Delice Bir Aşk part 2

342 14 2
                                    

                      -Hatırlatma-
"Hamileyim ve biliyorsun su an evli
olduğumuz için bebeği aldırmak için senin
de onayın gerekiyor." dedim
"Benden böyle mi intikam alyorsun?"
dedi. Beklemediğim bir soruyla
karşılaşmıştım ve şaşırmıştım,
"Senden neden intikam alayım?" dedim.
sinirlenmiştm.
"Hem o benim de bebeğim, kendi
bebeğimle senden nasıl intikam
alabilirim? O benim canmın içinde."
dedim bastrrarak.

"Bırak Ceylin, bu dediğine kendin inanıyor musun?" dedi. Sesi yükselmişti.
"İnanmaya ihtiyacım yok!" dedim.
"Randevu alınca haber veririm." dedim. Odasından çıkacakken kolumdan tuttu.

"Nereye gidiyorsun? Ortak bir karar aldığımızı hiç zannetmiyorum." dedi bastıra bastıra.
"Ben kararımı verdim." dedim.
"Ben vermedim, konuşacağız." dedi.

"Şimdi emniyete gitmem gerekiyor, aşkam eve gel." dedi.
"Gelemem, ayrıca kolumu da bırak." dedim kolumu ondan kurtarmaya çalışarak.
"Gelmezsen ben seni yine bulurum. Her şeyi öğrenmek istiyorsan gel." dedi ve odadan çıktı. Ardından bakakaldım.

         -ILGAZ'IN ANLATIMI-

Ceylin'in dediklerini dinlerken Hem şaşırmıştım Hem de çok sinirlenmiştim. Benden intikam alıyordu aklınca. Ben onu korumaya çalışıyordum sadece.

Emniyete geldiğimde. Dosya hakkında konuştuk. Yapılacaklar kararlaştırdık.

"Ilgaz, yemeğe gidip seninle biraz konuşalım mı?" dedi Eren.
"Gidelim Eren."dedim.
Yemek yiyeceğimiz yere gelmiştik. Siparişleri verip beklerken Eren'in sıkıntılı hali, sormak istediği soruları olduğu anlaşılıyordu.

"Çekinme Eren, sor. Neden boşanma davası açtın diye." dedim.
"Neden abi? Ne oldu? İki elin kanda olsa gelirdin, gelmedin. Kız nasıl üzüldü, perişan oldu haberin var mı?" dedi.

"Baktığım bir davada tehdit ediliyorum Ceylin'le. Benim için önemli olmadığını düşünsünler, onu bir şey yapmasınlar diye böyle bir çözüm düşündüm." dedim.

"Böyle bir çözüm düşünmüssün anlıyorum Ilgaz ama ona anlatsaydın, anlardı. Kırılmazdı."dedi.
"Ceylin'i hiç mi tanımıyorsun Eren? O korkar mı? Daha çok belanın içine atardı kendini." dedim.
"Doğru, Ceylin korkusuz ama bu yol da yanlıştı be Ilgaz'ım." dedi.
"Bilemedim. Yanlış veya doğru olduğunu düşünemedim. Alelacele onu korumak için böyle bir karar aldım. Hamile olduğunu bilmeden." dedim.

"Sana söylemiş. Bir annsöylemeyecek diye korkmuştum." dedi Eren.
"Söyledi de ne fikrim ne de ne hissettiğimin ne de ne istediğimin bir önemi yok onun için." dedim sıkıntılı sesimle.
"Doğurmayı düşünmüyormuş. Bana kızgınlığından, canımı acıtmak için. dedim.

"Belki de öyle değildir. Bak yine olaya sadece kendi tarafından bakıp yorum yapıyorsun ve hüküm veriyorsun. Bunu yapma." dedi Eren.
"O zaman ne Eren?" dedim.
"Ceylin'e boşanalım demişsin, kız ondan sonra öğrendi bebeği olacağını. Çocuğuna dağılmış bir aile vermek istemiyor belki de. Sebep ne olursa olsun onun adına konuşmayız, sadece tahminde bulunabiliriz. Onunla konuşman gerekiyor kardeşim. Her şeyi açık açık anlat. Umarım seni affeder. Bir dost tavsiyesi." dedi.
"Doğru söylüyorsun." dedim.
Konuşmamız orada bitti. Eve gittiğimde acaba gelmiş midir diye odalara baktım ama yoktu, gelmemişti.
İş başa düştü, o gelmiyorsa ben gidecektim.

