HAYAL KIRIKLIĞI

672 47 46
                                    

2 Hafta Sonra

-Melis:

"Ya Almila bu sefer eminim. Kesin bir kızla buluşacak." dedim. Telefonun ucundan iç çekiş sesi geldi.

"Melis, geçen sefer de emindin ama Burakla gezdiler demiştin değil mi? Bu sefer de öyle bir şey çıkar."

"Almila, Burak'a sordum, bugün dışarı çıkmayacağım dedi. Bak kesin bu çocuk beni aldatıyor." dedim kendimden emin bir şekilde.

-Seninle uğraşamam Melis. Ben Kerem'e ders çalıştıracağım.

Bunu dedikten sonra telefonu yüzüme kapadı. Bende güneş gözlüğümü daha da gözlerime bastırdım ve kafamdaki peruğu düzelttim. Kılık değiştirip, Deniz beyi takip etmiştim. Ve gece gece güneş gözlüğü takmıştım. Bugün ilkokul arkadaşımla buluşacağım dedi beyefendi ama bara geldi. Burada mı buluşacak çocukla?

O sırada Deniz'e yaklaştım biraz. Yanına bir erkek geldi bende konuşmalarını dinlemeye başladım.

"Deniz naber lan? Görüşmeyeli nasılsın?" dedi çocuk ardından da Deniz ile selamlaştılar.

"İyi nolsun işte. Burakla takılıyoruz, her şey aynı. Bir de sevgili yaptım kendime."

"Ohooo sevgili mi? Ciddi bir şey mi yoksa her zamanki gibi takılmalık bir şey mi?" dedi çocuk alayla. Ama sanki cevabı biliyor gibiydi. Ben bu cevabı duymaya hazır mıyım peki?

"Yok birader, bu seferki ciddi. Cidden seviyorum bu kızı. Hem zaten ciddi olmasam Melis gözlerimi oyar benim"

Bunu duymamla, yerimde ufak bir zafer dansı yapmam bir oldu. Ben çocuktan boşuna şüphelenmişim demekki.

"Fotoğrafı filan varsa göstersene" dedi Deniz'in arkadaşı. Deniz de telefonundan bizim fotoğrafımızı gösterdi çocuğa.

"Oha lan, güzel kızmış cidden. İyi yere kapak atmışsın bu sefer." dedi çocuk. İyi yere mi kapak atmış? Ne diyor ya bu çocuk... Bu sırada Deniz çocuğun kafasına hafifçe vurup, "Sözlerine dikkat et lan, ciddiyiz dedik. Gevşeklik yapma" dedi. Ardından bir şeyler içip bardan ayrıldılar. Bende rahatlamış bir şekilde bardan ayrılacağım sırada gözüme bir şey takıldı. Biraz ileride Ozan ve Kaan, bara yaslanmış, bir şeyler içiyorlardı. O an şeytana uydum ve yanlarına sokuldum. Bu aralar çok fazla şeytana uyuyorum. Sonu iyi biter umarım.

Ozan, Kaan'ı dürtüp "Şuradaki sarışın nasıl sence?" dedi. Ama Kaan'ın gözleri, elindeki telefondaydı.

"Ozan, kanka, ben bunu istiyorum" dedi ve telefonu Ozan'a uzattı. Oha telefonda Aslı'nın gülerken çekilmiş bir fotoğrafı vardı.

"Ben Aslı'yı istiyorum Ozan. Sahnede ateşli bir şekilde dans eden sarışın kızı değil."

"Senin de Aslı'nın da...." derken Ozan, Kaan Ozan'ı susturdu.

"Ayıp oluyor abi. Sevdiceğime laf söyletmem."

"Yemişim lan senin sevdiceğini. Kaç haftadır Aslı Aslı diye yedin bitirdin kendini. Şu ortama bir bak. Şu güzel piliçlere bak. Hepsi seni bekliyor Kaan. Hepsi bizi bekliyor."

Ozan'ın bunu demesi üstüne ufak bir şok geçirdim. Bizi mi dedi o, az önce?

"Lan senin Almila'n var, ne pilicinden bahsediyorsun?"dedi Kaan sinirle.

"Ya ne Almilası Kaan, sen benim ciddi olduğumu mu düşünüyorsun? Ben eğlenceme bakarım abi. Şu sahnedeki çıtır varya, işte onu bu gece eve atacağım."

O an "Çüş" dedim ama iyiki Kaan da benimle aynı anda çüş demişti. Yoksa büyük ihtimalle beni fark ederlerdi.

"Saçmalama abi ya. Almila gibi kızı bulmuşsun, yapılmaz o kıza bence. Hem Aslım'ın arkadaşını üzmene izin vermem."

Üç Küçük MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin