29

29K 1.2K 1.3K
                                    

like u - Rosenfeld

Keyifli okumalar canlarım❤️

****

"İçeride 5 dakikadan fazla durmam. Çabuk çek fotoğrafları."

Temkinli adımlarla kapıya yaklaştım. Elimi kaldırıp 3 kez kapıyı tıklattım. Hemen ardından "Gir!" diye, kaba bir bağırış yükseldi. Az önce, aşağıda benimle konuşan nazik adama ait olamazdı bu ses.

İçeri girmeden önce arkama baktım. Egemen, çoktan gitmişti. Nereye gittiğini görememiştim. Sadece adım sesleri sol tarafımdan gelmişti.

Kapının topuz şeklinde ki kolunu çevirdim. Parmaklarımı topuzdan çekmeyip kapıyı ileriye doğru ittim. İçeri girdikten sonra etrafıma bakınmadan kapıyı kapattım.

Çetin, elinde ki kalemi kafasına götürmüş, önünde ki dosyalara gömülmüştü.

"Kahveyi masaya koy."

Çalışanlardan birinin geldiğini düşünüyor olmalıydı. Karısını aldattığını bilmiyor olsam bu hali oldukça tatlı gelirdi gözüme. Üzerinde beyaz gömlek vardı. Kaşlarını çatmıştı. Önemli bir iş üzerinde olmalıydı. Kalın dudakları uzaktan bile kendini belli ediyordu.

Gözlerim etrafta gezindi. Masanın yanında ki tekli koltuklardan birinde gri ceketi vardı. Havanın soğuk olmasına rağmen üzerini çıkartmıştı. İncecik gömlek giymiş olsam hastalıktan ölüyor olurdum şu an. Üzerimde ki kalın kazağa rağmen tam olarak ısınamıyordum.

"İçerisi soğuk değil mi? Hasta olabilirsin bu havada." dediğimde, amacım onu düşünüyormuş gibi davranmaktı. Sesimi duyduğu an kafasını belgelerden kaldırdı. Göz göze geldiğimizde ayakta dikilmeyi bırakıp ileriye doğru yürüdüm.

Bakışlarında ki ışıltıyı şimdiden görebiliyordum. Yüzüne hemen gülümsemesini yerleştirdi. Saçlarını geriye doğru savurup elinde ki kalemi masaya bıraktı. Geldiğime oldukça sevindiği her halinden belliydi.

Oturduğu yerden hızlıca kalktı. Ben de yüzüme sahte gülümsemelerimden en içten olanını yerleştirdim. Otuz iki diş gülümsediğim esnada çoktan yanıma varmıştı.

Elini, omzuma koyup "Hoş geldin, Sara." dedi. Rahatsız olduğumu belli etmemeye çalışırken boşta kalan eliyle işaret ettiği tekli koltuğa yöneldim. Eli omzumdan düştü. Masaya en yakın olan koltuktan ceketini alıp ona doğru uzattım.

Uzattığım ceketi kavradığı gibi boşta olan diğer koltuğa fırlattı.

Koltuğa oturup bacak bacak üstüne attım. "Hoş buldum."

Sesim fazlasıyla mutluluk saçıyordu odaya. Sahte olduğunu anlaması için beni çok yakından tanıyor olması gerekiyordu. Tabii bir ihtimal daha vardı. İyi gözlem yapan biri olması gerekiyordu. Tıpkı Egemen gibi.

Çetin, yeniden masasına oturdu. Gözlerini bir saniye dahi üzerimden ayırmıyordu. Ne yapacağını şaşırdığı için elleri sürekli hareket halindeydi.

"Canının bu kadar erkenden kahve isteyeceğini beklemiyordum."

Dudaklarımda ki gülümseme yerini hâlâ koruyordu. Siyah mermer desenli masanın üzerinde olan eline uzandım. Elim parmaklarına değdiği anda yüzüğünü fark ettim. Hiç görmemiş gibi yapıp "Canım kahve istemedi. Sadece senin tatlı enerjin hoşuma gitti." dedim.

Parmaklarında olan elim şimdi yavaş yavaş avuç içine doğru gidiyordu. "Seninle daha fazla vakit geçirmek istedim."

Artık parmaklarım avucunun içindeydi. Soğuk odaya rağmen yavaş yavaş terlemeye başladığını sıcacık olan avuç içlerinden anlayabiliyordum.

Dolandırıcı | Texting +18Where stories live. Discover now