52. İliaca'nın Baskınlığı

505 70 16
                                    

"Kimsin sen?"

Tek bir hareket o an Asena'nın hayatının bitmesi için yeterliydi. Arkasındaki kurdun elini hafifçe bükmesi onun sonu olacaktı. Ve sorulan soruya verecek çok cevabı vardı. Seçtiği yol ise konuşmak değildi. Yıldırım ve Bulut'u tehlikeye atmaktansa ölürdü.

"Omega ile ne işler işler çeviriyorsun?"

Asena kendisini en başından beri takip ettiğini öğrendiğinde yutkundu. Boğazı kurumuştu. Gözleri, beyaz tenini çevreleyen beyaz desenli giysinin uçlarında dolaşıyordu. Arkasındaki kızın kim olduğunu çoktan öğrenmişti. Fakat buradaki ve diğer dükkandaki yaptıklarını görmesi hiç olmamıştı.

Yine de dalgaya vurdu. Kızın sinirlenip bıçağı boğazına batırması ihtimaldi.

"Beni kıskandığını mı itiraf ediyorsun rüyalar güzeli?"

Ensesinde hafif bir nefes hissettiğinde sinirlendirdiğini anladı. Boynunu tutan diğer elini sıkılaştırdığında canı hafif yanmıştı.

"Kim olduğumu bilmemen canına mal olacak yavru kurt."

Yavru kurt lakabı yüzündeki gülümsemeyi yavaşça silerken nefesini verdi. Bulut aklına gelmişti, eniştesini yüzüstü bırakacak gibiydi. Yine de onları ele vermemekte kararlıydı.

"İlk başta canını almam gerektiğini biliyordum lakin hala geç değil. Konuşmazsan omeganı öldürtürüm."

Asena'nın bedeni anında kasıldı. Kulaklarında omegan kelimesi çınlıyordu. Deniz'den bahsettiğini çok iyi biliyordu. Hiçbir günahı olmayan omegayı onun yüzünden öldürmelerine göz yumamazdı. Yutkunup nefes aldı.

"Sor, cevap vereyim."

Sorduğu sorulardan ilerleyerek üstün körü cevaplar vermeyi düşünüyordu. Kahran'lı olarak bazı yalanlar uydurabilirdi. Bunu yapabilirdi.

"Meydanda, onunla ne konuşuyordunuz?"

"İliaca'nın veliahtının ve omegasının ne kadar zehirli olduklarını konuştuk."

Daha sonra güldü ve omeganın keskin feromonlarının hafifçe burnuna dolmasına izin verdi. Bastırıcı ot sürmüş olduğu çok belliydi.

"Onlara ders verdiğini düşünüyorum. Kesinlikle aşağı kalır yanın yok."

Arkasından hiçbir tepki alamayınca dönmeye çalıştı. Fakat bıçağın boğazına dokunmasıyla hareketi bıraktı. O çekmedikçe kaçamazdı. Lakin önünde renkli şişelere bakarak konuşmak onu zorluyordu. Konuştuğu kişinin tepkisini ölçmek zorundaydı. Bu pozisyonda yalan söyleyemiyordu.

"Benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Eksik hiçbir şey söylemedim. Aynen bunları konuştuk dedim sana. İnanıp inanmamak senin seçimin."

"Peki karışım dükkanlarında ne arıyordun? Güçlü bir zehir falan mı?"

Asena kaşlarını çatıp şişeleri koyduğunu görme ihtimalini düşündü. İmkansız değildi. O dar sokakta, ormanların arasında yalnız olmadığını anlamıştı. Takip edilmişti.

Kaçınılmaz LanetWhere stories live. Discover now