Çok konuşurdum ben.
Derdimi anlatabilmek için,
Kendimi ispat edebilmek için,
Haklı olduğumu gösterebilmek için.Deli gibi yükselirdi sesim.
Anlatabilmek için,
Anlaşılabilmek için.Ama artık sustum ben azizim.
Çünkü yoruldum.
Boşa çabalamaktan çok yoruldum.
O yüzden,Sustum.
Bir kıpırtı bile kalmadı içimde.
Ne derdimi anlatmaya,
Ne kendimi ispatlamaya,
Ne de haklı olduğumu göstermeye niyetim kalmadı.Sustum.
Çünkü sonuç hep aynıydı.
Ya anlatamadım
Ya da anlaşılamadım.
O yüzden,Sustum.
Oysa ben sevdiğime karşı çabalardım.
O yüzdendi hırçınlığım, sinirim, öfkem.
Sevdiğimden,
Değer verdiğimdendi.
Ama artık bitti.Bir gün "Niye sustun?" diye sorarsanız bana,
Cevabım şu olur size:"Ben susmadım. Siz kapattınız kulaklarınızı."
"Duymadın. Duymuyorsun.
Oysa ben, tek bir hitabın için
bayram-seyran harici
yanağıma kondurduğun
o buse için
göğsümdeki ağrıya şükretmiştim...
Ama sen beni hâlâ duymuyorsun.
Dinlemiyorsun."|1.8.22|
1.23
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koş Gel
Non-FictionÂhiret... Cennet... Cehennem... Güzellikleriyle tanıtılan cennet... Kavurucu ateşiyle tanıtılan cehennem... Âhiret için çalışana cennet... Dünya için çalışana ise cehennem... Mizanda; Sevaplar ağır gelirse cennet... Günahlar ağır gelirse cehennem...