Sahilde Aşk Rüzgarı

1.2K 36 31
                                    

Yaşadığım olumsuz onca şeyden sonra yaralarımı sarmak ve kendime gelebilmek için İzmir'e doğru yola çıkıyordum. Kısa da olsa  bir tatil bana iyi gekecekti.

Uzun bir yolculuğun ardından kalacağım yere varmıştım.  Sakin bir koyda sıra sıra bungalovların olduğu bir yere gelmiştim. Kendi bungalovumun olduğu yere geldiğimde hemen yanımdaki bungalova da biri yerleşiyordu. Eşyalarımı girişe bırakıp dinlenmek için doğruca yatağa uzandım. O kadar yol gelmek çok yormuştu.

Dinlendirici bi uykudan uyandıktan sonra hazırlanıp dışarıda yemek yemeye çıktığım. Otantik, şık ve sakin bir mekan bulduğumda içeriye geçip siparişimi verdim.

Hafif bi müzik eşliğinde rahatça yemeğimi yedikten sonra hesabı ödeyip mekandan ayrıldım. Biraz yaşadıklarımı düşünmek için sahil kenarına gelip denize karşı bir yerde oturdum.

Bundan üç, dört ay öncesine kadar güzel bir ilişkim, mutlu bir hayatım ve geleceğe ait planlarım vardı. Sonra hepsi yalnızca bir ihanetle yıkıldı. O günden sonra anladım ki hayat planla yaşanmıyordu. Yaşamak istesen de olmuyordu.
Yaşadıklarımdan sonra hayatı anlık yaşamaya, ne olursa olsun kabul edip önüme bakmaya çalışarak yaşamaya başladım.
Aslında bu yaşantı bana huzur getirmişti. Her şerdeki hayır bana gelmişti. İyi ki gelmişti.
Bir şeyler içmek istiyordu canım. Güzel bir bar bulamak için oturduğum yerden kalktım. Sahil şeridinde kendime göre bir bar bulabilmek için gezinmeye başladım.
Nihayet kendime uygun bir mekan bulduğumda içeriye girdim.
Barın önüne gidip bi kokteyl söyledim. Yalnız başıma içerken biri daha geldi. O da içkisini söyleyince yanımdaki tabureye oturdum.

"Yalnızlar burada takılıyor galiba." dedi gülümseyerek. Gelen adama dönüp baktığımda kötü birine benzemiyordu. Normalde bara yalnız başıma geldiğimde başıma bela olacak tipler beni bulurdu.

Gülümseyerek "Öyle." dedim.  Bir süre öylece sustu. "Buraya hangi rüzgar attı seni. Kafa dinlemeye mi yoksa yeni bir başlangıç için mi?" geldin diye sormuştu. Kendince konu açıp konuşmaya çalışıyordu.
"Her ikisi için de geldim. Ya sen hangisi için geldin?" dedim. Buruk bi gülümseme ile "Ben daha çok yeni bir başlangıç için geldim.  Umarım buradan dönmeden önce bunu başarmış olurum." dediğinde ilk önce bir şey diyemedim.
Bu söylemin, bu yüz ifadesinin ardında kötü bir anı, geçmiş gizleniyor gibiydi. Gerçi ben de ondan farksız sayılmazdım.

"Eğer anlatıp rahatlamak istersen anlatabilirsin. İyi sır tutarım." dedim gülerek. "Aslında çok iyi olur. Bir yabancıya anlatıp rahatlamak. Tabii şu an değil." dedi.
"Ne zaman istersen. Hem ben de belki anlatıp rahatlarım. İkimiz dr rahatlamış bir şekilde hayatımıza geri döneriz." dedim.
"Neden olmasın? Bu arada ben Ilgaz." dedi. "Ben de Ceylin" dedim. Bir kağıda numaramı yazıp Ilgaz'a uzatırken "Konuşmak istersen arayabilir ya da mesaj atabilirsin." deyip yavaşça bardan ayrıldım.

Ağır adımlarla kaldığım bungalovuma geldiğimde verandasındaki sandalyeye oturup denizi seyretmeye başladım.

Bir süre sonra sıkılıp eve girecekken yam evden adımın seslenildiğini duydum. Barda tanıştığım Ilgaz'dı.
"Tekrar merhaba" dedim. O da "Merhaba. Eğer müsaitsen bir şeyler içebilir." diye kibarca bir teklifte bulunmuştu.
İkilemde kalsam da sonunda gitmeye karar verdim. "Geliyorum." dedin ve doğruca Ilgaz'ın evine gittim.
Gittiğimde verandasındaki sandalyelerin birini göstererek "Sen burada otur. Ben içecekleri alıp geleyim. Bu arada kırmızı şarap içer misin?" dedi. "İçerim." dediğimde içeriye girdi.

İçeriden kırmızı şarap ve kadehlerle döndüğünde onları masaya bırakıp tekrar içeriye girdi.
Yanıma geldiğinde bu sefer de atıştırmalık bir şeyler getirmişti. Onları da masaya koyup kendi de karşımdaki sandalyeye oturdu. Kadehlere şarapları doldurdu. Sessizliği ilk bölen ben oldum.

ILCEY ONE SHOTS #Yargı #IlceyWhere stories live. Discover now