0.8

181 25 7
                                    

"A-ama bu nasıl olur ?"
Dedi Jisoo unni
"Unni gerçekten bu konuda kimse bizden daha şaşkın olamaz"
Dedim
"Bu cidden kader mi ?"
Dedi Jin oppa
"Başka ne olabilir ki, şuan kime gidip desek biz bir önceki hayatımızda da arkadaştık diye insanlar bize deliymişiz gibi bakar"
Dedi Jimin

"Bir dakika..."
Dedi Jisoo unni kaşlarını çatarak
"...sen bu yüzden mi beni evlilikten caydırmaya çalışıyordun ?"
Dedi, kafamla onu onayladım.
"Ah Rose sen bir numarasın!"
Dedi Jin oppa
"Ama Bo hyun bir açıklamayı hakediyor"
Dedi Jisoo unni
"Doğru"
Dedim
"Tamam şimdi geriye 2 çiftimiz kaldı"
Dedi Jimin

"Evet, ama ufak bir sıkıntımız var. Çiftlerde kaydırma yapmışlar"
Dedim
"Ahh olamaz! Önceden Lisa ve Yoongi bana garip gelmiyordu ama şuan gözüme o kadar garip geliyorlar ki!"
Dedi Jisoo unni
"İlk gördüğümde bende aynısını yaşadım"
Dedim
"Bu olanlar gerçekten çok garip, tüylerim ürperdi"
Dedi Jin oppa

"Katılıyorum katılıyorum!"
Dedi Jisoo unni ve onların bu haline güldüm çünkü yüzlerindeki şaşkınlık bana bizim ilk zamanlarımızı anımsatmıştı.
"Bizi bir önceki hayatımızda ayrı koyan kaderin şimdi birleştirmesi bir mucizeydi. Mucize sadece masallarda sanardım yanılmışım ve ilk defa yanıldığım için pişman değil aksine mutluyum."
Dedim, Jimin kolunu belime sararak şakağımdan öptü.

"Bir önceki hayatımda öyle çokta iyilik yaptığım söylenemez nasıl kader yine karşıma Jisoo'yu çıkarttı"
Diyen Jin oppayla Jisoo unni güldü.
"Yaa Jin!"
Dedi cilveli bir sesle, onları böyle gördüğüm için hiç olmadığım kadar mutluydum. Jin oppa Jisoo unninin elini öptükten sonra bize döndü.
"Ee, bir planınız var mı ?"
Dedi Jin oppa

"Biz onlara bir önceki hayatta yaşadıklarından bahsedeceğiz gerisi kadere kalmış"
Dedi Jimin, kafamla Jimin'i onaylayarak Jisoo unni ve Jin oppaya baktım.
"Size rahat bir kıyafet vermemi ister misiniz ?"
Dedim

Düğünden çıktığımız gibi bizim eve gelmiştik ve Jisoo unni şuan kabarık beyaz gelinliğiyle salondaki koltuğumuzda oturuyordu.
"Saat geç oldu kalksak iyi olur"
Dedi Jin oppa
"Evet yorgunum zaten dinlenmem gerek"
Diyen Jisoo unni ona katılmıştı. İkisi birlikte kalktığında bizde ayaklandık.

•••••

"Bizim hepimizi niye buraya topladınız ?"
Dedi Jennie unni
"Hep birlikte kahvaltı yapalım"
Dedi Jisoo unni gülerek, herkes oturduğunda bizde oturduk. Jimin kulağıma yaklaştı.
"Bu iş yakında hallolur bak gör"
Dedi
"Umarım Jimin, umarım"
Dedim

"Önce ben uzandım o tuza!"
"Kızım aptal mısın ver şu tuzu!"
Gelen sesle ikimizde o tarafa döndük.
"Sensin aptal!"
Lisa bir anda elindeki tuzun kapağını açıp Jungkook'un başından aşağıya dökünce gözlerim büyüdü. Jungkook sinirle ayağa kalkıp kafasını Lisa'nın üstüne silkelemeye başladığında Lisa çığlık attı. Yoongi oppa sinirle ayağa kalktığında önüne geçtim.

"Oppa sakin ol ufak bir atışma"
Dedim
"Sikerim atışmasını, kız arkadaşımdan uzak dur!"
Dedi Yoongi oppa sinirle
"Kız arkadaşın başlattı. Madem böyle sinirlenip esip gürleyeceksin sahip çık!"
Yoongi oppa beni iterek Jungkook'un yakalarına yapıştı. Jisoo unnimle birbirimize korkuyla bakarken Jin oppa'yla Jimin araya girdi.

"Herşey daha da kötü bir hâl aldı gibi"
Dedi Jisoo unni, oflayarak Jimin'e baktım. Jungkook'u sakinleştirmişti Jin oppa'da Yoongi oppa'yı götürmüştü.
"Dağılsak iyi olur"
Dedi Jennie unni ve çantasını alıp kalktı. Jungkook'un yanına gittiğinde birlikte mekandan çıktılar. Lisa'da Yoongi oppanın peşinden gitti.
"Batırdık"
Dedi Jimin

Onu onaylarken Jin oppa geldi.
"Ee, bunlar şuan birbirinden nefret ediyor ?"
Dedi Jin oppa
"Ahh!"
Diyerek elimi anlıma vurdum.
"Tamam bebeğim, eninde sonunda halledeceğiz"
Dedi Jimin
"Eninde sonunda ne zaman Jimin ? Şu hale bak, hepsini birbirine düşürdük hem de hiçbirşey yapmadan!"
Dedim

"Tamam sakin ol"
Dedi
"Bizde artık dağılsak iyi olur."
Dedi Jisoo unni, onu onayladım. Herkes vedalaştıktan sonra kendi yoluna döndü. Arabaya bindiğimizde kemerimi bağlayıp arkama yaslandım. Jimin arabaya bindi.
"Annemler haftaya Amerika'ya dönüyor"
Dedi Jimin
"Tanrım! Sana şükürlerimi sunu- Yani çok üzüldüm sevgilim. Niye birdenbire gidiyorlar ?"
Dedim

"Babamın işleri biliyorsun"
Dedi
"Kötü oldu"
Dedim pembe bir yalan söyleyerek
"Evet, yıllardır onları görmüyordum"
Dedi, gülümseyerek elini tuttum.
"Ben varım sevgilim"
Dedim, Jimin gülümseyerek elimi öptü. Bir süre sonra bizim evin önünde durduğumuzda arabadan indik.

Jimin'in arabayı kilitleyip yanıma gelmesini bekledim. Yanıma geldiğinde bana arkamdan sarıldı. Birlikte penguen gibi yürümeye başladık.
"Bu akşam yaramazlık mı yapsak ?"
Dedim, Jimin güldü.
"Beni nasıl teselli edeceğini biliyorsun"
Dedi
"Jimin!"
Kenardan gelen sesle irkilerek elimi kalbime attım.

Bayan Park gelip Jimin'i benden ayırdı ve ona sımsıkı sarıldı.
"Oğlum Amerika'ya döneceğimizi öğrendiğinde helak olmuşsun!"
Dedi
"Anne, burda ne işin var ?"
Dedi Jimin
"İstersen hemen bir bilet daha alırım ve benimle gelirsin, olur mu oğlum ?"
Dedi Bayan Park, Jimin'le göz göze geldiğimizde kafamı umutsuz bir şekilde iki yana sallayarak eve girdim.

DESTİNY -3-Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt