11. Bölüm

3.1K 258 218
                                    

yazarın anlatımı

Hyunjin kalkalı saatler olmuştu. sabah erkenden uyanmıştı, nedenini kendide bilmiyordu.

Sabaha karşı arkadaşları döndüklerine dair mesaj atmıştı ve bunu Hyunjin sabah görmüştü. Bu yüzdende onları bugün evine davet etmişti. Hem işeri yüzünden hemde bu kısa süreli seyahat yüzünden uzak kalmışlardı birbirlerinden.

İlk kalktığında hemen dişlerini fırçalamıştı, uyandığındaki o ağzında olan çikin tattan nefret ediyordu. Ardından odasına gidip pandalı pijamasını değiştirmişti.

Birazda olsa feminen giyinmeyi seviyordu ama bunu ya arkadaşlarının yanında ya da evde kendine gösteriyordu. Dışarıda giymeyi aklının ucundan bile geçirmezdi.

Dolabından aldığı hafif bol beyaz şortunun üzerine pembe crop alıp giymişti ve en sonda ince uzun hırkasını giyip aşağı inmişti.

Kendine bir yandan kahve yaparken bir yandanda pasta yapmak için malzemeleri çıkarıyordu. Jeongin, Hyunjin'in yaptığı meyveli pastanın tam anlamıyla hayranıydı. Ve bu durum Hyunjin'i mutlu ediyordu ve ne zaman çocuklar gelse vakti varsa pastadan hep yapardı. Bir de yanına el sıkımı meyve suyu yapardı.

Pastanın kekini çırpmış ve hemen fırına atmıştı. Yazın olan meyveleri her zaman bol bol alır ve küçük küçük doğrayıp önceden hep dondurucuya atardı, Jeongin'in ve Changbin'in en sevdiği meyvelerden çıkarmış ve bir kenara koymuştu. Ardından pastanın kremasını hazırlamak için işe koyulmuştu.

Eli hızlıydı hemen bitirmişti pastanın yarısını, krema ve meyveler hazırdı geriye sadece pastanın kekleri kalmıştı onlarında olmasına on dakika vardı.

Fırını beklerken içeri gitmiş ve hemen ortalığı toplamıştı. Asla dağınık olmazdı evi her zaman düzgün ve topluydu ama köpekleri yüzünden doğal olarak ufak yayıntılar vardı.

Hyunjin salonda yerlerinde yatan köpeklerinin yanına gitmiş ve tüylerini güzelce okşamıştı. Köpekleri iyice oldukları yerde yayılmış ve Hyunjin'in gülümsemesini sağlamışlardı.

Bir kaç dakika daha köpekleriyle ilgilendikten sonra mutfağa geri dönmüştü. Sonunda fırının süresi dolmuştu. İki tane bezle tepsiyi tutmuş ve tezgaha koymuştu.

Mutfağa yayılan koku gerçekten çok güzeldi.

Yaklaşık on beş dakika sonra kekler soğumuştu. Yuvarlak büyük bir tabağa pastanın tabanını koymuş ve ilk krema katını sürmüştü. Her kata krema ve meyveler koyuyordu.

Sonunda en üst katında süslemesi bittiğinde elde ettiği güzel pastaya bakıp gururla kendine gülmüştü.

Pasta keserken dağılmasın diye dolaba koymuştu. Saate baktığında daha arkadaşlarının gelmesine epey vardı. O zamana kadar pasta kendini iyice toparlardı.

Hemencecik mutfaktaki dağınıklığı toplamıştı. Sırada meyve suyu vardı, dolaptan daha dün taze aldığı meyveleri çıkarmış ve tezgaha koymuştu.

Hepsini güzelce yıkaşmış ve meyve sıkacağından gececek kadar boyutlarını küçültmüştü. Artık meyve suyunuda yapmaya başlayabilirdi.

Sıktığı kaba baktığında epey olmuştu, tam kararında meyve yıkamıştı. Sıktığı meyve suyunu aldığı cam şişeye boşaltıp onuda dolaba koymuştu. Yine dağılan tezgahı hemen toplamış ve mutfaktan çıkmıştı.

My puppy {Hyunlix}Where stories live. Discover now