2.BÖLÜM《.Aymira Öztürk.》

122 39 642
                                    

Merhabalar ben Aymira Öztürk. Babamın anneme yaptığı şeylerden sonra içim iyice nefret dolmaya başladı.
Ne kadar zengin bir ailenin çocuğu olsam da içimde bir gram huzur yok. Huzur nedir onu bile bilmiyordum. Hayatım boyunca küçük mutluluklarla ama çoğunluğu ağlamakla geçti.

Babam olacak şerefsiz annemin güzelliğini ve temiz kalbini görmeyip gözü hep dışarda olduğu için ev içerisinde hep bir kavga gürültü olurdu.
Bağırır çağırır sinirini alamayınca kalkıp anneme vururdu. Anneme vurduğunu gördüğüm an gidip elinden almaya çalıştığımda ben de dayak yerdim.

Canımdan çok sevdiğim kardeşim can annem vefat ettiğinde 2 yaşındaydı. Annesiz babasız büyüdü. Onun annesi de babası da ben oldum. Her ihtiyacında her sıkıntısında her mutluluğunda ben yanındaydım. O yüzden o beni bir ablası olarak değil de annesi gibi bilir. Kılına dahi zarar gelse kıyameti kopartırdım. Hatta okulda kavga ettiği zaman onun yerine gider erkekleri ben döverdim.

Melis belkide benim küçük mutluluklarımın sebebi olan en yakın arkadaşım. Onun yanına geldiğim zaman hiç bir şeyi düşünmez anın tadını çıkartırdım. Melisle lise 1 den beri arkadaşız. Ailemle olan sorunlarımı içimi dökmek için ona anlatırdım. O da bana her seferinde destek olup yanımda dururdu. Ne kadar üzülme bu günler geçicek dese de ben pek umursamıyordum ve daha da ağlayarak "geçmiyicek iste geçmiyicek!!" diye bağırıyodum. Ama o yine de bana sarılıp beni sakinleştirmeye çalışırdı.
Meliste en sevdiğim özellikler ise iyi gün dostu olmaması. Her kötü günümde yanımda olup beni destekler. Çok iyi bir sırdaştır, kalbi çok temizdir, kimseye zararı dokunmaz, çok fedakar ve çok cömert olduğu için de ondan başka kimseye güvenemiyorum.

Baharla da güzellik merkezinde tanışmıştım. Kendisi çok güzel saf ve birazcik da kıskanç bir kız. Beni cok severdi ben de onu çok seviyorum tabikide. O yuzden beni arkadaslarimdan çok kıskanır. Ne kadar belli etmese de gözlerinden kıskandığı belli oluyodu. Bazen kıskandığı için yanıma gelip bir kızı bile kötülediği oluyodu. Bazen de kıskançlığından yüzüme bakmıyodu taki gönlünü alana kadar. Gören de sevgilim sanacak. Elbet sizin de bu tip arkadaşlarınız vardır. Baharda sevmediğim ama bi o kadar da sevdiğim özellikler var tabi her arkadas arasında olacak şeyler bunlar. Ve baharla 2 yıldır arkadaşız. 2 yıl size kısa bir süre gibi gelebilir ama o 2 yılda neler yaşadık neler. Güldük, ağladık, eğlendik, kudurduk, çıldırdık vb bir sürü şey yaptık.

Ama hiç kavga etmemiştik baharla. Baharın kavgalı olduğu bir kaç kişiye ne kadar zalimce planlar yapıp başlarını belaya soktuğunu görünce içimden biz kavga etsek bana neler yapar acaba diye düşünmedim de değil doğrusu. Ama bir yanım da biz neden kavga edelim ki diye kendimi sorgulamıyo değilim.

Açelya bana sürekli bu kızdan uzak dur. Bu kız tekin biri değil, sana zarar verir. Kötü yanı çok fena... Diyip duruyodu. Ama ben onu dinlemeyip bahara daha da yakınlaşıyodum.

Haa Açelya demişken biraz da ondan bahsedeyim. Kendisi benim kuzenim olur. Ve o benim neredeyse herşeyim. En zor anında yanında olmaya özen gösterir. En mutlu anında da yanında olmayı ihmal etmem. Kendisi o kadar zeki bir insandır ki... bunu telafuz etmek mümkün değil.
Bir insanın ne bok olduğunu gözüne bakarak anlayabilen bir tiptir. O şeyin adı neyse bende de var ama ben insanları kırmamak için sadece susuyorum. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diye bir söz vardır. O söze katılıyorum. Ama açelya öyle değil bana dokunmayan yılan başkasına dokunur, yılanın kafasını kimseye dokunmadan kesme kafasında düşünüyor. Bir yandan da iyi bence.
Nasıl düşünüyosa düşünsün onu çok seviyorum ve onun için herkesi silerim. İsterse gözümün ışığı olsun. Kılına zarar gelse dünyayı yakarım.

Tanıtımlar bittiğine göre artık hikayeye başlayabiliriz.
Herkese iyi okumalar umarım beğenirsiniz. Yorum yapmayı unutmayın🤗

İNTİKAM ATEŞİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin