1.8(Final)

761 65 44
                                    


***

Evin dışındaki ambulansı fark ettiğimde Ran elimi tutmuş yürütüyordu. Dudağımı ısırıp karnımı tuttum. Bir anda sancılar girmişti vücuduma, özellikle kasıklarıma. Dişlerimi sıkıp Ran'ın elini sıktım. "Ah,"

Endişeyle gözlerime baktı. "Bebeğim?"

Karnımı tutup derince nefes aldım. "Karnım kasılıyor." Nefes nefese soluklandığımda Ran hızlıca beni kucağına alıp ambulansa taşıdı. Bu ambulansı nerden bulduklarını bilmiyorum fakat normal bir ambulans olmadığını biliyorum. Dişlerimi sıkıp nefesim tıkandı. "Ran?"

Elimi sıkıp öptü. "Evet aşkım?"

Gözlerimi ona çevirip kesik nefeslerim arasında gülümsedim. "Beni bulacağını biliyordum." Acı aniden arttığında çığlık atıp elini daha çok sıktım.

Ran oturduğu yerden kalkıp elini karnıma yasladı. Diğer elini sıkmama izin verdi. "Seni her zaman bulurum aşkım, biraz daha dayan tamam mı?" Gözleri yaşarmıştı, ağlamasını istemiyorum.

Acı yavaş yavaş kesildi mi emin değilim ama bilincim koptu. Ran'ın sıcak elleri hissettiğim son şeydi. Zihnim kapkaranlık bir yerde açıldı yavaşça. Gözlerim etrafı incelerken ufak bir pırıltı burnumun ucunda bitti. Sıcak hissettiriyordu. Gülümseyerek uzandığımda geri kaçtı. Etrafa saçtığı ışık daha fazla saçılmaya başladığında bir evin önündeydik. Sanırım yazlıktı bu ev?

Eve ilerlediğimde karnımın daha küçük olduğunu fark ettim. Hamileyim ama neden karnım küçük? Endişeyle karnımı tuttuğumda bir çığlık geldi. Sarı saçlarıyla bana koşan, mor gözleri dolu olan tanıdık çehreli beden bana aniden sarıldığında kim olduğunu anladım.

Reina,

On-on iki yaş arasındaydı tahminimce. Ona sarılıp dikkatlice eğildim. "Bebeğim?"

Sulu gözlerle bana bakıp küçük dudaklarını büzdü. "Anne, Isami(Cesaret) bebeğimin saçını kesti." Ellerini tutup gözlerini sildim yumuşakça.

Elinde bebeğin saçıyla gelen oğlanın keskin çehresi, yumuşak siyah gözleri, uzun siyah saçları vardı. Bana benziyordu. Isami, bu benim bebeğim mi? Dolan gözlerimle derin bir nefes aldım. "Bebeğim, neden böyle yapıyorsun?"

Isami gözlerimdeki yaşı görmüş olmalı ki elindeki saçı ve makası attı. Yanıma gelip bana sarıldı. "Anne ağlama özür dilerim. Bir daha yapmayacağım."

Gülümseyip saçlarını öptüm. "Ağlamıyorum bebeğim, sen merak etme."

Reina'nın köşede durduğunu fark edince onu da çekip sıkıca sarıldım. "Bebeklerim benim, birbirinizi üzmeyin sakın tamam mı? İkiniz de benim herşeyimsiniz, siz üzülürseniz bende üzülürüm."

İkisi de bana sıkıca sarıldı. "Söz!" Aynı anda bağırdıklarında gülümseyerek geri çekildim. "Aferin size."

Bilincim tekrar kapandığında bu sefer beyaz bir ışıkla açtım. Hastane kokusu burnuma dolduğunda rahatça nefes verdim. Elim karnıma gittiğinde hissettiğim şişlikle gülümsedim. Benim küçük bebeğim burdaymış.

"Bebeğim? Uyandın mı?" Yanıma gelen titrek sesli Ran ile gülümsedim. Başımı ona çevirdiğimde saçı dağılmış, gözleri uykusuzluktan kızarmıştı. Elimi uzatıp yanağına yasladım. "Merhaba aşkım."

Gülüp avcumu öptü. "Merhaba bebeğim." Ağlayacak gibiydi. Yanağını okşayıp iç çektim. O olmasa hayatım nasıl olurdu diye düşünmek bile istemiyorum. Yüzünü elime sürtüp gözlerini kapattı. "Şimdi rahatlayabilirim."

Aniden gülüşüm soldu, yatakta doğruldum. "Reina nerde? O iyi mi?"

Ran gülümseyip başıyla yatağımın diğer tarafını işaret etti. Gözlerimi oraya çevirdiğimde küçük bedeniyle uyuduğunu gördüm. Koltukta yumuşak yastıklar arasında uyuyordu. "Şükürler olsun."

Ran ayağa kalkıp kucağıma verdi. Gözleri açıldığında Reina heyecanla bana bakıp çığlık attı. "Bende seni özledim bebeğim." Sırtını pış pışlayıp saçlarına öpücükler kondurdum. Herşey bitmişti şimdi.

Bizi güzel ve mutlu dolu günler bekliyor...

***

Bitti. :')

𝙻𝚒𝚝𝚝𝚕𝚎 𝙰𝚗𝚐𝚎𝚕|| 𝙷. 𝚁𝚊𝚗Where stories live. Discover now