4.3.1 - Geçmişten Kesitler

1.6K 141 115
                                    

Ani bir giriş yapacağım çünkü ne yazmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Ama ilk sormak istediğim şey nasılsınız? Umarım hepiniz iyi ve güvendesinizdir.

Ve son bir şey. Hayat gerçekten çok garip değil mi? Derdim var sanıyordum ama insanlar neler neler yaşıyor. Evet, herkes en sonunda yine kendi derdiyle baş başa kalıyor. Ama yine de şükretmeyi bilmek gerçekten önemli. Yarın ne olacağını bile bilmiyorken bugünümüzü mahvetmek yerine elimizdekilere şükretmek en iyisi. Evet, söylemesi gerçekten kolay ama bunu kendimize gerçekten aşılayabilsek çok iyi olacak.

Ve kafanızı şişirdiğim için de özür dilerim. İsterseniz bölüme geçelim.

Ama önce bir uyarı. Az miktarda olsa bu bölüm aile içi şiddet içermektedir. Çok değil ama Çağlar'ın geçmişi işte. Az çok tahmin ediyorsunuzdur. Neyse.

İyi okumalar.

Geçmişten Kesitler Part 4.1

Çağlar...

Yüzüne yediği yumrukla geriye savrulurken ayakta kalmaya çalıştı. Görüşü kısa bir süre bulanıklaştığında başında yayılan ağrıyla bir küfür savurmuştu.

Elini yumruk yaptı ve alabileceği darbeleri umursamadan ona vuran çocuğa yöneltti. Çocuk burnunu tutup geriye sendelerken etraftaki birbirine girmiş gençlere baktı. Derin derin nefesler alırken canını yakan hem göğsüne yediği darbeydi hem de kışın soğuğunda ciğerlerini yakan buz gibi havaydı.

Etrafta gecenin bir saati sisin içinde uçuşan küfürleri ve bağırışları dinledi. Ona birinin geldiğini fark etti ama karnına alacağı darbeden kaçamamıştı. Nefesi kesilirken acı daha belirgin bir şekilde bedeninde hüküm sürdü.

Birkaç adım gerilediğinde çocuk tekrardan ona yönelmişti ama bu sefer çocuğu kendine çekip karnına dizini geçirmişti. O acıyla büzülürken kendisi burnundaki kanı silip bu soğukta titrememeye çalıştı.

Bir şeyler düşünmeliydi ama zihni çalışmıyordu. Şu an tek yapabileceği şey kendini korumaya çalışmaktı.

Birkaç darbe daha ve bir süre sonra sırtından çekildiğini hissetti. "Koş! Polisler!" Sokağın uzağından gelen siren sesleriyle iki grupta birbirinden ayrılmayı sonunda başarabilmişti.

Arkasını döndüğü gibi tanıdığı kişilerin arkasından var gücüyle koşmaya başladı. Acıyı görmezden gelmeye çalıştı. İlk kez polislerle karşılaşması değildi ama bu sefer de babası duyarsa yaşatmazdı onu. O yüzden var gücüyle koştu.

"Şu andan itibaren herkes kendinden mesul!" Yakalanan arkadaşlarını satmayacaktı. Herkes diğerlerini unutup kendileri için koşmaya başladılar. O da öyle yaptı.

Herkes sokaklar arasına karıştı ama bir arabadan hızlı olamazlardı. Koşarken etrafa bakındı. Yaklaşan siren sesleriyle bu şekilde kaçamayacağını biliyordu. İçinden polislerin onu fark etmemesi için dua etti ve başındaki kapşonlusunu biraz daha çekip araba köşeye dönmeden bir evin kapısının önünde durdu ve kendi evinin anahtarlarını cebinden çıkardı.

Diğerlerinin koşturma sesleri uzaklaşırken polis köşeyi döndü ve oda kapının deliğine anahtarı sokmaya çalıştı. Görüntü barizdi. Araba durmadan diğerlerinin arkasından gitti.

Kenardan aracın gittiğinden emin olmak için bir bakış attı ve içine yayılan rahatlıkla deliğe olmayan anahtarına baktı. Onu cebine sokarken geldiği yolun tersine ilerledi ve birkaç sokak sonra koşmaya başladı.

Duraklara geldiğinde otobüse kılpayı binmeyi başardı. Kapüşonunu biraz daha önüne çekip en arkadaki boş koltuklara ilerledi. Gecenin bu saatinde pek de insan yoktu.

Ev Arkadaşım | bxb (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now