20 | mortal feelings

338 42 57
                                    

"Seninle ilgili düşünceler
geceleri uyutmuyor beni."
kehlani - up at night.

•••

Sabaha kadar uyudum. Uyumasam düşünmekten deli olacaktım.

Kapı yüzüme kapandıktan sonra birkaç dakika aptal aptal orada dikilmiştim, nefesimi düzene soktuktan sonra kafamı ki yana sallayıp kendime gelerek odama girmiştim. Yatağa uzanırken ise hem şaşkındım hem de hayal kırıklığına uğramıştım. Bir önceki tutumundan dolayı beni kendi isteğiyle öpmesi beklediğim bir şey değildi ancak kapı dışarı edilmek yerine buna biraz daha devam etmeyi, belki de oturup konuşmayı ummuştum. İkinci kez bana ortak olduktan sonra kaçıyordu ve ben bunu hiç sorgulamıyordum.

Yatakta uzanmış neden yakınıma girdiği her an bedenimin titrediğini düşünürken gözüm sürekli kapıya kayıyordu. Odası çok yakındı, beş adım bile değildi. Biraz önce kapıyı açtığımda yaşananlar aklıma gelerek dikkatimi dağıtıyordu, tekrar kapıyı açıp yanına gitme isteğiyle dolduruyordu beni.

Hızla odadan çıktım ve salona indim, bu kadar yakınımdayken sağlıklı düşünemiyordum. Kendimi koltuğa atıp ensemi sırt kısmına dayayarak tavanı izledim. Hâlâ aklımdaydı, belki de çoktan uyumuştu fakat ben her bir detayıyla zihnimi meşgul etmeye devam ediyordum.

Bir sızı bile hissetmeden ateşi tutan avuçlarım, onun tenine değince cayır cayır yanmıştı.

Ne hissettiğimi anlamalıydım, öncelikle bir şeyi netleştirmem gerekiyordu, bunun için bir süre düşünmüş ve sonuca varmaya çalışmıştım. Hiç bilmediğim bir şeyi anlamaya çalışmak çok zordu. Söz konusu ben olunca kadınlara karşı bir çekim hissetmem çok da şaşılacak bir şey değildi ancak Jennie farklıydı. Çok güzeldi, bazen beni dehşete düşürüyordu fakat bundan çok daha fazlası olduğunu inkâr edemezdim. Jennie'den hoşlanıyor olabilirdim, bir adım yakınıma girse vücudumun verdiği saçma sapan tepkilerin açıklaması buydu. Daha fazla düşünmedim, bu gece için şimdilik yeterliydi. Bir adım ilerisini düşünmek, belki de yeni bir şeyler kabullenmek istemiyordum. Yastığı alıp yüzüme bastırdım ve kendimi uyumaya zorladım.

Kendimden kaçma mekanizmam oldukça kullanışlıydı çünkü deliksiz uyumuştum ve gayet normal bir sabaha uyanmıştım, ta ki ayak seslerini duyana kadar.

Namjoon'un nerede olduğunu bilmediğimden şu an dün geceyi konuşamazdım. Fark etmemiş gibi yaparak masanın üzerindeki sigara kutusunu aldım ve bir tane yaktım. Tadı pek hoşuma gitmiyor olmasına rağmen dikkat dağıtmak için işe yarar bir yöntemdi. Sadece dumanın bıraktığı yakıcı hisse odaklanıyordum ve zihnimi meşgul eden şeyler bir süreliğine geri planda kalıyordu.

"Beğendin mi? Elimle sardım." İkinci kez ayak sesleri duydum, daha sonra Namjoon görüş alanıma girdi. Hâlâ pek zevk vermiyordu fakat beğenmiş gibi davranarak kafamı salladım. Bunun için oturup uğraşıyor muydu bir de?

"İkide iki, bunları herkes beğenir." Böyle dediğine göre Jennie de denemiş ve beğenmiş olmalıydı. Göz ucuyla arkama baktım, açık mutfakta sessizce bir şeyler hazırlıyordu. Dalmamak için fazla dikkat kesilmeden önüme döndüm.

Sigarayı buruşturup masanın üzerine bırakırken konuştum. "Alıştırma onu, insanlara zararlı."

Namjoon omuz silkip kendini koltuğa bırakırken göz devirdi. "Alışacağını sanmam. Yaşamayı seviyor sanırım, benim gibi?"

Sorusunu Jennie'ye yönelttiğinde ben de kafamı ona doğru çevirip merakla cevabını bekledim. Ada mutfakta işiyle uğraşmaya devam ederken tebessüm etti ve ardından kafasını kaldırıp bize baktı. "Seviyorum fakat insan olarak değil. Yaşamak güzel."

seven devils: the new eraWhere stories live. Discover now