XXVI

1.1K 88 14
                                    

"Gerçekten gerekli miydi bu?!" Annabel'in sinirli sesi ile Sirius kahkaha atmıştı. "EVET!" Sirius daha çok gülmeye başladığında Annabel, Merlin'den sabır diledi. Hogwarts'ın ilk günüydü ve tabi ki de Sirius'un ilk kurbanı Annabel'den başkası olmamıştı.

"Bu saçlar yıkadığım zaman geçecek mi yoksa seni şuracıkta öldüreyim mi?" Annabel'in gereksiz sakin çıkan sesi ile Sirius dudaklarını birbirine bastırdı ve koşmaya başladı çünkü o saçların geçmesi için Annabel'in en az 3 güne ihtiyacı vardı.

Sirius hızla koştuğu için Annabel ona yetişemeyeceğinin farkındaydı, intikamını sonra alırdı. Koridordaki alt sınıf birkaç kişi Annabel'in pembe saçına gülmeye başladıklarında Annabel onlara sinirle bakmıştı. "Dersiniz yok mu sizin?" Annabel bağırarak sorduğunda alt sınıf öğrenciler dersliklerine doğru adımlamaya başlamışlardı.

"Anna! Huh! Berbat görünüyorsun kızım!" Marlene'nin birkaç metre öteden Annabel'e hitaben konuşması ile Annabel biliyorum dercesine başını aşağı yukarı salladı.

"Sirius yaptı değil mi? Buradan koşarak uzaklaşıyordu." Marlene cevabı bilmesine rağmen sormuştu. Annabel'e tamamen yaklaştığında kızın sinirli suratına baktı. "Şimdi sakin ol. İstersen saçlarını topla daha az dikkat çeker."

"Haklısın Marls." dedi Annabel ve saçını bileğindeki toka ile topuz yaptı. "Ne zamana geçer bu boya?" Annabel bu sorunun cevabını Marlene'nin bileceğini düşünüyordu. Ve haklıydı da Marlene elbette cevabı biliyordu.

"3-4 güne geçer, sen saçlarına güzel bakıyorsun zaten. Snape'de 1 haftaya kadar duruyor mesela." Marlene son söylediğine kendi de gülerken Annabel de gülmüştü.

İkisi birlikte Sihir Tarihi dersliğine giderken Profesör Bins'in uyuşuk sesinden bahsediyorlardı.

Kör-Texting | Sirius Black Where stories live. Discover now