                    -CEYLİN'İN ANLATIMI-
Zil çalıyordu, gelenin Ilgaz olma ihtimali yüksekti.
"Ben bakarım." deyip kapıyı açtım. Tam da beklediğim gibi karşımda Ilgaz duruyordu.
"Konuşmamız gerekiyor." dedi.
"Sen her şeyi söyledin, ben de söyleyeceklerimi söyledim. Daha ne konuşacağız?" dedim.
"İnat etme. Bu öyle kestirip alabileceğimiz bir konu değil. Hadi gel, konuşalım." dedi. Israrlarına devam ediyordu.

"Peki konuşalım, yine senin istediğin olsun. Her zaman olduğu gibi." dedim. İçeriden çantamı ve paltomu aldım.

Arabaya bindim. Sessiz bi yolculuk sonrasında evimize geldik. Ya da evi mi demeliydim?

Eve girdik, oturduk. Bir süre ikimiz de konuşmadık.
Sonunda dayanamayıp "Konuşmayacak mısın?" dedim.
Kafasını salladı.

"Boşanmayı tehdit edildiğim için seni korumak için istedim." dedi.
Tam konuşacakken "Lütfen, her şeyi anlatmama izin ver. Sonra her ne istersen söylersin." dedi.
"Düşündüm ki seninle ayrılırsak sana zarar vermezler. Benim için önemsiz olduğunu düşünürler. Yani seni korumak için aldığım ani bir karardı. Doğruluğunu ya da yanlışlığını düşünmediğim." dedi.

"Keşke bu sefer bana anlatsaydın." dedim. Sesim çok kırgın, üzgün çıkmıştı.

"Tabii, Ceylin hep bildiğini yapar, belaya girer, seni dinlemez  diye düşünüp benim adıma ne güzel kararlar almışsın sen ya!" dedim. Sinirlenmiştim.

"Hani sen benim hep değişmemi istiyordun ya, sen peki neden değişmedin hiç? Hep benim adıma kararlar alıyorsun. Gözü karalığım işinize gelmediği zaman sizi korkutuyor, işinize geldiği zaman da çıkış biletiniz oluyor. Bunları bir düşüm istersen." dedim.

"Haklısın." diyebildi sadece.
"Haklı olmam mutlu olmama yetmiyor." derken bağırmıştım.

"Başka bir çözüm yolu bulacağız beraber. Söz veriyorum." dedi.

Sinirden gülmeye başlamıştım.

"Boşanma davasını da geri çekeceğim." dediğinde de kahkaha atmaya başlamıştım. Sinirlerim çok bozulmuştu.
"Bebeği öğrenmeseydin bu kararları yine almayacaktın, kendi kararlarını verecektin." dedim.
"Evet, belki o etkili oldu ama gözümü açan Eren oldu. Sana hissettirdiğim her şey için özür dilerim." dedi.

"Bir özürle her şey düzelmiyor maalesef."  dedim.
"Bebeğimizden vazgeçmeni istemiyorum. Bize bir şans daha ver. Bir şekilde başımızdaki sorundan kurtulacağım ve dediklerini düşünüp kendimi düzeltmeye çalıcağım. Lütfen Ceylin." dedi.

"Bilmiyorum, düşünmem gerekiyor." dedim.
"Yapma Ceylin, ondan vazgeçemezsin." dedi.
"Bu kararı ben vereceğim, eğer vazgeçmeye karar verirsem sen o kağıdı imzalayacaksın. Gerekirse sonra yine boşanırız. Nasıl olsa çabuk vazgeçebiliyorsun." dedim.

"Hayır, ne olursa olsun izin vermem." dedi. Önündeki sürahiden su doldurup içti.

"Neden senin için ne istediğimin bir önemi yok?
"Bana diyorsun ama bu konuda benim ne istediğimin, ne hissetiğimin de senin için bir önemi yok. O yüzden onunla birlikte her şeye sıfırdan başlayalım. Deneyelim. Lütfen. Bunu ikimiz de hak ediyoruz." dedi.

"Peki, onun için bir şans vereceğim ama aynı zamanda son şansımız. Bakalım birbirimizi sevmemiz, beraber yaşamaya, birbirimizi anlamaya, ortak paydada buluşmamızda yetecek mi?

"Teşekkür ederim sevgilim." dedi gülümseyerek...

Part 2 de burada biter. Son bir part daha yazarım.
Normalde daha erken yazıp paylaşacaktım ama bazı aksilikler oldu, yazamadım.
İyi okumalar. :)

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 18 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ILCEY ONE SHOTS #Yargı #IlceyWhere stories live. Discover now