13-SORGU

10.6K 339 18
                                    

Selam canlarımm. 🍷

Öncelikle sizi yerim. 😁 İlginize teşekkürler ama bu yarı texting bir kurgu o yüzden uzunlukları bu şekilde devam edecek. Bölümleri sizin için biraz daha uzattım. Normalde kısa kısa olacaktı. İlk bölümlere göre şu an ki bölümlerin uzunluğu iyi bence ve sık bölüm atmaya çalışıyorum da zaten. Yoğun bir dönemden geçtiğim için iki hafta yoktum ama artık buradayım.

Aniden aklıma gelip yazdığım bir kurgu size daha ne kurgularla geleceğim bir bilseniz. 😁 Neyse bunları bu kurgum bitince konuşacağız zaten.

Sizi bölümle baş başa bırakıyorumm.

Keyifli okumalar.

|LİTTLE MİX-POWER|

(21.09.2022 - 18:00)

2022 - 18:00)

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

★★★

Gözlerimdeki ağırlık vücuduma işliyordu sanki. Bu yapacağım şeyden sonra Cihangir abim nasıl bir tepki verir kestiremiyordum.

Onun bağlantılarını kullanarak Barut'u araştıracaktım. Şansım olursa Cihangir abime yakalanmazdım. Anında onun kulağına gideceğini biliyordum. Ama o gelmeden çözeceğimi umuyordum.

Bizi her zaman bu tarz mekanlardan uzak tutmuştu. Tabi ki sözünü dinlemedğimiz zaman oluyordu. Bizi kimse tanımadığı için abimin öğrenmesi daha gecikmeli oluyordu. Fakat öğrendiğinde ise kıyameti koparıyordu. Abim diye demiyorum ama cezaları baya bir ağırdır.

İçimdeki karanlık taraf beni bu tarz mekanlara çekiyordu. Oradaki pislikleri bulup yok etmek istiyordum. Bu yüzden Cihangir abimden çok azar yemişimdir. Eskiden çok fazla yakalanırdım. Ama artık kendimi saklayacak kadar profesyonel olmuştum.

O zamanlar ruhumdaki başkasına ait leke vicdan azabımdı. Hep kendimi suçladım.

Her şey çocuklukta yaşadığım o olaydan sonra başlamıştı. İçimdeki karanlık giderek büyüyordu. İnsanlara karşı olan nefretim büyüyordu. En önemlisi ise erkeklerden nefret ediyordum. Çocuk aklımla bütün suçu hepsine yüklemiştim.

Her erkeğin bir olmadığını Cihangir abimle tanıştıktan sonra anlamıştım. Bana hiç bıkmadan elini uzatmıştı. Bana bir amaç vermişti. Başlarda ona çok sert davransam da amacının kötü olmadığını anlamıştım. Çünkü beni ölen kız kardeşinin yerine koyuyordu. Beni bulduğu halim o kadar perişandı ki içinde bir yerlere dokunmuş olmalıyım ki bana elini uzatmıştı. Zira o dönem o da normal bir ruh halinde değildi.

İçimde büyüyen karanlığı anlayınca ise olan gücüyle beni uzaklaştırmıştı. Kardeşine olanların benim başıma gelmesini istemiyordu. Zira o dönem karanlığa çekiliyordum, her deliğe giriyordum. En önemlisi ise onu arıyordum. Bulamamıştım. Yer yarılmış içine girmişti sanki.

Bütün bu olanlardan sonra Cihangir abimle büyük bir kavga etmiştik. Onun endişelendiğini biliyordum. Çünkü bu yolun sonunda ya ben ölecektim ya o ölecekti, ortası yoktu. O yüzden Cihangir abime zor da olsa söz vermiştim. Onu aramayı bırakacaktım. Öyle de olmuştu. Bırakmıştım. Ama vicdan azabım kalbimin derinliklerindeydi. Beni yiyip bitiriyordu.

Baş Belası +18 || Yarı TextingUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum