9. BÖLÜM

7.3K 76 1
                                    


"Bazen yolun sonunda olduğunu düşünür insan belkide son büyük bir başlangıçtır..."





















Gözlerim hep arkamdaydı, önümü göremedim...
Gözlerim hep geçmişimdeydi, sormadan edemedim...
Ben hep gerideydim, ileri gidemedim.
Kalbim bir çukura gömülüydü, çıkarmak istemedim.
Göz yaşlarım içime aktı, sonumu düşünemedim.
Ben kendime çoktan veda ettim...
küçük beyazlar içindeki toprağa batmış kalbi temiz üstü başı kir içinde o kıza, çoktan veda ettim...

Ben çoktan hayatımın dümenini birine devrettim.

Şimdi sağa sala savrulup, elimden geleni yapıyordum.

Hayatımın dümenini elime geçirmeliydim, biliyordum.
Eğer yaşamak istiyorsam, hayatımı ben yönlendirmeliydim. Yoksa, birgün içimdekilerle beraber batıcak ve boğulacaktım. 

İçimdekilerle beraber...

Burnumu çekip ayağa kalktım savaş bitmemiş aksine şimdi başlıyordu. Aciz değilimdim ağlayıp sızlanmak bir korkak gibi yerde sürünmek bana göre değildi asla!

Ben çok güçlüyüm yaşadıklarımdan sonra yaşadığım için...

Ben çok güçlüyüm hala nefes alabildiğim için...

Cihat Bilgisayara pür dikkat odaklandığında yutkundum. Gözlerim üstünü silkeleyip yerden kalkan Cansu'ya iliştiğinde ifadesizce bana sonrada Cihat'a baktı. Bana yardım etmeye çalışıyordu hayatını tehlikeye atarak. Bunu benim için yapmadığına emindim. Belkide pişman olmuştu. O hayatımda gördüğüm en kurnaz kisiydi aklında ne vardı bilmiyordum ama tehlikede olan bana, yardım etmesi onu da tehlikeye sokuyordu.

Cihat beş on dakkalık incelemesinin ardından Flashı bilgisayardan çekip karşımızda durdu. Endişemi korkumu içimde yaşadığım tek bir duyguyu bile saklayamıyordum karşısında.
Bir suçlu gibi duruyordum.
Suçlu!

"İçinde son on yıllık en tehlikeli hack vakaları var. Gördüğünüz gibi ekip liderim," dedi Cansu.

Kaşlarımı çattım neyden bahsediyordu ve Cihat daha yeniki öfkeden deliye dönen piskopat neden şuanda anlamadığım kadar sakin duruyordu.

"İsteyince vermediğim için bu pislik onu benden çaldı," dedi Cansu bakışlarını Cihat'tan çekip bana dönerek. Yalandan yüzünü buruşturup öfkeyle bana baktı. Birazdan üstüme atlayıp beni parça parça edekmiş gibi duruyordu.

"Neden bu Flaşhı aldın?" dedi Cihat  şüpheyle bana bakarak.

"Çünkü onu vermedi," dedim üstümdeki şaşkınlığı gizlemeye çalışsam da asla Cansu kadar iyi rol yapamıyordum.

"Senin için en tehlikeli on hack vakasının önemli olduğunu düşünmüyorum," dedi Cihat kaşlarını çatarak.

Cansu cevap vermemi beklemeden araya girdi.
"Nasa Siber Saldırısı,
Estonya, WannaCry Ramsomware bunlar onun umrunda değil! Amacı beni çıldırtmak. Desiseleriyle beni yıldırayacak!"

Boğazımı temizleyip yalandan bir sinir takındım suratıma.

"Desise mi? Ben mi?" dedim sinirle dişlerimi sıkarak. "Asıl senin desiselerin bitmiyor!"

Üzerime yürüdüğü sırada Cihat araya girdi. İki adım gerilemek zorunda kaldığında dudakları aralandı.
"Seni ekarte etmeyi bilirdim, ama sen dua et böcek," dedi Cansu işaret parmağını bana doğru sallayarak.

Cihat atışmalarımızdan bıkmış olacak ki sinirle bağırdı.

"Yeter! Saçmalamayı kesin ikinizde. Uzun bir süre aynı ortamda bulunmanızı veya kavga etmenizi istemiyorum! Aranızdaki bu saçmalığa son verin!"

+18Doğarken Ölenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin