Bölüm 12-Şeytanla Dans Bölüm 1/2(final)

468 38 7
                                    

Kafamda herşeyi planlamıştım, şu anda Diana'nın içindeki  şeytanı yenebilecek güce sahip değildim fakat Ace bu güce sahipti, en azından öyle olduğuna inanıyordum. Ace,  Diana'nın içindeki şeytanı etkisiz hale getirene kadar bekleyecektim ve son darbesini yapmaya kaklıştığında ise kontrolü elime alıp Diana'yı oradan götürecektim. Geriye kalan tek umudum buydu ve çaresizce 2 kardeşin savaşlarını izlemeye başladım.

Ace'in saldırısını durdurmasıyla birlikte kardeşi bir anlık şaşkınlık belirtisi göstermişti ve bunun bedelini yüzüne bir yumruk yiyerek ödemişti.
Benim Dianamın aldığı her darbede, benim canım daha fazla yanıyordu , fakat içindeki şeytan sayesinde yaraları iyileşiyordu. İkiside kanatlarını açmış ve bir jilet kadar keskin, bir mermi kadar hızlı pullarını birbirlerine fırlatıyorlardı. Dışarıdan bakan bir insan olanları takip bile edemezdi fakat benim için sanki ağır çekim gibiydi. Pulların kanatlarından fırlar fırlamaz daha hedefe ulaşmadan yenisinin çıkması... Bu adamların yenilenmeleri, güçleri ve hızları muazzamdı. Her ne kadar birbirlerinden nefret etselerde aynı şekilde eğitim aldıkları belliydi, çünkü fırlattıkları her pul havada diğerininki ile çarpışıyordu ! Bu inanılmaz birşeydi. Hiçbir pul daha rakibine isabet edememiş olmasına rağmen Ace'in üstün olduğu açıktı. Diana'nın yüzündeki o kibirli ifadenin yerini korku almıştı ve gittikce yorulmaya başladığı nefes alışverişinin düzensizliğinden belliydi, diğer yandan ise Ace'in- daha doğrusu benim- suratında sadece 1 ifadeye yer vardı, kanasusamışlık.

Etraftaki şeytanlar bile onların hızına ayak uyduramamışlardı ve yaralanmamak için çoktan odayı terketmişleri, onları kim suçlayabilir ki sonuçta bu prenslerinin savaşıydı ve onların bu işe bulaşmamaları bizim avantajımızaydı.

Sonunda daha fazla dayanamıyacağını anladıktan sonra Diana kanatlarını saldırıdan savunma pozisyonuna getirmişti ve sanki bir kalkan gibi her tarafını kaplamıştı;

-Bakıyordum da kendini geliştirmişsin kardeşim.

-Antreman yapıcak çok zamanım oldu, sayende kardeşim !

Ace kardeşim kelimesini özellikle vurgulamıştı ve bu sinirini yansıtmasına yetmişti.
Ace artık saldırılarını hızlandırmıştı ve yavaş yavaş Diana'ya doğru yürümeye başladı. Diana ise kanatlarını açıklık bırakmayacak şekilde üzerine örtmüştü çünkü Ace'in saldırılarına karşılık veremiyordu.
Sonunda Ace Diana'nın karşısına geldiğinde oda saldırılarını kesmişti, anlamıştım, son saldırıyı yapmaya hazırlanıyordu. Her an kontrolü elime almaya hazırlanmalıydım.
Ace elini havaya kaldırdı ve benim bile takip edemeyeceğim bir hızla Diana'nın kanatlarına yumruğunu indirmişti. Yumruk kanatlarını delip geçmişti ve Diana'yı boğazından yakalamıştı. Bense çaresizce onun Diana olmadığını, Diana için en iyisinin onu incitmek anlamına dahi gelse içindeki şeytandan kurtarmak olduğuna kendime tekrar ediyordum , her ne kadar acı içinde olsamda.

Ace, kardeşini boğazından yakalamış ve havaya kaldırmıştı, buna karşılık kardeşi çaresizce çırpınıyordu. Artık zamanı gelmişti ve kontrolü ele geçirmeliydim, çok geç olmadan...

