6

86 47 54
                                    

Gece başını dayadığı camdan bembeyaz bulutlara gülümseyerek baktı.
Yıldız ise yol boyunca yorgunluktan uyumuştu.
Tam 1 saat 15 dakikadır gök yüzündeydiler.

Gökyüzü bugün bir başka güzel göründü Gece'ye...
Arka tarafa başını çevirdiğinde annesi de başını cama dayamış uyuyordu.

İçinden "Ah benim çilekeş annem.Evladın için ne zorluklara katlandın.Gelin olarak geldiğin o evden,varını yoğunu bırakıp da benim için çıktın.Sahi hakkını nasıl öderim annem?" Demişti.

Annesi babasıyla tırnaklarıyla kazıya kazıya, yapmışlardı o evi.

Her sene  bir odasını, paraları oldukça düzenlemişlerdi.
Gece ise onların bu heyecanlarını gülerek izlerdi.

Annesi radyodan bir müzik açar, bir yandan şarkı söyler, diğer yandan da büyük bir mutlulukla evlerini yerleştirdi.

Bu zamana kadar ağzından tek bir isyan cümlesi çıkmamıştı.Zorda da olsa, oğluna "Olsun oğlum, buna da şükür.Ne muhtaç insanlar var, asla isyan etmek yok."diye her daim öğütlerdi.

Gece annesinin öğütleriyle büyümüştü.

Şimdi bu halde, dimdik ayakta durup mücadele ediyorsa bu annesinin sayesindeydi.
Çok vefakar bir kadındı annesi.

Uçakta giderlerken, kimi zaman türbülansa girmişlerdi.
O zaman korkmuştu işte Gece.

Aşağıya baktığında masmavi okyanusu görünce düşecekler sanmıştı.
Ama neyse ki düşündüğü şey olmamıştı.

Uçaktan bakınca evler, insanlar o kadar küçük gözüküyordu ki, şok olmuştu Gece.

Acaba gidecekleri İtalya da böyle güzelmiydi.
Hep yabancı filmlerden görmüştü.
Şimdi oraya gidiyordu rüya gibi..

Orada hayatı nasıldı,alışabilir miydi yoksa ülkesini özler miydi hiç bilmiyordu.

Hep dillerinden de anlamazdı ki, yemekleri hele...
Türk yemeğinin yanından geçmez diye düşündü

Buranın en çok eve gelirken o sıcacık ucundan kopardığı pidesini özleyecekti.

Sonra annesinin yaptığı tavuk çorbasını...
Hiç biri Türk yemekleri kadar lezzetli olamazdı.

Nihayet kaptanın İtalyanca "Sevgili yolcular, kaptanınız konuşuyor, İtalya'ya hoş geldiniz.Bir sonraki seferimizde görüşmek dileğiyle." demesi üzerine anlamıştı vardıklarını.

Onlar uçağa bineli gece yarısını geçmişti.
Sahi ne kadar zaman geçmişti hiç anlamamıştı.

Annesiyle Yıldız da bu sesin üzerine toparlandılar.
Yolcular yavaş yavaş indiğinde en son da onlar inmişti.

Uçaktan indiklerinde İtalya'da gece olmasına rağmen hava sıcaktı.
Yıldız önden ilerlerken onlar da peşine takıldı.

Hava alanının dışına çıktıklarında Yıldız gülümseyerek onlara "İşte oradalar.Hadi gelin."diyerek bir yandan da, karşıda onları bekleyen kocaman bir mercedesi gösterdi.

Gece ve annesi ilk başta tereddüt oldu.

Yıldız onların gelmeyeceğini anladığında ise "E!Hadi."dediğinde mecburen onu takip ettiler.

Mercedese yaklaştıklarında siyah takım elbiseli iri yarı bir adam gülümseyerek Yıldız'a "Hoş geldiniz Yıldız hanım, buyurun gidelim." diyerek  arabanın kapısını açtı.

Yıldız önden bindiğinde Gece ve annesi de arkasından bindi.
Kapı kapandığında araba yola koyuldu.

Yolda giderken Gece camdan kocaman ışıklarla donatılmış devasa şehre baktı.

Karanlık GEÇMİŞ Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin