9 [2/2]

599 66 12
                                    

merhabalar~

ilk bölüm seokjin'i kurguya eklemiştim ancak akışta mâlum bir değişiklik yaptım. artık ilk bölümde yok, burada taehyung'la ilk kez tanışacaklar.

iyi okumalar <3

+×+×

"Aldığımız takım Daeho için çok mu büyük acaba?"

"Hayır Taehyung. Elbette değil. Üstelik çok büyük olsa da sorun olmaz. Bebek bu, öyle çabuk büyüyorlar ki inanamazsın! Kullanışlı ve kaliteli bir hediye seçtik, biraz büyük olması da iyi oldu, Daeho daha çok giyebilir böylece."

"Eğer durum buysa, yeni doğanlar birkaç haftadan fazla giyemiyorlar mı kıyafetlerini yani?"

"Evet, tam olarak öyle oluyor. Bu yüzden Dalgi'mize almak istediğin onca kıyafeti reddettim. Zaten fazla giyemeyecek."

"Ancak minik minik ve öyle güzellerdi ki.. Yoongi, bebeğimiz için alışveriş yapmak istiyorum." Yoongi kıkırdadı. Taehyung  arabayı bir yandan Jeonların evine doğru sürerken bir yandan da güzel eşine laf yetiştirmeye çalışıyordu. "Hazırlıklar için geç kalmışız gibi hissediyorum. Altıncı ayın neredeyse bitti. Henüz bebek odasının hazırlıklarını dâhi tamamlamadık."

"Geç kalmadık hayatım. Dalgi zaten ilk birkaç ay sürekli bizimle uyuyacak. Ki yatağımızın hemen yanında duracak beşiğini çoktan aldık. Çok fazla kıyafet de giymeyecek. Hemen büyüyecek ve bu sırada zaten eksiklerini tamamlamış olacağız. Telaş yapmaya gerek yok."

"Yoongi-ah, ilk defa baba oluyoruz. Telaşımı anlamalısın."

"Anlıyorum elbette. Üzme kendini diye söylüyorum.."

Jeonların evine ulaşmak uzun sürmemişti. Kapıyı açan Jimin, güler yüzle Kim ailesini karşılamış ve içeri buyur etmişti. Hemen ardından, koca bir gülümsemeyle eşinin yanına ulaşan Jungkook da hafifçe eğilerek selam vermiş, ardından Taehyung'la el sıkışmıştı. Minik hâl hatır sohbetleri eşliğinde salona ilerlediler.

Evleri oldukça sıcak hissettirecek şekilde döşenmişti. Geniş salonda büyük boyutlarda rahat koltuklar ve yumuşacık puflar bulunuyordu. Krem tonlarının hâkim olduğu salonun bir köşesinde büyük bir yemek masası hazırlanmıştı. Üstünde çeşit çeşit yemekler, salatalar ve soslar bulunuyordu.

Kalabalık bir akşam sayılmazdı. Anlaşılan son gelenler Kim ailesiydi. İçeride henüz tanışmadıkları yalnızca üç adam bulunuyordu ve onlar da yabancı hissettirmemişti Yoongi'ye. Hepsi güler yüzlü görünüyordu, yeni gelenler girer girmez selam vermişler ve hemen kendilerini kısaca tanıtmışlardı.

Minik Jeon'u kollarının arasına almış kızıl saçlı beta Jung Hoseok'tu. Oldukça enerjik, sıcakkanlı ve hoş sohbetti. Hemen karşı koltukta yan yana oturmuş alfa ve omega, bir diğer Kim ailesi, Namjoon ve Seokjin'di. Diğerlerine nazaran daha olgun ve ileri yaştalardı. Jeon ailesiyle uzaktan akrabalardı ve belli ki Taehyung ve Yoongi'yle de yakınlaşmak için oldukça isteklilerdi.

Yoongi, bu akşamın yıldızı için aldıkları hediyeyi Jimin'e uzatırken gülümsedi. "Daeho'muz için minik bir hediye, umarım güzel günlerde giyer." O sırada Taehyung, Hoseok'un kucağındaki minik alfayı almıştı. Bebekleri, çocukları öyle çok seviyordu ki.. Bunca gürültüye rağmen hâlâ uyuyan Daeho minicikti, Taehyung'un kolları arasında neredeyse kaybolacaktı. Bu manzarayı azıcık öteden izleyen Yoongi'nin dudakları koca bir tebessüme ev sahipliği yapıyordu. Eli usulca şiş karnının altına uzandı. O sırada hareketlenen minik Dalgi'siyle mutluluğunu paylaştı ve hediye paketinin içindeki takımı çok beğendiğini, bebeğine zevkle giydireceğini söyleyen Jimin'e döndü.

SMILES | taegiWhere stories live. Discover now