Güzel Seven Adamlar Serisi l...
Her kadın kendi masalının sonunu kendi yazar.
Lavin Saygın.. Tam bir çirkin ördek yavrusu olan gastronomi mezunu bir aşçı. Tek hayali kendi restoranını açmak olan genç kızın yolu yaşadığı bir takım talihsizliklerden...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
*************************
Gündüz vakti, şehirdeki hareketlilik tam gaz devam ediyordu. Arabasının sürücü koltuğunda oturan genç adam, meraklı yeşil hareleriyle dışarıyı izliyor, bir yandan da otobüsten inmiş önünde ilerleyen, uzun siyah saçları her adım atışında rüzgarla savrulup enfes bir görüntü sunan kadını takip ediyordu. Adamın yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı; sanki gördüğü her şey, onun için bir film sahnesi gibiydi. Genç kadının her adımı zarif, her hareketi bir sanat eseri kadar etkileyiciydi. Sabah Lavin'in izin alarak hazırlanmış halde malikaneden çıktığını gördüğü anda, bedeninde nükseden merak duygusu sebebiyle kendine engel olamadı. Ve Seyit'i almadan direksiyon başına geçip sessizce onu takip etmeye başladı. Bir yanı yaptığı davranıştan ötürü rahatsız olsa da , diğer yanı onun bu kadar heyecanlı halde evden çıkışının nedenini deli gibi merak ediyordu.
Lavin , sakin adımlarla sokak arasına girerek mahalle arasında yürümeye devam etti. Dar sokaklardan geçerken elindeki minik çantasını sıkıca tutuyordu. Sokaklar, eski evlerin sıcaklığı ve çiçeklerle süslü balkonlarla doluydu. Çok geçmeden bir evin önünde durdu ve kapıyı çaldı. Kapıyı yaşlı bir kadın açtı. Sadun tüm dikkatini arabanın camının elverdiği kadarıyla karşısında ki görüntüye verdi. Lavin yüzünde sıcacık bir tebessümle çantasına uzanıp içinden çıkardığı zarfı , zarif bir hareketlerle yaşlı kadına uzattı ve ardından onun elini öperek saygısını gösterdi. Yaşlı kadın gülümseyerek teşekkür etti ve Lavin'in saçlarını okşadı. Ardından ise ona sıkıca sarıldı. Bu görüntüye bakarken Sadun kalbinde tuhaf bir sızı hissetti. Zira sarılmanın etkisi ile genç kadın gözlerini kapatmış, ve bir damla yaş beyaz teninde şerit izleri bırakarak kayıp gitmişti. Bir süre sonra ise ikili birbiriyle vedalaşmış Lavin ise ona sıcak bir ifade ile el sallayıp sokağın çıkışına doğru döndürmüştü bedenini. Sadun yakalanma korkusu ile yüzünü gizlerken, genç kız dalgın bir ifade ile yoluna devam etmişti.
Sadun bir an arabadan çıkmak istedi. Ama yakalanma riskini göze alamayarak yine araba içinde takibe devam etti. Lavin mahallede yürürken çocukların olduğu bir grupla karşılaştı. Çocuklar onu görene kadar neşe içinde oyun oynuyordu. Onu gördükleri anda ise çocuklar adını seslenip sevinçle ona sarıldı, kahkahaları havada yankılanıyordu. Genç kadın yüzünde sıcak bir gülümseme onların sarılışlarına karşılık verdi. Ve hep birlikte az ötedeki bakkala girdiler. Elleri kolları dolu çıkan grup sırayla Lavin'in utançtan kızarmış yanaklarını öpüp oyunlarına geri döndüler. Sadun gördüklerine inanamıyordu. Evde Simay'ın sakar diye nitelediği, onun ise en gizli mahremine girdiği için azarladığı kadın ,dünyanın en masum varlıkları olan çocukların saf sevgisine sahipti. Karşısında ki görüntü içinde anlamını dahi bilmediği hisleri harekete geçirmişti o anlarda...
Lavin daha sonra ara sokaklardan birine yöneldi ve küçük bir sahaf dükkânından içeri girdi. Sadun "Aşiyan Sahaf " yazan tabelada dalgınca bakışlarını gezdirdi. O an, arabada daha fazla oturamayacağını hissetti; merak hissi tüm bedenini ele geçirmişti sanki. Arabadan inip hızlı adımlarla sahafa doğru ilerledi. İçeri girdiğinde, dükkânın eski kitap kokusu burnuna doldu. Bu tuhaf kokuyu nedense sevmişti. Giriş tarafında ahşap masa başında oturmuş olan yaşlı adam, onun telaşlı yeşillerinin etrafta gezmesiyle elinde düzenlemeye aldığı kitap sayfalarını masa üzerine bıraktı. Yavaş hareketlerle ayağa kalkıp yanına ilerledi.