-5-

6.1K 305 48
                                    

Taner önce davranıp soruyu güler yüzle cevapladı. O yüzünü dağıtmamak adına ellerimi masanın altından yumruk yaptım.

"Sırrım yok. Haftaya sevgilime evlenme teklifi edecektim. Bu sayılır mı?"

Gözlerimden alev çıkacakmışçasına Taner'e uzun uzun baktım. Sara'nın şaşırdığını belli eden sesini ve sonra sevgilisine sarılmasını izleyip sakin kalmaya çalıştım.

"Sayılır. Sırada Sara'nın cevabı var." dediğimde sarılmayı bıraktılar. Nilay masanın altından elini bacağıma koyup sıktı. Kulağıma doğru eğilip "Biz de evlenelim mi?" dedi. Gülümseyip sesli bir şekilde "Olur, hayatım. Yarın bununla ilgili uzun uzun konuşup nikah tarihi alırız." dedim.

Nilay sevinirken Sara'nın sahte gülümsemesi soldu. Mutluluklar dileyip sorunun cevabını düşünüyormuş gibi yaptı.

"Eski sevgilim dolandırıcıydı. Taner'in bildiği ise çalışmadığıydı."

Nilay kahkaha atıp sodasından bir yudum aldı. "Dolandırıcı biri ile ne işin vardı kızım? Kafan mı güzeldi?"

"Kafam güzeldi. Kendisinden zor kurtuldum."

Alt dudağımı ısırıp "Öyle mi?" dedim. Kafasını hafifçe sallayıp onay verdi.

Kart çekme sırası Sara'ya gelmişti. Uzandı ve 1 numaralı kartı çekti.

Sevgilisi yanına sokulup kartta yazanları okumaya çalıştı.

Sara sesli bir şekilde "Eskiye dönüp keşke şu hatayı yapmasaydım dediğiniz bir an?"

Soruyu duyunca kalbim tekledi. Hatam yoktu. Sara'ya güvenmemi artık hata olarak saymıyordum. Onu yeniden görür görmez yaşadığım güzel günleri hatırladım. Sayesinde aşkı öğrenmiş oldum. Sevmenin ve sahte duygular dahi olsa sevilmenin az çok nasıl bir his olduğunu öğrenmiş oldum.

Nilay'ın elini bacağımın üzerinden çekip yerimde kıvrandım. Sonunda rahat oturuşu yakalayıp soruya cevap verdim.
"Eski sevgilime güvenip aşık olmak. En büyük hatam." Taner üzülmüş gibi yapıp birkaç destek verici cümle söyledi. Düşüncelerimin aksine sorunun cevabını yanlış söylemiştim. Sırf Sara'yı çıldırtmak için ekledim, "Zaten çok çirkin biriydi. Güzelliği yoktu. Sevdiğim için gözüme prenses gibi geliyordu. Meğersem kertenkeleden farkı yokmuş."

Uzun bir gülümse yüzümde belirdi. O sırada Sara, öksürük krizine girdi. Sinirden yanakları al al olmuştu. Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.

Nilay elini koluma koyunca dönüp gözlerinin içine baktım. Bana üzülüyormuş gibi yapan ikinci kişi de şu an ki sevgilimdi. "Aşkım, benim en büyük hatam seni daha geç tanımış olmam." dediğinde hiç inanmasam da uzanıp yanağına öpücük kondurdum.

Uzaktan bakıldığında gayet tatlı görünen ilişkinin aslında ne kadar yapmacık olduğunu bilmek içimi kemiriyordu.

Oyuna devam etmek adına masaya uzanıp 4 numaralı kartı çektim. Kırmızı renkli kart gelmişti. Soruyu Sara ve Taner'e soracaktım.

Anlaşılan bu döngü uzun zaman devam edecekti. Sürekli karşı çifte sormak güzel hissettiriyordu.

"Hangi yemek size birbirinizi anımsatıyor?"

İkisi aynı anda "Ravioli." dedi.

"Sorulara önceden çalıştınız mı? Bu ne hız?" deyip alay ettim. Kahkahalarım ardından Nilay'ın mızmızlandığını duyabiliyordum. Çünkü bizi anımsatan yemek olsa olsa lapa pilav olurdu. Ki o bile fazlaydı.

"Sırada ki hamle ben de." Taner cümlesini bitirmeden 17 numaralı kartı eline almıştı. Kartın mavi olduğunu, çektiği esnada görmüştüm. Demek ki soruyu sevgilisine soracaktı. İyice yaslanıp merakla okuyacağı soruyu bekledim.

"Sana olan sevgime inanıyor musun? İlişkimizde sevmediğin davranışlarım var mı?"

Bu sorular resmen yuva yıkan sorulardı. Eğer Nilay'a geçekten aşık olsaydım daha ilk sorudan masayı terk ederdim. Sevgilimle aramı bozacak sorularda bir numarada yer alıyordu. Ama şimdi ki durumu değerlendirince işime geliyordu.

Sara ile daha fazla vakit geçirebiliyordum. Ben yokken neler yaptığını, nasıl olduğunu az çok öğrenebilmiştim.

Düşüncelerime ara verip Sara'yı dinledim.

"İnanıyorum. Ama bazen çok baskıcı olduğunu düşünüyorum. Bunaldığım zamanlar olsa da ilişkinin tuzu biberi diye düşünüyorum."

Kendime engel olamayıp "Aynen. Kesin tuzu biberidir." dedim.

Dolandırıcı | Texting +18Where stories live. Discover now