Üç Küçük Mucize

'DENZO'

Arkadaşlar bu bölüm baya uzun oldu baştan uyaralım :D Okursanız çok seviniriz hadi size iyi eğlenceler.

-Melis:
Bugün sabah kalktığımda çok heyecanlıydım çünkü Deniz ile bir ayımızı doldurmuştuk yani aslında teknik olarak yarın dolduruyoruz ama ben şimdiden plan yapmalıyım. Telefonu elime alıp mesajlarımı kontrol ettim. Bir sesli mesajım vardı. Sesli mesaj tabiiki de Deniz'dendi. Heyecanla mesajı açtım. " Prenses, benim sarışın prensesim nasılmış bakalım? Yarın birinci ayımızı dolduruyoruz bunu unuttum sanma hemen planlar yapmamız lazım. Okulda görüşürüz, öptüm prenses."
Hemen yataktan kalkıp okul için hazırlanmaya başladım. Ay acaba birinci ayımızı nasıl kutlasak? Romantik bir yemek? Çok klasik. Sinema? Öyk yani Melis. İlk buluşma da sinemaydı. Lunapark? He iyice klasikleşelim. Hatta dönmedolap en tepede dursun Deniz de beni romantik romantik öpsün. Of ya neyse. Bunları okulda düşünürüm
Neyseki Deniz fazla öküz değildi de çıktığımız günü hatırlıyordu ve plan yapıyordu, yerim ben onu. Hazırlanıp hemen arabaya atlayıp okula geldim. Okul kapısından girerken arabanın önünü birden biri kesti.
- Ooo güzellik bu ne hava böyle.
Deniz ve Burak arabanın önünde dikilmiş bana alayla bakıyorlardı. Deniz pencereme gelip güneş gözlüğümü gözlerimden çıkarıp kendisine taktı.
- Günaydın aşkım. İzin versen de arabamı park etsem diyorum. Arkadan arabalar gelir.
Deniz eliyle geç işareti yaptı bende arabayı ustalıkla (ya ya kesin öyledir on hamlede park etti) park ettim. Daha sonra Deniz ile kantindeki boş masalardan birine oturduk. Burak da yanımıza geldi.
-Ee ne yapacaksınız bakalım ilk ayınız şerefine.
"Aslında benim bir fikrim var " dedi Deniz bende ona meraklı gözlerle bakmaya başladım.
-Babamın bir göl evi var, ormanlık bir alanın içinde. Diyorum ki ormanda güzel bir pikniğe çıkalım, ardından da geceyi göl evinde geçiririz.
Birden"Yok artık" şeklinde bir tepki verince bütün kantin bize dönüp baktı.
- Deniz ilk ayımızı kutluyoruz, balayına çıkmıyoruz.
- Balayına çıkıyoruz demedim zaten. Gerçi olsa güzel olurdu da neyse.
Masanın altından Deniz'e tekme atmaya çalıştım ama tekme attığımda Burak bağırınca şaşırdım. "O benim bacağımdı" dedi Burak. "Ah özür dilerim" dedim. Deniz kahkaha atınca, bu sefer iyi hedef alıp Deniz'in bacağına da bir tane geçirdim. Bu sefer gülme sırası Burak'taydı.
Bu sırada kantine Almila ve Aslı girdi. Bizim yanımıza geldiler. Hepimizle selamlaştılar ama Almila gözlerini Burak'tan kaçırıyordu. Sanırım rahatsız oluyordu. Normalde Almila bizim Deniz ile birinci ayımız için ne yapacağımızı sorardı ama bu sefer ağzını açmadı. Neyse Deniz ile planımızı anlatınca hepsi onaylar gözle bize baktılar.
"Çok iyi düşünmüşsünüz. Hep birlikte gider kafa dağıtırız işte." dedi Aslı. Onun bu cevabı üstüne Deniz hızla gözlerini benim üstüme çevirdi.
-Şey Aslı aslında biz...şey.. hani ilk ayımız ya...
"Başbaşa kalmak istiyoruz" diye söze atladı Deniz. "Yok ya başka derdin. Başbaşa kalacaklarmış. Sana güvenip Melis'i sana emanet edeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun" dedi Aslı. -Farkındaysan Melis benim kız arkadaşım.
-Benim de kız kardeşim. Ve biliyor musun, sana zerre güvenmiyorum.
"Eee yeter be, iyice çocuk oyuncağına çevirdiniz olayı" diye sitem ettim. Almila, sen ne düşünüyorsun.
-Aslında Aslı haklı. Yani güvenmeme konusunda değil, hep beraber gitsek daha iyi olur bence. Hem ailelerden izin alma olayı daha kolay olur.

Deniz surat asıp ellerini saçlarının arasından geçirdi. Sinirli olunca hep bunu yapıyordu. Ama ben mecburen kızların dediğini kabul etmek zorunda kaldım. "Tamam hep beraber gidelim gençler. Hepiniz geliyorsunuz değil mi?" dedikten sonra Almila ve Burak aynı anda " Emin değilim." dediler.
- Pekii, siz düşünün biz planı Deniz ile kurarız siz kararınızı verirsiniz.
Biraz daha muhabbet ettikten sonra hepimiz masadan kalktık.
- Melis! Bunlar da mı gelecek şimdi ya aşkım başbaşa olmalıydık.
- Deniz biliyorum haklısın ama düşünsene eğlenceli olur. Hep beraber piknik yapacağız.
" Aman tamam neyse. Nasıl olsa gece rahat oluruz."diyerek sırıttı. Bende hafifçe omzuna vurup onu öptüm.