17. Bölüm -Annem Burada

134 18 0
                                    

Montgomery St.'de kalabalığın arasından yürüyerek ilerlesem, daha hızlı giderdim. İnsanlar yoldan çekiliyorlardı, ama isteksizce ve dik bakışlar attıktan sonra.

 Kilitli olduklarından emin olmak için kapıları tekrar kontrol ettim. Ama camları kırmayı seçerlerse, kilitler bir işe yaramaz.

Neyse ki, burada arabada olan sadece biz değildik. Kontrol noktasında bekleyen küçük bir araba kuyruğu vardı ve etrafı yaya bir kalabalıkla çevriliydi. Görünüşe göre hepsi kontrol noktasını geçmek için bekliyorlar. Gidebildiğim kadar ilerledim ve araba kuyruğunun sonunda durdum.

Kontrol noktasını geçmeyi bekleyen alışılmadık derecede büyük bir kadın yüzdesi vardı. Bir partiye gidiyormuş gibi temiz ve süslü giyinmişlerdi. Topuk ayakkabılı ve ipek elbiseli kadınlar, pejmürde erkeklerin arasında duruyorlardı ve herkes bu normalmiş gibi davranıyordu.

Kontrol noktası, finans bölgesindeki sokakları uzun bir çitle örtmüştü. 

Bölgeden geriye kalanlarla, daha sağlam bir çitle örtmek çok zor olmayacaktı. Ancak, kendi kendine ayakta duran panellerden yapılmış geçici çitlerdendi. Paneller bir çit yapmak için birbirine bağlanmıştı, fakat asfalta sabitlenmemişti.

Kalabalık çiti itip, üzerinden rahatça geçebilirdi. Fakat, sanki elektrikle örülmüş gibi sınıra saygı duyuyorlardı.

Sonra bir bakıma öyle olduğunu gördüm.

Çitin diğer tarafından devriye geziyordu ve birinin çok yaklaştığını gördüklerinde metal bir çubukla onları dürtüyorlardı.

 Biri dürtüldüğünde, mavi bir elektrik kıvılcımı ile bir zap sesi duyuldu. İnsanları uzak tutmak için böyle bir sistem kullanıyorlar. Biri hariç tüm dürtücüler, devriye gezerken hiçbir duygu göstermeyen ve asık suratlı adamlardı.

Kadın dürtücü benim annemdi.

Onu görünce kafamı direksiyona vurdum. Bu beni daha iyi hissettirmedi.

"Sorun nedir?" diye sordu Hope.

 "Annem burada."

"Bu bir sorun mu?"

"Muhtemelen." Sıra, hareket ettikçe birkaç adım ilerledim.

Annem işini yaparken diğer dürtücülerden daha çok kendini kaptırmıştı. Çitten mümkün olduğu kadar insanları dürtüyordu. Ve dürtmesi gerektiğinde, çite ulaşıp birini dürtmeden kıkırdıyordu. Sanki insanlara acı çektirmekten zevk alıyormuş gibiydi.

Öyle görünmesine rağmen, annemdeki korkuyu tanırım. Onu tanımıyor olsaydın, zevkin kötülükten geldiğini düşünürdüm. Ama kurbanlarını, insan olarak görmeme ihtimali çok yüksek.

Muhtemelen etrafı canavarlarla çevrili bir cehennemde bir kafeste kapana kısıldığını düşünüyor. 

Belki şeytanla yapılan bir anlaşmanın bedeli diye düşünüyor.

 Belki de dünya ona komplo kurmuş sanıyordur.

 Muhtemelen çite yaklaşan insanların, aslında onu takip eden kılık değiştirmiş canavarlar olduğunu düşünüyor.

 Birisi mucizevi bir şekilde o canavarları uzak tutmak için ona bir silah vermiş. Bu yüzden, savaşmak için bu nadir şansı kullanıyor.

"Buraya nasıl geldi acaba?" Kendi kendime sordum.

Yanaklarına ve yağlı saçlarına kir bulaşmıştı. Kıyafetlerinin dirsek ve diz kısmı yırtılmıştı. Yerde uyumuş gibi görünüyordu. Ama yanaklarındaki pembeliğe bakılırsa sağlıklı beslenmiş görünüyor.

Meleklerin İstilası - Hosie (girlxgirl)Where stories live. Discover now