26~ YAKALANDIK MI?

723 32 4
                                    


🍒🌸🍒🌸🍒🌸🍒🌸

"Ben hazırım! Çıkabiliriz." Dedim odaya girerken.

Melih bana sert bir şekilde bakıyordu. Anlam vermeye çalışarak yüzüne baktım.
Ayağa kalkıp elindeki telefonumu bana uzattı.

"Al! Mesajın var." Dedi sinirli sesiyle.

Bu haline anlam veremeyerek telefonu elinden alıp ekrana baktım. Mesaj Buğra'dandı. Kabinimdeki leylakların resmi ve bir not vardı. 'Çiçekler senin yokluğunda solmaya mahkum sanırım...' yazıyordu.

' yazıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ben mesajı incelerken Melih sinirle arkasını döndü. "Ya çıldıracağım artık. Bu herif bu cesareti nereden buluyor?!" Dedi tekrar bana dönerek.

Yüzüne baktım sakince. "Nereden geliyor bu gereksiz özgüven ya?!" Dedi daha çok bağırarak.

"Melih, sakin olur musun?"

"Eylül ben niye sakin oluyorum ya?! Anlatsana biraz. Neden hep ben alttan alıyorum?" Dedi sinirle.

"Neyi alttan alıyorsun Melih? Ortada olan bir şey yok ki." Dedim sakince.

"Ne yani bu herifin yaptığı her şey normal ben mi abartıyorum?!" Dedi alınmış gibi.

"Bak çok sinirlisin şu an. Sakinleşelim bir önce." Dedim.

"Eylül sen durumun farkında değil misin? Yoksa anlamak mı istemiyorsun? Ben anlamadım." Dedi.

"Melih-" diyecek oldum ama sözümü kesti.

"Ne çiçeği bu Eylül?"

"Yeni işe başladığım için hediye etti Melih! Ne var bunda?" Dedim. Cidden sinirlenmeye başlıyordum artık.

"Ne mi var? Ya sen kör müsün, herif sana basbayağı yürüyor işte!"

"Demek ben körüm öyle mi?! Cidden bunu söylediğine inanamıyorum ya! Ayrıca kimsenin bana yürüdüğü falan yok tamam mı! Hepsi senin kuruntun!" Dedim sesimi yükselterek.

"Kuruntu mu?! Sen ciddi misin ya?! Demek kuruntu!" Dedi histerik bir şekilde gülerek. Sinirle ellerini saçlarından geçirdi.

"Ya yeter! Ben sürekli Buğra yüzünden kavga etmekten çok yoruldum!" Diye bağırdım. Ama beni duymuyordu.

"Madem ben kuruntu yapıyorum, bu not ne o zaman?" Dedi alayla.

"Ya tamam not saçma. Kabul ediyorum! Ama-"

"Aması ne Eylül?! Aması ne?!" Dedi sinirle.

"Beni doğru düzgün dinleyecek misin artık?!" Diye cırladım resmen.

"Ben seni zaten dinliyorum. Ama sen saçmalamaktan başka bir şey yapmıyorsun!" Diye bağırdı.

"Ben mi saçmalıyorum?! Asıl saçma olan senin aptal kıskançlığın!" Diye bağırdım. Duraksadı. Derin nefesler alıyordu.

Kiraz Çiçeği Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin