XXII

1.2K 97 19
                                    

"Ya git! Manyak mısın ya?!" Annabel ne kadar sinirli görünse de içten içe eğlendiği bir gerçekti. Sirius onu korkutmak için suda bacağını çekince Annabel çıldırmıştı. "Komikti." Sirius hala kahkaha atarken konuşmuştu.

"Tamam kabul ediyorum komikti." Annabel belki de hayatında ilk defa Sirius'a karşı pes edince Sirius şaşırmıştı. "Güneş falan mı çarptı seni?" Sirius elini Annabel'in kafasına güneş mi geçmiş anlamak için koyduğunda Annabel elini ittirdi.

Sirius da hafif bir sinirle Annabel'in elini ittirince kavgaya başlamışlardı. Sirius iki elini de Annabel'in omuzlarına yerleştirip onu suyun içine ittirdi. Annabel tabi ki de boş durmayıp Sirius'un kollarına vuruyordu. En sonunda tırnaklarını Sirius'un kollarına geçirdiğinde Sirius çığlık attı ve Annabel'e uyguladığı kuvveti azalttı. Böylece Annabel tekrardan suyun yüzeyine çıkabilmişti.

Herkes ya kendi halinde yüzüyor ya da kenarda güneşleniyordu ve elbette tek ses Sirius ve Annabel'den çıkıyordu. "Ne zaman sevgili olacaklar acaba?" Regulus yanındaki Marlene ve Pandora'ya sordu. Pandora bilmiyorum dercesine omuz silkerken Marlene birkaç saniye düşünmüştü. "Bu dönem içerisinde net olurlar. Noel tatiline kadar olacaklarına eminim."

"Sana katılıyorum." dedi Regulus suyun içinde birbiri ile tartışıp kavga eden abisi ve en yakın arkadaşını izlerken. "Ya ruh hastası! Saçlarımdan ne istedin?!" Sirius muhtemelen ülkenin öbür ucundan bile duyulabilecek şekilde bağırdığında Annabel elinin tersi ile Sirius'un ağzına bir tane çarpmıştı. Sirius da sakin kalamayıp Annabel'i ensesinden tutup suyun içine sokmuştu.

"Birbirlerini öldürecekler." Lily suyun içinde boğuşan ikiliyi izlerken kendi kendine söylendi. "Aylak diyor ya kör bunlar diye, cidden kör olacaklar." James kaşları çatık bir şekilde konuştu çünkü şu an Annabel'in hangi kuvvet ile Sirius'u düşürdüğünü merak ediyordu. James gözlüğünü ıslanmaması ve düşmemesi için tılsımlamıştı bu yüzden olanları görebiliyordu. Bu tılsımı normal zamanda da yapmalıydı.

"Sende deli kuvveti dedikleri o şeyden mi var?" Sirius'un şaşkın sorusu ile Annabel gülümsedi. "Şüphen mi var?" Sirius gülerek kafasını iki yana salladı. "Yüzme yarışına var mısın?" Sirius kendinden emin bir şekilde sordu. Annabel'i yeneceğinden şüphesi yoktu.

"Yenersin ki beni." dedi Annabel omuz silkerek. Sirius kaşlarını kaldırarak Annabel'e baktı. "Ya yenemezsem? Benimle yarışmayacak mısın?"

"Yarışayım bari." Annabel gönlü olmasa da kabul etti. "3 deyince başlayacağız. Şuradaki kayaya kadar." Sirius eli ile ilerideki büyük kayayı gösterdi. Denize gitmek yerine göl gibi bir yere gelmişlerdi, denizden daha güzel olduğu da aşikardı.

"3" İkisi de yüzmeye başladıklarında Sirius bilerek yavaş yüzüyordu. Bunun Annabel de fark etmişti. Annabel yüzmeyi bırakıp Sirius'a baktı. "Neden yavaş yüzüyorsun?" Sirius yüzmeyi bırakıp Annabel'e baktı. Aralarında 1 metre ya vardı ya yoktu. "Kazanıp mutlu ol istedim." Sirius ağzına gelen ilk şeyi söylemişti. Sirius'un bu dediğine hem kendisi hem de Annabel kaşlarını çatmıştı. Annabel çattığı kaşlarını havalandırdı. "Bana güneş çarpmış sana demiştin de sana daha çok çarpmış galiba."

"Olabilir." Sirius'un kaşları hala çatıktı. Annabel, Sirius'u orada bırakıp kendi kendine yüzmeye başlamıştı.

➥➥➥➥➥

AnnaDavis: Beni de çek diye ağladı PerfectSirius

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

AnnaDavis: Beni de çek diye ağladı PerfectSirius

(PerfectSirius, EvansLily ve 986 kişi daha beğendi)

PerfectSirius: Uydurma, ağlamadım
AnnaDavis: Ağladın sus
PerfectSirius: Hayır
AnnaDavis: Evet

-Bu gönderinin yorumları sınırlandırılmıştır-

Kör-Texting | Sirius Black Where stories live. Discover now