Birden zayıfladığımı hissettim, bütün enerjim yok oluyordu ve ayakta duracak gücüm bile kalmamıştı. Neler olduğunu karşımdaki savaş alanına bakınca anlamıştım. Geride kalan maskeli şeytanların hepsi birden etrafımızda yuvarlak oluşturmuşlardı ve anlamadığım bir dilde, bir ilahi söylüyorlardı. Demekki bu kadar zamandır bunun hazırlığını yapıyorlardı, onların bu savaştaki rollerini fazla küçümsemiştim ve sanırım bu hata hayatıma mâl olucak gibiydi.

Ace-yani benim bedenim- dizlerinin üzerine çökmüştü ve vücudunu terkeden enerji nerdeyse gözle görülebilecek bir cisim gibiydi, vücüdundan çıkan hafif kırmızılığı normal bir insan bile farkedebilirdi.
Bu sırada kardeşi kendini toparlamıştı ve yaralarını iyileştirmişti. Ele geçirdiği üstünlükle birlikte kibirli yüz ifadesi geri gelmişti ve yüzünde Dianama hiç uymayan sinsi bir gülüşle birlikte karşımıza dikilmişti.
Elini Ace'in boğazına o kadar sert bir biçimde indirmiştiki boğazımın ezildiğini ben bile hissetmiştim. Ace'i yere yatırmış ve  elini havaya bir kartalın pencesi gibi kaldırmıştı;

Kanatlarındaki pulları kullanarak kopan kolunun yerine, pullardan oluşan bir el yapmıştı. Kırmızıydı fakat pullara istediği şekli aldırabiliyor ve kontrol edebiliyoru. Gerçek bir elden farkı yoktu.

-Hoşçakal, kardeşim.

Elini yüzüme doğru kaldırmışken bir an yanımda Ace'in silüet i belirdi ve benimle konuşmaya başladı;

-Başına açtığım sıkıntılar için kusura bakma, ben sadece babamında dilediği gibi krallığımı yönetmek istemiştim. Fakat yaşadıklarımın... Babam'ın ve benim için çok değerli olan dostlarımın kardeşim tarafından öldürüşüne tanık olduktan sonra yıllardır içimdeki öfke tohumu büyüdü. Şimdi ise aynı alçak tarafından, 20 küsur yıldır aynı bedeni paylaştığım seninle birlikte öldürülmek beklediğim son değildi, sanırım buraya kadar.

Sözleri sanki bana değer veriyormuş gibiydi, fakat yaşadıklarının sadece küçük bir parçasını görsemde, içinde büyüyen nefretine hak vermiyor değildim;

-Sanırım şu noktadan sonra, tartışmanın pek bir önemi yok.

Diyerek elimi ona doğru uzattım. Bir an şaşkınlıkla bana baksada oda elini uzattı ve ellerimiz birbirine değdiğinde ondan son birşey istemeye karar verdim;

-Dışarıda fazla zamanımız kalmadı, şimdi eğer izin verirsen son bir kez bedenime geçmek ve ölümümüze sebep olucak olsada Diana'nın elini son bir kez yüzümde hissetmek istiyorum.

Gözlerimi kapatıp açtığımda Diana karşımdaydı ve eli beni öldürmek için havadaydı. Onu kurtaramamanın verdiği üzüntüyle gözümden bir damla yaş süzülürken, son bir kez yüzüne baktım;

-Seni kurtaramadım, beni affet.

Eli yüzüme doğru inerken gözlerimi kapattım ve ölümümü bekledim.

Birden bire üzerimdeki ağırlık yok olmuştu ve bir çarpma sesi duymuştum, gözlerimi açtığımda Diana karşımdaki duvarın önünde yerde yatıyordu ve onu fırlatanı ise konuşmaya başlıyınca farketmiştim;

-Hey sulu göz , ayağa kalk. Gitmene o kadar kolay izin vericeğimizi düşünmedin değil mi?

-Daniel, Serenity,Rose,Taylor, Oliver, Joseph ve Jaden. Çocuklar sizin burada ne işiniz var?

-Kalk ve toparlan , seni eve götürmeye geldik !

Benim ŞeytanlarımWhere stories live. Discover now