- Final -

890 64 152
                                    

Agagagagagaga final..
Bu arada, Set'ten bi konugumuz var

5 Yıl Sonra..

"İlk karşılaştığımız gün, dünmüş gibi geliyor."

Jungkook güldü. Jimin de ona katılıp, elini tuttu.

"Ah biliyor musun.. buz gibi su ile uyanmayı beklemiyordum."

Jungkook bunu hatırlayınca utançtan başını eğdi. Jimin bunu fark edince güldü ve konuyu değiştirmeye karar verdi.

"Ya Jungkook.. nerede benim bebeğim?"

Jimin merakla etrafına bakındı. Ortalıkta gözükmüyordu. Jungkook ise bıkkınlık ile nefes alıp verdi. Jimin tam kalkıp gidecekken, Jungkook onun elinden tutup kendine çekti.

Dudaklarını bastırdığı an, Jimin bebeğini unuttu. Tabi ki Jungkook'un dudaklarına karşı koyamıyordu.

Ama.. daha sonra aklına, Jungkook'un şu kuzen bozuntusu ile konuştuğu geldi.

Geri çekildi.

"Jungkook. O Sena denilen kızla neden konuşuyordun? Evlisin be adam."

"Güzelim şimdi bu-"

"Bahane istemiyorum. Doğruları istiyorum. Mesajlarda 'bir an önce ona söyleyeceğim.' yazmışsın?"

Jungkook yutkundu. Jimin'in yanlış anlamasından korkuyordu. Bir an önce açıklaması gerekiyordu ama Jimin susacak gibi değildi.

Tekrardan dudaklarını bastırıp çekildi.

"Sena Namjoon hyungdan hoşlanıyormuş."

"Ne?!"

"Bunu Namjoon hyunga söyleyecekti-"

"Ne yani şimdi o yılandan kurtuldum mu?"

Jungkook kaşlarını çattı.

"Sen o yılandan kurtuldun ama ben senin yılanından kurtulamadım."

Jimin, onun dediği şey yüzünden Spatula'yı hatırladı. Hemen ayağa kalkıp etrafta dolaşmaya başladı.

"Neredesin bebeğim?!"

Spatula'yı ararken, ona bebeğim diye seslenmesi Jungkook'u çıldırtıyordu. Bir yılan sahiplenmesi yetmiyormuş gibi -üstelik bu yılan siyah- birde ona bebeğim diye sesleniyordu.

Jungkook ayağa kalktı ve o ararken, arkasından sarıldı. Minik beden ve büyük beden uyumu, en güzeliydi.

Kulak kısmını, ağzına alıp emmeye başladığında Jimin'in ağzından küçük bir inleme kaçtı.

"Jungkook.. zorluyorsun. Bak birazdan burada olurlar."

Jungkook onu dinlemeden, emmeye devam ettiği sırada kapı çaldı. Jimin onun kollarından kurtulup, kapıya koştu.

Açtığında karşısında; bir elinde Yeontan, bir elinde kedi -Yoongi- olan Taehyung'u gördü.

"Hoşgeldiniz.. diğerleri nere-"

"Did you see my bag! Did you see my bag!" Diye bağıran Jinri içeri girince sözü kesildi.

Gülerken konuştu. "Bazen değişik değişik şarkılar söylüyor ama hiç birini anlamıyorum."  Ayakkabını indirdi ve içeri geçti Hoseok.

Jimin ise Mic drop söyleyen noonasına gülüyordu. O da şarkıyı devam ettirdi.

O sırada Seokjin'in çığlığı duyuldu.

Shifting || JikookWhere stories live. Discover now