BU SEVDA MUTLU SONU HAK EDİYOR🤍

162 11 15
                                    

BUNLARI OKUMADAN GEÇMEYİN BÖLÜME !
|•~ Bu tek bölümlük kısa bir hikaye oldu. Bir anda geldi bu satırlar. Bende yazayım dedim. Umarım seversiniz.~•|

|•~ Sultan Tuğrul hariç herkes Akçayı uzun bir müddet öldü bilmiştir. Önemli bir vazife için buna mecbur kalmışlardır. Vazife bitince Akça geri dönmüştür. Ama bazı şeyler değişmiştir. Onca zamandan sonra Akça alışmakta güçlük çekiyordur. Maria ve kendi yaşantısının farklılığı onu vurmuştur. Akça bu farklılığin üstesinden gelecek mıdır? O yokken olan şeylere tepkisi ne olacak? ~•|

Akça uzun zaman sonra obaya alışmaya çalışıyordur. Hasan'ın otağına geçmiştir. Herkes olması gerektiği yerdedir. Alparslan ve Akça birbirlerine uzaktır. Çağrı ve Selcanın Alparslan için düşündükleri kız yüzünden araları açılmıştır.

Sultan Tuğrul obaya ziyarette bulunur. Dışarı çıkıp yürürken Akçayı görür. Krem yapıyordur. Onun yanında gider. Alpler arkadadır. Akça Tuğrulu görünce saygısını göstermek amacıyla selamını verir. Tuğrul kaldırır.

"Görmeyeli daha iyisin değil mi kızım?"

"Sayenizde daha iyiyim sultanım. "

Alparslan arka taraftan geçerken sesleri duyup durur.

"Her şeyi hep bildim. Benim icin zor olsa da seni öldü bilmelerini sağladım. "

Akça başını sallar.
"Biliyorum sultanım. Bu vazife de en büyük destekçim oldunuz bunun için size minnettarım."

"Abime söyledim. Alparslanın işine karışma diye. Ama dinletemedim. Aranızı iyi olmamasından Alparslanın bir kabahati yok. O sen yokken bile seninle yaşadı. Senin uğruna şehit düştüğün devlet ve dava uğruna yaşamaya; seninle aynı yolda, aynı sonu yaşamak için uğraştı. Hiçbir zaman ne aklında ne kalbinde senden başkası olmadı kızım."
Akça sultan Tuğrula bakar.

"Sözlerinizle bana teselli vermeye çalışsanız da sultanım ben bu mesele hakkında konuşmak istemiyorum. Tabi affınıza sığınarak "

Tuğrul başını sallar. Çağrı otaktan çıkarken onları fark eder.

"Her ne olursa olsun her zaman arkanda olduğumu bil kızım. "

"Sağolun sultanım "

Akçanın elindeki kreme bakar.

"O nedir?"

"Roma da meşhur bir şifacıdan öğrenmiştim. Afşın beyim yarasına iyi gelecektir. "

Tuğrul Akçaya bakar.
"Roma hakkında çok şey biliyorsun değil mi?"

Akça başını sallar.

"Biliyorum sultanım. Lakin bildiklerimin yalnızca şifacılık kısmını kullanıyorum. Diğerleri de benimle beraber toprağa gömülecek. Aksi taktirde diğer türlüsü bana bunları bir Türk olduğumu bile bile öğreten hocama ihanet olur. "

Tuğrul gururla bakar.

"Düşmanında olsa herkese mert olmalısın. Bu seni sen yapar.Bizi biz yapar. Hasan Bey senin gibi bir evlada sahip olduğu için çok şanslıdır. Tabi devletimizde öyle...

Uğruna her şeyini feda edecek Türkler oldukça devletimiz ilelebet baki kalacaktır. "

Akça başını sallar. Tuğrul çıkar. Akça şifa çadırına gider. Afşının yarasını sarar. Otağa Dilek Hatun girer. Akça işini bitip çıkacakken Dilek Hatun durur. Akça ona bakar

"Alparslan beyin benimle alakası dahi yoktur Akça Hatun. O siz olsanız da olmasınızda sizinle yaşar. Bana kardeşi gibi baktı. Bana ya da başkasına size baktığı gibi bakmadı. Bakmayacak. "

Bir Sevda Meselesi; AkAlp ♾️💙🌹Where stories live. Discover now