Be Mine || Jikook

13

Final yapmayı planlıyorum, üç bölüm sonra fln..

~

Polislerde dahil herkes, hastaneye vardıklarında Jungkook hemen Jimin'in olduğu odayı öğrenip koşmaya başlamıştı.

Odanın önüne geldi.

Hiç düşünmeden -kapıyı çalmadan- içeri girdi.

Jimin yatakta öylece yatarken, başında bir kız vardı. Bu kızın siması tanıdık gelmişti.

Hemen Jimin'in yanına gidip, elini tutmuş ve dudaklarıyla birleştirmişti. Eli o kadar narindi ki dokunmaya kıyamıyordu.

"Jungkook sen olmalısın"

"O nasıl, neden ameliyata girdi? O kadar mı kötü? Çok kötü mü dövmüşler? Ayrıca sen kimsin?"

"İki dakika susamadın ayol" diye çıkışmış ve ardından koltuğa oturmuştu.

"Dövülmüş falan dedin. Ben o kadarını bilmiyorum. Abimin yanına gittiğimde, Jimin'i elinde ateş saçan alet ile gördüm. Karnına tuttu sonradan"

Jungkook'un, duyduğu şey ile kafası karışmıştı. Neden karnına ateş tutmuştu?

"Jimin'im.. seni çok özledim uyan"

Jimin'i görmeyeli belki bir gün veya fazla olmuştu ama o yine de özlemişti. Doğrusu;

Onu yanındayken bile özlüyordu.

Göz yaşları akıp Jimin'in eline düşünce, Jimin hafif bir şekilde hareketlenmiş ama tekrardan eski haline bürünmüştü.

Kaşları çatık duruyordu.

Jungkook dayanamadı en sonunda. Jimin'in dudaklarına eğildi ve sanki yıllardır öpmüyormuş gibi öptü.

Göz yaşlarının hâla aktığını fark edince, hemen çekildi ve tekrardan Jimin'in elini tuttu.

"Of bir rahat bırak çocuğu ya. Zaten zorlu bir ameliyat geçirdi."

"Bu arada.. sen Jimin'i nereden tanıyorsun?"

"Sen böyle bir güzelliği nasıl unutursun? Sena ayol ben"

"Ha.." diye tepki versede içinden 'özgüven tavan, şuna bak ya nasıl da egolu, nereden tanıştılar sanki Jimin ile' diye söylenip duruyordu.

Kapı açılınca hemen kapıya döndü. Polisler, doktorlar ve arkadaşları..

"Koyun sürüsü gelmiş lan"

Jungkook, onun söylediği şeye gözünü devirmiş ve ardından polisleri umursamadan ayağa kalkıp doktorun yanına gitmişti.

~~

"Jungkook, bebek miyim ben ya.. ayrıca bunun tadı boka benziyor.." Jimin'in kısık çıkan sesine gülmek istese de ciddiyetini bozmamış ve kaşlarını çatıp kaşığı Jimin'in ağzına uzatmıştı.

"Ye şunu"

"Yemek istemiyorum.. onu yiyeceğime gider Namjoon hyungun yaptığı muzlu keki yerim daha iyi"

Jungkook gözlerini devirirken, ikisi de içeri giren hemşireye baktı.

Daha sonda Jimin dayanamadı.

"Bakar mısınız? Acaba şu boktan.. tadının sümüğe ve kusmuğa benzer olan çorbanızı alıp çöpe atar mısınız? Baktıkça daha çok midem bulanıyor. Çöpe atmayın ya da. İmha edin imha! Asit! Aside atın, ki yok olsun! Böyle bir şeyin var olmaması gerek-"

Jungkook, elini örtünün altına sokup Jimin'in bacağını okşamaya başladı.. yukarı doğru çıkmaya başlayınca Jimin hıçkırmaya başladığı için susmuştu.