𝓦𝓱𝓸 𝓪𝓻𝓮 𝔂𝓸𝓾? {𝓑𝓪𝓴𝓾𝓓𝓮𝓴𝓾}

十三

"Tamam, rica ediyorum biraz idare edin durumu. Hemen geleceğim."

Telefonu karşısındaki kadının yüzüne kapatmış, sinirle telefonu sıkmaya başlamıştı. Ayumi şirketin kreşinde kavga etmiş çocuğun birinin burnunu kırmıştı. Delirmek üzereydi. Odasindan çıkarken gözüne sevgilisinin odası çarptı. Kızının yediği haltı bilmeye hakkı vardı sonuçta. Telefonunu cebine sokup bir oac küfür mırıldandı ve sevgilisinin odasının kapısını çaldı. Kulaklarına dolan sert "gel" sesiyle yüzünü buruşturup, hızla kapının kulpunu kavrayıp içeri girdi. Zümrütler ve yakutların birleşmesiyle sarışın gülümsedi ayağa kalktı. Kaşları çatık sevgilisini görmesiyle yüzü düştü.

"Bir şey mi oldu?"

Karşısındaki Yeşilli derin bir iç çekti ve bileğini kavrayıp onu asansöre kadar sürükledi. "Ayumi bı tane çocuğun burnunu kırmış, çocuğun babası olay çıkartıyor. Ne bok yicem bilmiyorum." Sarışının gözleri şaşkınlıkla açılmış gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. İzukunun gormemesini umud ederek yüzünden gülümsemeyi silmiş ciddi bir hal almıştı. "Tamam öğreniriz şimdi dertleri neymiş, ben buradayım sakin ol."

İkili asansöre binmiş, aralarında olan ürkütücü sessizlikle baş başa kalmışlardı. Önünde duran izukuya yaklaştı arkadan beline sarıldı sarışın, ardından kafasını nazikçe izukunun boynuna yerleştirdi. Ufak ufak öptü dudaklarını boynuna sürttü. Dudaklarının izukunun boynunda bulunan soğuk alfa koruyucu tasmaya çarpmasından hoşlanmıyordu. Bunun yüzünden izukuyu suçlaymazdı sonuçta. Etrafta tonlarca kötü niyetli alfa vardı. Kendilerini korumak için aldıkları önlemdi bu. Katsuki düşüncelere dalmışken, asansörün kapıları açılmış, bir kaç kişi onları görmüştü. Katsuki umursamadan izukunun elini tuttu, öğretmen ve Ayuminin olduğu kata indiler.

Onlara doğru yürüyen kahve saçlı öğretmenle izuku iyice gerildi. Kadın hafifçe gülümseyerek ikiliye yaklaştı. İlk olarak Katsuki ardından izukuyla selamlaştı. "Bay bakugou sormak haddime değil ama sizin ne işiniz var burda?" Katsuki gülümsemiş, kadını baştan aşağı düşmüştü. "Haddine değilse sorma" izukunun elini daha da sıkı kavramıştı.

"Ayumi neden kavga etti?" İzukunun sorduğu soruyla kadın afallamış bakışlarını izukuya çevirerek konuşmaya başlamıştı. " Bir kaç çocuk yanına gelip senin baban yok gibi şeyler söylemişle-"

"Söylemişler derken? Sizin çocuklarla ilgilenmeniz gerekiyor bir çocuk bir çocuğu aşşağılarken, belki de hayatı boyunca unutamayacağı bir tranvaya sebep olurken siz ne yapıyordunuz?" Kadın susmuş gözlerini kaçırmıştı ardından devam etmeye çalışmıştı.

"Ayumi de onlara yalan söylemiş, çocuklar da bunu fark edince yalancı diye dalga geçmişler. Ayumi de sinirlenip içlerinden birinin burnunu kırmış." Katsuki derin bir nefes verip kadına ters ters bakmıştı, izuku konuşacakken onu durdurup kendi konuşmuştu. "Ne yalanı söylemiş?" Kadın hafifçe gülmüş ardından izukuyu süzmüştü. "Babasının siz olduğunu söyleyip durdu. Sizin gibi birinin böyle bir omegayla çıkmasına olasılık vermedik merak etmeyin."

Yeşilli hem şaşırmış hemde üzülmüştü, insanlar hep öyle görecekti onu. Katsuki bir kaç adım ileri atmış sinirle kadına bakmıştı. "Babası benim, o sizin yanıma yakıştıramadığın omegayla benim çocuğum, aslında yanıma yakıştıramamakta haklısınız. Sonuçta o eşsiz dünyalar güzeli bir omega bense aynısından tonlarca olan basit bir alfayım. İzninizle kızımızla konuşmamız gereken bir konu var." Dedi kadını sertçe yana itti. İlk başta yalpalayan kadın dengesini zar zor sağlamış, kendisini düşmekten son anda kurtarmıştı.

İlk defa yanakları kızarmış deli gibi utanmıştı izuku. Oturma koltuğunda kolları birbirine bağlı kaşları çatık kızını görmesiyle gülümsemiş, önünde olan sarışının elini tutmuştu. Gülümseyerek kızının yanına oturmuş, katsukinin ise öbür sarışın kızın öbür yanına oturmasını beklemişti. Gözlerini kızına çevirdiğinde ayumi başını eğdi yere bakmaya başladı. "Anne ben bişi yapmadım çok sinir ettiler beni bana yalancı dediler ben yalancı değilim!" Küçük kızın gözünden düşen bir damla yaş yeri ıslatırken Katsuki oturduğu yerden kalktı, Ayuminin önünde diz çöküp kızının ellerini kavradı yumuşak bir şekilde.