndüm. "Hani benim öpücüğüm?" Sesi huysuzdu.

Gülümseyip dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum. "Burda senin öpücüğün."

Gülümseyip Reina'nın üstündeki elini belime atıp gözlerini kapattı. Bende gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

Sabah şiddetli mide bulantısı yüzünden hızla yatağa kalktım. Başımdaki ağrıyla kendimi tuvaletin önüne attım. Öğürmelerim beni öldürürcesine terk ederken yerini öksürmeye bıraktı.

Saçlarım tutulduğunu hissettiğimde yaşların hücum ettiğini gözlerimi Ran'a çevirdim. "Sana söyledim. Üç bardak viskiyi kaldıramazsın demiştim."

"Başım ağrıyor lütfen başlama." Belimden tutup kaldırdı beni. Lavaboya yaklaştırıp yüzümü yıkadıktan sonra kucağına aldı.

Gözlerini üstümden çekip yatağa yatırdı. "Bu gün dinlen sevgilim. Yarın düğünümüz var." Anlıma öpücük kondurduğunda başımı sallayıp elini tuttum.

Aşırı derecede uykum vardı. "Teşekkürler Ran." Yatakta biraz kıpırdanıp yan döndüğümde Ran gülümsedi.

Yatağın kenarına oturup boynumu öptü. "İyice dinlendiğinden emin ol sevgilim. Ben düğünü halledeceğim."

Başımı sallayıp gözlerimi kapattım. Saçlarımdaki yumuşak el beni uykuya iterken derin bir nefes çektim içime. Ran'ın yumuşak dokunuşları altında kendimi uykuya bıraktım.

Tekrar gözlerimi araladığımda etraf karanlıktı. Hafifçe doğrulup etrafıma baktığımda yapayanlız olduğumu fark ettim. Yataktan kalkıp odadan çıktım. Etraf karanlık duruyordu. Ran ve Reina nerdeydi?

Titrek bir nefes alıp salona indim. Duvardaki ışığı bulduğumda açtım fakat kimse yoktu. Kıkırtı sesi duymamla etrafa baktım. Bahçede yanan ışığı fark ettiğimde adımlarımı oraya ilerlettim.

Ran ve Reina bahçedeki hamakta uzanıyorlardı. Kanepede ki örtüyü alıp bahçeye çıktım. Uyuduklarını fark ettiğinde havanın güzel olmasından dolayı kaldırmadı ikisini de. Üstlerine örtü örtüp havuzun etrafındaki bir güneşlik şşemsiyeyi zor da olsa kaldırdım.

İkilinin üstüne gelecek şekilde sabah güneşten korumak için yerleştirdim. Eğilip Ran'ın yanağını, Reina'nın saçlarını öptüm. "Güzelim?"

Ran'ın uyandığını fark ettiğimde gülümseyip yanağını okşadım. "Uyu aşkım bir şey yok."

Gözleri bunu bekliyormuş gibi geri kapandı. Biraz daha yanlarında oturup geceyi izledim. Biraz sonra kalkıp içeri girdim. Koltuğa uzanıp gözlerimi kapattım.

Ertesi gün düğünüm olduğunu bilmek içimi kıpır kıpır ederken kendimi uykuya bıraktım...

***

Düğünü yazıp yazmama konusunda kararsızım.

𝙻𝚒𝚝𝚝𝚕𝚎 𝙰𝚗𝚐𝚎𝚕|| 𝙷. 𝚁𝚊𝚗Donde viven las historias. Descúbrelo ahora