~2

94 35 8
                                    

Yemek bitmişti emine teyze ve eşi Sinan amca evlerine gitmişlerdi. Emine teyze ne gelininden bahsetmişti? Daha fazla düşünmeyip babama sormaya karar verdim.

"Neyin gelininden bahsediyor bunlar!?" sesim olması gerekenden daha yüksek çıkmıştı.

Normalde bu ses tonunda ailemle konuşmam ama bu konu beni çok sinirlendirmişti. Başta şaka yaptıklarını düşünmüştüm ama Sinan amcanın sözlerinden sonra durumun ciddiliğini fark ettim.

"Kızım sakin ol. Bak sana herşeyi anlatıcam." babam çok endişeli gözüküyordu. Durumun ne kadar kötü olduğunu babamın yüz ifadesinden anlayabiliyordum.

Hemen bir açıklama yapmalarını istiyordum. Yemek masasına tekrar oturdum ve elimle oturmalarını işaret ettim.

Babam karşıma oturdu "Kızım, şirketin durumu gittikçe kötüleşiyor yakında iflas edicez... " babam bir süre gözlerimin içine baktı tepkimi ölçmeye çalışıyordu. Ama büyük bir tepki göstermeden önce onu dinlemek istiyordum.

Az çok devamını tahmin edebiliyorum."Devam et baba!" dediğimde babam irkildi ve konuşmaya devam etti.

"Şirketimiz için, ailen için bu fedakarlığı yapabileceğini düşündük." Babam bunları ne kadar rahat söylemişti sanki bir eşyaymışım gibi bahsediyordu benden.

Halbuki az önce ne kadar şanslı bir kız olduğumu ailemle ne kadar mutlu olduğumu düşünüyordum.

Sinirle ayağa kalktım. Sandalye yere düşmüştü. Ağzımı açmak istedim bağırmak istedim onlardan hesap sormak istedim ama sanki boğazımda bir düğüm vardı.

O düğüm konuşmama izin vermiyordu. Güçlü durmaya çalışıyordum ağlamamaya çalışıyordum. Ama eğer konuşursam ağlayacağımıda biliyordum.

Daha fazla kendimi tutamadım ve gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı.

"Bu kadar basit mi? Şirket iflas ediyor diye tanımadığım bir adamlamı evleneceğim? Abim ne güne duruyor? Neden ben evlenmek zorunda kalıyorum?" bir yandan ağlayıp bir yandan konuşmaya çalışıyordum.

Çok yorulmuştum bu kadar şey benim için fazlaydı. Arkama bile bakmadan evden çıkıp buradan uzaklaşmak istiyordum ama şuan o kadar güçlü değildim. Hızlı adımlarla odama çıktım ve kapıyı üstüme kitledim.

Aşağıdan bağırma sesleri geliyordu büyük ihtimalle annem ve babam kavga ediyordu. Bana yaptıkları büyük haksızlıktı. Kafamı bir şekilde dağıtmam gerekiyordu. Telefonu elime aldım. Mafya beyden mesaj gelmişti. Onu tamamen unutmuştum.

Mafya bey: Hey sakın bana şantaj yapıyım deme çünkü sonuçları kötü olur küçük hanım.

Mafya bey:Ve çabuk şu telefonu eski haline getir!

Mafya bey: Şakamısın sen? Hem bana mesaj atıyorsun hemde ortadan kayboluyorsun?

Siz: Merak etmeyin bu değerli fotoğraflarınız benle güvende :)

Mafya bey: iyi şimdi hemen şu telefonu düzelt!

Siz: 'düzelt' derken? Lütfen dersen düzeltirim ;)

Mafya bey: Bak çok olmaya başladın sana düzelt dedim.

Siz: Telefonunda bulunan tüm hesapların şifresini kırmamı istemiyorsan lütfen de! Lütfen:)

Mafya bey: Delimisin sen! Zaten tüm hesapların şifresini kırmadı mı?

Siz:Aaaa bune sen arkadaş bulma programlarınamı giriyorsun bu işlere bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum. Dur ben şunun bir şifresini kırayım.. :)

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Deli misin? Where stories live. Discover now