Be Mine || Jikook

15

Merhabaa askolaar

Bu gün doğum günüm, ve sadece ParkJiminshii2013 kutladı 😭 Ona daha önceden söylemiştim çünkü..

Kötu olan taraf, annem bile kutlamadı.

~~

Namjoon
Ulasamiyorum dedim
ya

Jimin
Neden

Namjoon
Çünkü merak ettim

Jimin
Sen düzenli olarak
bir kişide
sabit kalabiliyor musun?
hani flört adamıydın

Namjoon
Sena farklıymış

Jimin
Tabi ki farklı
zaten ilk karsilastigimiz an,
bana cicek ver
demesiyle anlamistim
bak o seni sömürür

Namjoon
Abwrtma be

Jimin
*Numara*
Sen bilirsin hyungcum
zaten çok iyi biri
ama siz uyumlu değil
gibisiniz
o daha çok eğlence, adrenalin
arayan bi kiz
sen ise..
müze müze dolaşıyor, anca kitap
okuyorsun

Namjoon
Sen bunları
söylemeseydin
fark etmezfim

Jimin
Teşekkür et o zaman bana?

Namjoon
Chim
şaka yapıyorum de

Jimin
Chim..
görüşürüz hyung

~~

Jimin, önünde yiyişen Taehyung ve Seokjin'i izliyordu. O an Jungkook'unda yanında olmasını istedi çünkü tek kalmıştı.

"Park zengin Jimin! Bunlar yiyişirken bizde senin çiçekçine mi gitsek? Yoongi'ye çiçek yapmak istiyorum"

Jimin, onu onaylarken Hoseok ayaklanmıştı.

Taehyung ve Seokjin ile ikisi de vedalaştı. Ardından, karanlık olan sokakta yürümeye başladılar.

"Hyung"

"Efendim Jim?"

"Şuan annenle aran bozuktu dimi?"

Hoseok, Jimin'in bu konuda hassas olduğunu bildiği için konuşmak istememişti ama, cevap da vermeliydi.

"Evet, sadece küçük bir tartışma"

"Bence.. hemen şimdi, gidip ona sarılmalısın. Benimle zaman harcama. Ya da Yoongi hyung ile. Biliyorsun.. ben, arkadaşlarım da kalırken, o evde tek ölmüştü. O yangında, tek başına.. öldü. Keşke arkadaşlarımda değilde, evimizde kalsaydım. Beraber ölürdük"

Jimin, son kelimesini söylediğinde gözünden bir damla yaş düşmüştü. Hoseok ise, küçük kardeşine kıyamamış ve ona dönüp göz yaşını silmişti.

"Jimin.. kardeşim. Sen dünyanın en iyi kalbine sahipsin. Gerçekten, seninle iyi ki tanıştım diyorum"

"Bende öyle, bende.. şimdi git"

Hoseok, Jimin'e sarılmış ve ardından tam tersi yöne doğru yürümeye başlamıştı. Jimin ise, kendi yoluna devam etti.

Göz yaşları akarken, o karanlık sokakta tek başına yürümeye devam etmekten başka çaresi yoktu. Yola çıkana kadar, yürümeliydi.