1. Bölüm

4.2K 297 140
                                    

Yorum sınırı: 70

Jungkook:
Çok güzelsin.

Jimin:
Bırak artık peşimi.

Jungkook:
Jimin
Bana git demekten bıkmadın mı?
Gitmeyeceğimi biliyorsun.

Jimin:
Bana bak
Beni gerçekten korkutuyorsun.
Sınıf arkadaşımsın denk geliyoruzdur dedim ama her gittiğim yerde seni görüyorum.

Jungkook:
Seni takip ettiğimdendir.

Jimin:
Bir de bunu açıkça söylüyorsun?
Senden tek istediğim peşimi bırakman.

Jungkook:
Bırakmayacağım.
Sen benim soruma cevap ver
Bugün o itler yanına geldi mi?

Jimin:
Onu da sen yaptın değil mi?
Tanrım gerçekten bir psikopatsın ama bunun için sana teşekkür edeceğim.
O çocuklar gerçekten rahatsız ediciydi

Jungkook:
Bir sorun olduğunda bana söylemen yeterli
Senin için yapacağım.

Jimin:
Basit bir sınıf arkadaşısın benim için
Lütfen bunun dışına çıkma
Bu rahatsız edici

Jungkook:
Jimin
Ben sen yanımda olduğun sürece nefes alıyorum.
Sen benim yaşama sebebimsin.

12 Eylül Pazar gece yarısı:

Jungkook acıyan canıyla karnını tutarak kendisine su kaynatmaya başladı. Göğsünde inanılmaz bir ağrı vardı ve bununla baş etmek zordu. Tarifsiz acı geçmek bilmiyor, her geçen dakika katlanarak artıyordu.

Üstelik karnı da açtı ve bir şeyler yemek zorundaydı. İçeri giren annesiyle acısını saklamaya çalışsa da başaramadı. "Ne oldu?" Jungkook acıyan yerini annesine gösterdi.

"Acıyor." Annesi onu kolundan tuttu ve yatağına uzandırdı. Ağrı kesici verdiği bedene su getirmek için yanından ayrıldı. O sırada içeri babası girdi. Annesi babasına baktı. Elinde Jungkook'a doldurduğu su vardı.

Jungkook sadece suya ulaşmak istiyordu. Bir an önce ağrıdan kurtulmaktı amacı. Daha yemek bile yememişti gerçi. Nasıl içecekti ilacı? Annesi babasına baktı ve bir anda bilmediği bir sebepten ona bağırmaya başladı.

Babası onu takmadan içeri geçtiğinde annesi hala sinirliydi. Solukları hızlıydı, öfkesi ise gözlerinden okunuyordu. Söylenerek bardağı ona verdiğinde Jungkook "Yemek yemedim. Yedikten sonra içerim." Dedi.

Annesi ise onun dediği şeyle bağırmaya başladı. Her zaman en ufak şeye sinirlenir, arkasına aldığı öfkeyle bağırır dururdu. Jungkook onun bağırmaları arasında daha da artmaya başlayan ağrısıyla ayağa kalkmaya çalıştı ama başaramadı.

Tam olarak göğsündeki acıya yediği yumruklarla ağlamaya başladı. Katlanılmaz olan acısı annesinin vurduğu yerlerle artıyor, nefes almak daha da zorlaşıyordu.

"Ben seninle ilgilenmek zorunda mıyım?! Keşke seni doğurmasaydım! Keşke ölseydin." Ve tekrardan aynı cümleler. Jungkook bunları duymaya alışkındı. Annesi bunları söyler sabah ise sanki hiçbir şey olmamış gibi devam ederdi. Jungkook ise ayak uydurmak dışında bir şey yapmazdı.

Ağlayan Jungkook'un yanından anne içeriye uyumaya gitti. Öfkesini tek bu şekilde dindirebiliyordu.

Jungkook artık onu bayıltacak kadar ağrıyan canıyla ayağa kalktı. Evden çıktı. Yaşadıklarının ağırlığı her yerine yansımıştı. Artık ölmek istiyordu.

Evinin yakınındaki yere geldiğinde çok bir şey düşündüğü yoktu. Aklında annesinin sözleri dönüp duruyordu. Önceden bunları önemsemezdi ama artık bu sözlerin ağırlığıyla yaşamak istemiyordu.

Durduğu yer aşağıya uzanan bir uçurumdu. Eli ağrıyan göğsündeydi. Bir adım attığında arkasından ince bir ses duydu. "Ne yapıyorsun? Düşeceksin buraya gel." Jungkook yavaşça arkasına döndü.

Sarı saçları alnına dökülen genç kendisine bakıyordu. Gözünde endişeli bir ifade vardı ve kucağında da kedi. Kendisine bakıyor ara ara hareketlenen kedinin boynunu okşuyordu.

"Gel buraya korkutuyorsun beni." Jungkook bu çocuğu tanıyordu. Aynı sınıfta okuyorlardı. "Jungkook hadi gel." Jimin onu tanıdığından gelmiş olmalıydı.

Sarı saçlı çocuk elindeki kediyi dikkatlice yere bıraktı ve birkaç adımda Jungkook'a ulaştı. Onu elinden tutup çekti. Jungkook'un bir eli hala göğsündeydi. Diğer eli ise Jimin'in minik eli tarafından tutulmuştu.

Jimin onu köşeye çekti ve yanındaki suyu ona verdi. "İç hadi." Dedi dudaklarına suyu uzatıp. Jungkook ağzını açtı ve kuruyan boğazını bu şekilde ıslattı. "Teşekkür ederim." Diye mırıldandı. Bir anda artan acıyla yüzünü buruşturduğunda Jimin endişeyle ona baktı.

"Ne oldu?" Jungkook dudaklarını yalayıp yutkundu. "Ağrı kesici." Diye mırıldandı. Tek istediği lanet bir ilaçtı. "Evde var. Gel sana vereceğim."

O gün Jimin önce yemek yememiş Jungkook'u doyurdu ardından da ağrı kesici verip kendi yatağında rahatça uyumasını sağladı.

O gün Jimin önce yemek yememiş Jungkook'u doyurdu ardından da ağrı kesici verip kendi yatağında rahatça uyumasını sağladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taslaklarda ilerlettiğim bir fic kendisi
Hoşgeldiniz!

Aşık Jungkook en sevdiğim!

Classmate•Jikook ✔️Where stories live. Discover now