Kolej Aşkı : Entrikalar Koleji

60 : Havuz Partisi

Ertesi gün okulda haberini verdiğimde herkes çok şaşırmış üstüne üstlük mutlu olmuşlardı . Babamın durumunun her zamankinden iyi olmasıyla beraber ben de bu okulda artık burslu değil kendi paramla okuyacaktım . Tıpkı diğer herkes gibi ...

Cemre : Eee ... Berke gidiyor .. ve Gözde için de endişemiz kalmadığına göre;)!

Buğra: Aklından ne geçiyor??

Yiğit: Dur tahmin edeyim . Parti organizasyonu ...

" Hahah , bunu bilmek zor olmamalı. "

Cemre : Hey , ben olmasam nasıl eğlenirdiniz acaba ?!

Yiğit: Tamam tamam bir şey demedik !:D

Hazal : Tamam da nerede ve ne zaman yapacağız. Bunun için müsait bir yer var mı ?

Berat : Bu da soru mu ? İki tane sevinci art arda yaşıyoruz şurada;) .

Cemre : Anlaşıldı. Saat 7 de senin evde !

Berat : Anlaştık.

Diğer herkes de buna dahil olduğunda ben de en son olarka kabul edince ekip parti için anlaşmıştı.

...

Okul bitmiş ve akşam olmuştu . Biz de hazırlanıp partiye yetişmek için acele etmek zorundaydık .

Parti hazırlığım şu şekildeydi :

Artık tamamiyle hazır olduğumu hissetmiş ve nihayet Berat'ın evinde herkesle beraber buluşmuştuk . Bu sevinçli haberi arkadaşlarım ile ve sevgilimle beraber kutladığım için çok mutluydum . Tabii bu partiler falan başta bir oyun dahi olsa da artık gerçekti ve herkes mutlu gözüküyordu . Tabii mutlu olacaklardı . Berke okuldan atılmıştı ve artık bu oyuna devam etmek zorunda değillerdi . Artık gerçekten rahat bir şekilde kimseye bir şey kanıtlamaya gerek duymadan hislerini açığa çıkarabilecek ve okulda daha huzurlu günler geçirebileceklerdi . Ve bu kesinlikle kutlanmaya değerdi.

Yiğit : Oh oh maşallah ! Bayağı dakiksin Gôzdeciğim :D .

Hazal : Ne dalga geçiyorsun kızla !

Yiğit : Ah , afedersin .

Yiğit birden köpek yavrusu gibi tis bir sesle Hazal'a bakmıştı daha sonra da Hazal'ı gıdıklamış ve üçümüz beraber buna gülerken duraksamış ve onlara yakından bakmıştım . Ne kadar yakistiklari apacik ortadaydı.

Bu arada Hazal da bayağı şık giyinmişti. Tam bir partide olması gerektiği gibi ! Cemre ne kadar abartmıştır kim bilir . Berat'ın evinin bahçesinden devam etmiş ve evin içine girdiğimde ( arka bahçeden elbette ) Berat ile karşı karşıya gelince birbirimizi yanaktan öpmüş ve selamlaşmıştık .

Berat : Eve hoş geldinnn :).

Gözde : Burası benim evim değil . Daha kaç kere şöyle söyleme diye uyarmalıyımm

:D.

Berat : Peki pekii . Sustum !

Berat'ın bu haline gülerken arka taraftaki koltukta Buğra ile Cemre'nin bayağı yakın durduklarını , yakın olduklarını ( otururken ) ve Cemre'nin şâşâlı kıyafetini görmekten kendimi alıkoyamamıştım ... Öyle göze batıyordu ki , her neyse. Zaten partiyi organize eden o ve abartıyı fazlaca seven de o ! Umarım yakında bu yüzden başımıza bir iş açmaz:D .

Evde parti yapıyorduk . Sözde hep beraberdi ama şuan çiftlerin ayrı ayrı takıldığını fark etmiştim . Muhtemelen kimse bunun farkında değildi ve ev sahibi de bu halinden bayağı bir memnun duruyordu .

Berat : Ne oldu sevgilim , Sıkıldın galibaa ??

Eh, bu bir parti ya hani . Hep beraber olacağımızı zannediyordum ? Sonuçta bu bizim ortak kutlamamız . Ama görüyorum ki içeride aşk yaşayan Buğra ile Cemre çiftimiz ve bahçede aşk yaşayan Hazal ile Yiğit çiftimiz bundan rahatsız değiller.

Berat : Ya sen ? Sen rahatsız mısın ?

Öyle bir şey sormuştu ki bir an susup kalmış ve ne desem diye düşünmüştüm . Halbuki onu imâ etmiyordum . Her neyse mecbur açıklayacağım...

" Onun için değil . Bu benim mutluluğum değil sadece .. aynı zamanda hepimizin de sevindiği bir şey ve bunu beraber geçirmeliyiz bence . Çift olarak daha sonra da vakit geçirebiliriz öyle değil mi ?

Berat : Hmm , sanırım haklısın . Hey millet toplanın!!!

Berat son cümlesini sesli bir şekilde söyleyip pizza siparişi vermiş ve o sırada da çeşitli oyunlar ( masa oyunları, kartlar , şişe çevirmece vb . ) oynamıştık . Pizza geldiğinde de kızlar ile beraber biz de içecekleri hazırlayıp gelmiş ve Berat ile beraber diğer herkes ile birlikte maaile misali oturmuştuk .

Işıkları söndürüp film izleyecektik ancak ışık kapalı olduğunda huzursuz hissettiğimden ışıklar açık kalmıştı. Daha sonra filmi kapatıp şarkı açmış ve dans etmeye , yediğimiz pizzaları midemizde eritmeye uğraşmıştık ! Çok da güzel ve keyifli bir gün olmuştu . Ve en sonunda yorulmuş ve biraz dinlenmek için ara vermiştik .

...

Berke'nin okuldan gidişinin ardından bir hafta sonrasında da yavaş yavaş okullararası turnuva başlamıştı . Kazanan okul şehrimizi temsil edecekti . Tabii burası büyük bir şehir olduğundan katılan lise sayısı çok fazlaydı . Bu da bizim şansımızı azaltıyordu tabii .Bu yüzden ilk başta her takım için ön eleme yapıldı . Bu sayede 16 okul seçilmişti . 16 okul arasında da maçlar okulun ikinci dönemine doğru yapılmış ve bitmişti . Bu durum en fazla bir ay sürmüştü .

Şehrimizi temsil eden okullar turnuvasında bizim okul maalesef yarı finalde elenmişti . Bu yüzden şehrin 4. basketbolda iyi okulu seçilmiştik . Ve eski okulumda hala 3.lüğü korumaktaydı . Evet onlar da 3. olmuştu . İki okul da yarı finalde elenivermişti ve şehrimizi temsil eden takım bambaşka bir okuldan seçilmiş idi .

Ama şimdi bunlar önemli değildi çünkü artık bambaşka bir günün sabahına uyanmıştım . Okulun son haftası idi . Yani artık liseden mezun oluyordum . Ya da kolejden mi demeli !? 

...