Sayfa 2

307 11 0
                                    

Arkamı döndüğümde karşımda mahallenin delisi "Çüklü Necmiye" lakaplı kadını fark ettim. Bana dil çıkarıyordu. Sinirlendim ve "napıyosun lan sen" diye bağırdım. Çüklü Necmiye bana gülerek "senin başına kötü şeyler gelecek" dedi. Zaten sinirlerim bozukken şimdi bide başıma deli çıkmıştı. Sinirlendim ve "hadi lan ordan" diye bağırdım. Çüklü Necmiye sinirlendi ve yerden ufak taş alıp tekrar bana fırlattı. Bende dururmuyum. Yere eğilip bir avuç çakıl taşı aldım ve Çüklü Necmiye'ye fırlatmaya başladım. Necmiye iyice gaza geldi ve kaçmak yerine avuç avuç taşları avcuna taşları doldurup bana fırlatmaya başladı. Bir yandan birbirimizi taşlıyor, bir yandan da Çüklü Necmiye'nin anlaşılmayan bağırışlarıyla mahalle inliyordu. Necmiyenin sesine bütün mahalle sokağa dökülmüş gülerek bizi izliyordu. Rezil rüsvan olmuştum. En sonunda Çüklü Necmiye hızını alamadı ve üstüme koşup beni taşların üzerine doğru attı. İnsanlar o anda bizi ayırmaya geliyordu. Bende bunu fırsat bilip yakasına yapıştım ve suratına bir sürü yumruk savurdum. En sonunda insanlar araya girip kadını elimden aldılar. Üstüm başım yara içindeydi. Çüklü Necmiye beni şeytan taşlar gibi taşlamıştı. Hemen Ersin Bey'lerin evine gidip zile bastım. Annem kapıyı açınca benim halime çok şaşırdı. Bende durumu anlattım ve "haydi anne eve gidelim. Her yerim yara içinde" dedim. Annem Ersin Bey'e durumu anlattı ve evimize döndük. Annem beni koltuğa oturttu ve her yerime güzelce pansuman yapmaya başladı. Bir yandan pansuman yapıyor, bir yandan da Çüklü Necmiyeye beddualar ediyordu. Pansumanım bitti ve annem yemek hazırlamaya gitti. Bende oturduğum yerde sızıp kalmışım. Bir süre sonra mutfaktan dehşet veren çığlıklar geldiğini duydum ve olduğum yerden sıçradım. Bu gelen annemin sesiydi. Hemen panikle tekerlekli sandalyeme atladım ve mutfağa gittim. Birde ne göreyim annem yerde deli gibi çırpınıyor ve "durun. Allah belanızı versin. Hepinizi geberticem. Bırakın" diye bağırıyordu. Çok korkmuştum. Anneme ne olduğu konusunda en ufak bir bilgim ve fikrim yoktu. Sandalyeyle yanına yanaşıp yere atladım. Sürünerek yanına ilerledim ve göz yaşları içerisinde annemi tutarak "anne ne oldu? Lütfen sakin ol. Kendine gel" diye teselli vermeye başladım. Ben onu durdurmaya çalıştıkça o daha da hiddetleniyordu. O an gözüme masanın üzerindeki su bardağı ilişti.

AFARİD MUSALLATI - Sapkın TuzağıOnde histórias criam vida. Descubra agora