2.9

13.3K 440 114
                                    



🌙

"Hanımefendi geldik." Yanımdaki adamın sesiyle irkilirken yavaşça gözlerimi araladım. Otobüs durmuş ve yavaşça boşalırken yanımdaki adamın hala kalkmamasıyla kaşlarımı çatıp derin bir nefes aldım.

"Beyefendi inebilir miyim lütf-"

Vücudum sinirle titrerken hızla ayağa kalktım. Yüzüne bile bakmadan ayakkabımla bacağına basıp diğer tarafa geçerken kısıkça inledi.

"Siktir git Pamir!" Yüzündeki iğrenç sırıtmayla bana bakarken yüzüne tokat atma dürtüme engel olmaya çalışıp arabadan hızla indim. "Dur Büge! Sana yardım edeceğim." Olabildiğince hızlı olmaya çalışıp terminal yakınlarındaki taksi duraklarından birine doğru ilerlemeye başladım. "Abinlerin haberi yok, sadece bir anlaşma yapacağız söz veriyorum!" Bindiğim taksinin diğer kapısı aynı anda açılırken sinirle yüzüne bakmaya başladım.

"Git! Bir kurtulayım sizden artık geri zekalı herifler!" Dudaklarını birbirine bastırırken taksici arabaya binmişti. "Beraber misiniz?" Pamir olumlu anlamda başını sallarken bakışlarını tekrar bana çevirdi. "Annemleri görüp buradan gideceğim Pamir! Kuyruk gibi beni takip edemezsin!" Başını geriye yaslayıp gözlerini kapattı.

"Anlamıyor musun? Bu anlaşma ikimize de yarayacak. Benimle geleceksin ve abinler seni asla bulamayacak. Sen de karşılığında yıllardır  planlanan görevde yer alacaksın. Görevin ana taşı olacaksın Büge, bu iş için en uygun kişi sensin anlasana! Neden bu kadar ısrarla peşinde dolaşıyorum sanıyorsun, teşkilat seni onayladı!" Dişlerinin arasından kulağıma fısıldayarak söylediği şeyle taş kesilirken bakışlarımı Pamir'e çıkardım.

Teşkilat beni onaylamış mıydı?

"Ne görevi bu?" Merakıma yenik düşüp dudaklarımdan izinsiz dökülen cümlelerle amacına ulaşmış gibi dudaklarını kıvırdı. "Orası sürpriz olsun. Büyük ajanların yer aldığı oyunda yerinden oynatılmaması gereken nadide bir taş olacaksın." Yüzümü buruşturup bakışlarımı ona çevirdim.

"Ne taşından bahsediyorsun?"

Arkasına yaslanıp keyifle sırıttı. "Karan Sertaş'ın kadını olacaksın." Bedenim buz keserken dudaklarım hafifçe aralandı. Daha sonra dudaklarını büküp sahte bir üzgünlükle bana baktı. "Seni abinden bile kıskanan sevgilin bunu duyunca çıldıracak, üzgünüm Büge." Ne yapacağımın bilinmemezliğiyle derince oflarken başımı cama yaslayıp bir an önce eve gitmeyi dilerim.

Anneme sıkıca sarılırken hayatımın bir kaç ay önce, benden bir şey saklanılmadığını düşündüğüm şekilde devam etmesini isterdim. "Yanmamışsın Büge, denize girmediniz mi yoksa?" Birde abimin söylediği tatil yalanı vardı. Beni şehir dışına tatile götürdüğünü söylemişti annemlere. "Çok fazla giremedik, hava soğuktu."

Boğazımı temizleyip babamın da bakışlarının bana dönmesini sağladık. O sırada evin kapısı çalarken beklediğim kişinin gelmesiyle ayaklanıp kapıya ilerledim. Açtığım kapıdan içeri giren Pamir'le ona tedirgince bakarken elini omzuma koydu. "Telaş yapma, halledeceğim." Başımı olumlu anlamda sallarken Pamir'in arkasından içeri girdim.

Pamir'i gören annem ayaklanırken bende babamın yanına oturdum. Bakışlarını okuduğu gazeteden kaldırırken Pamir'e kısa bir bakış atıp okuduğu gazeteye tekrar döndü. "Ben Büge'nin okulu için konuşacağım, Kuzah şehir dışında olduğu için benden rica etti. Büge'nin okulunu Bolu'ya aldırmak istiyoruz. Öğrencileri yakından takip eden özel bir okul, Kuzah, Büge için en iyisinin bu olacağını söyledi."

Saten Gece/ Yarı TextingWhere stories live. Discover now