BÖLÜM 15

64 49 38
                                    

Bir el silah sesi duyulmuştur.

Korkuyla Shanti'ye baktım. Ağlayarak bana bakıyordu.

Şükür ki ona bişey olmamıştı.
Sonra bir acı hissetmeye başladım.

Elimi karnıma götürdüğümde anladım.
Vurulan bendim.

Rahul hemen üzerimden kalktı.
Shanti'nin göz yaşlarını gördüm yine. Yanaklarından taşıyordu nehirden taşan sular gibi.

"Samaaaar." diye bağırmaya başladı.

"İyiyim korkma Shanti. Burdan kurtulacağız.." dedim gülümsemeye çalışıyordum, onu teselli etmeye çalışarak.

"Bak Shanti bu son şansın. Şuan yaralı olan Samar bir dahaki kurşunumda ölür." diyip bağırdı Rahul.

"Yapma onunla gitme, gidemezsin." dedim.

"Zorundayım, senin hayatın için hayatımı feda ederim. Sen benim ömrümsün. Lütfen beni affet." dedi ağlayarak.

"Gitme yapma bunu bize." dedim ama beni dinlemedi ve onunla gitti..

Sürünüp onu tutmaya çalıştım ama yapamadım.
Olduğum yere bayılmıştım.

Hayal meyal hatırlıyorum. Arkadaşlarımın içeri girip beni kurtardığını.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.
Uyandıktan sonra doktor içeri girdi. Elinde raporlara bakıyordu.

" Şimdi nasılsınız Samar Bey? "

" Iyiyim doktor. Gidip Shanti'yi kurtarmam gerek. Rahul'le gitti." diyip etrafımdakilere bakıyor bir yandan da kalkmaya çalışıyordum ama başım dönünce yere düşmekten son anda kurtulmuştum çünkü hemşire kolumdan tutuverdi.

"Bir yere gidemezsiniz Samar Bey. Çok riskli bir ameliyat geçirdiniz. Dinlenmek zorundasınız." dedi tüm ciddiyetiyle doktor.

"Dinlenemem ben iyiyim. Shanti 'nin bana ihtiyacı var." dedim bağırarak.

Kolumdaki serumu söktüm tüm gücümle.

"Hemşire hemen sakinleştiriciyi getirin." diye yüksek sesle seslendi doktor.

"Ne sakinleştiricisi. Ben iyiyim. Hayıııırr." dedim iğne vurulmamak için çabalıyordum ama nafile kollarımdan ve bacaklarımdan tuttular ve maalesef hemşire iğneyi yapıverdi.

Gözlerimi tekrar açtığımda günler geçmişti. Yatmaktan olsa gerek her yerim tutulmuş, ağrıyordu.

Doktor içeri girdi.

"Nasılsınız Samar Bey?" dedi elindeki dosyaya bakıp.

"İyiyim. Kaç gündür uyuyorum?" diyip meraklı gözlerle etrafıma baktım.

" Yaranız tamamiyle iyileşene kadar sizi uyutmak zorunda kaldık. 10 gündür yatıyorsunuz." dedi dosyaya bi şeyler yazıyordu.

"Ne! 10 gündür uyuyor muydum yani." dedim şok olmuştum.

"Taburcu olmama ne kadar kaldı?" diye sordum bu sefer.

"Bugün öğleden sonra taburcu işlemlerinizi yaparız. Hemşire gelip serumunuzu değiştirsin. Öğlene biter sonra işlemlere başlarız." dedi.

Saate baktığımda saat 11 buçuktu. 10 dakika sonra hemşire geldi. Serumu değişti.

"Nasılsınız efendim? Sizi kapıda bir hanım bekliyor. Isterseniz çağırayım." dedi bana dönüp.

Aceba gelen Shanti olabilir miydi ?

"İyiyim. Çağırın gelsin." dedim yerimde doğrularak.

Kapı çalındı.
"Gelin." dedim.

Aşk fedakarlık ister mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin