47. Bölüm

355 30 6
                                    

4.000 oy

60.000 okunma🥲❤️

Hepinize 60.000 kez teşekkür ederim...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, ne oluuuurr... Kocaman öpüyorum yanaklarınızdan💋

Ve bugüne özel bölümümüz,

KAAAYIIIIIIIIITTTTT!!!

✯✯✯

Mutlu bir diyalog. Espri dolu, şaka dolu. Hepimiz gülüyoruz kahkahalarla. Her şeyden uzaklaşmışız gibi, bir sohbet dönüyor ortada ve ardı arkası kesilmeden başka bir sohbete geçiyoruz. Sohbetimiz komik, eğlenceli şeylerden bahsediyoruz böyle. Ya da bizimkiler yine kötü kötü esprilerini, şakalarını öne sürerek kahkaha atma nedenimiz oluyor. Çok alakasız bir yerden, saçma sapan bir konu açılıyor ve bu sefer de onun hakkında konuşuyoruz.

Deli gibi gülüyoruz.

Delirmiş gibi.

Fakat bir şey var. Gözümüzden asla kaçmayan.

Gülerken bile bir sonun geleceğini biliyoruz ve bunun ciddiyetini taşıyoruz. Bunun bilincindeyiz çünkü uzun süreli kahkahalarımız hiç olmadı bizim.

Kesik kesik gülüşler.

Tehlikenin buram buram koktuğu yaşamlarımız.

Bizi ele geçiren siyahın tonları... Belki de rengimiz zaten hiç beyaz değildi?

Gülüşlerimiz bile ciddiyetini taşıyordu, bu kadarını hak etmiyorduk. Edemezdik. Cümlelerimiz, ağzımızdan çıkan her kelime, bu kadar endişe dolu olamazdı. Gülüşlerimize ciddiyet düşmemeliydi. Sadece bir an ya, bir an o anda kalalım! Çok mu şey istiyoruz? Bir an gerçekten bir kez içtenlikle doya doya gülmek ve bunun yarıda kesilmemesi...

İsyan etmiyorum ama sitemlerim susturulamazdı.

Üzerimizdeki kasvetli hava ve ciddiyet ömrümüzün sonuna kadar bize eşlik edemezdi. Böyle olmamalıydı.

Her günümüz bugün ne olacak diye geçmemeliydi mesela. Her an endişe duymamalıydık. Bu böyle devam edemezdi. Bunun bir sonu gelmeliydi. Nasıl olduğunu bilmiyorum iyi veya kötü, endişelerimize bir son yazılmalıydı. Burada bitti diyebileceğimiz bir durağımız olmalıydı. Birbirimiz için bu kadar korkmadığımız günler olmalıydı. Sadece bir gün ya, ertesi gün cehenneme dönüşmeyecek bir gün yaşamalıydık.

Duymak istediğim çığlık değil, görmek istediğim kan değil, hissetmek istediğim ölü bir beden değil, kokusunu almak istediğim veda değil, gözümüzden düşen damlalar olmasın, içinde bulunmak istediğimiz hayat bu değil!

Biz bunları istemiyoruz! İstemediğimiz her şeyi yaşamak zorunda kalıyoruz! Bunun bir sonu gelmeli, bir daha yaşanmamak üzere! Bundan daha büyük bir dileğimiz yok, hayat bize bu kadar acımasız davranmamalıydı.

Her gülüşümüzün acısı aheste aheste çıkacaktı biliyorum.

Hayatımız bizden bu gülüşleri alıp götürecekti.

Bilmediğim şey, hayatın bizimle bu evvelimizden başlayan sorunu neydi?

Geriye bize silik tebessümler düşecekti ve bunu biliyor, hissediyor olmak çok daha acı geliyordu. Hata neredeydi göremiyorum.

Mutlu bir sonun hayalini kuramazdık bu bitmedikçe. Düşüncesi bile aptallıkken bunun çok daha yaklaştığını hissediyorum.

Cesur adımlarımız bunun üstünden gelme düşüncesiyle daha da ileriye yürürken biliyordum ki biz de duracak, durdurulacak gibi değiliz. Bilmeyi istediğim, gerçekten üstesinden gelebilecek miyiz?

NUMARALAR ÇETESİ Where stories live. Discover now