-25-

158 20 10
                                    

O gece saatlerdir uyumamış olmanın verdiği yorgunlukla öğlene kadar uyumuşum. Jaemin beni uyandırdığında saat 1'i geçmişti.

"Niye erken uyandırmadın?"Dağılmış üstümü başımı düzeltirken yanıma oturdu.

"Denemedim mi sanıyorsun? Üstüne soğuk su bile döktüm. Yarabbi şükür diyip uymaya devam ettin."

"Öyle mi yaptım. Yorulmuş olmalıyım."

"Gayet normal neredeyse bir gün uyumadık ve dün misafirlerimizle ilgilendik. Yorulursun tabi."

Ona bakıp gülümserken bir şeyleri fark ettim.

Daha yeni yeni kendime geliyorum. Yattığım yer hiç normal değil bu arada. Salonda uyumuşum ama salonda normal bir yerde değilim.

Üst bedenim kanepeye değerken alt bedenim sandalyenin üzerinde. Üstüme örtülmüş bir çarşaf var. Yastık olarak sırt çantamı kullanmışım. Lan niye düzgün uyumamışım ki.

Jaemin nerede uyudu acaba derken yanımda duran yastığı fark ettim. Aynı kanepede uyumuşuz ama o insan gibi yatmış benim aksime.

"Biz niye böyle uyuduk Jaemin?"

"En son sen kanepeye kıvrılmıştın. Üstüne bir şeyler verdim sonra beni de kanepeye yatırdın zorla. Sonrasını hatırlamıyorum. Uyumuşum."

Çok garip. Neyse. Sonuçta olarak uyumuşuz. Nasıl ve nerde uyuduğumuz çok önemli değil.

"Kalk gel kahvaltı yapalım."Yanımdan kalkıp mutfağa gitti.

Ben önce lavaboya girdim. İşlerimi hallettim ellerimi yıkayıp çıktım. Mutfağa girdim bir de ne göreyim.

Jaemin kahvaltı hazırlamış hem de salata yok. Omeygat.

"Salata yokmuş" dedim.

"İstediğini bilseydim yapardım" dedi. Yemeklerin kokusu burnuma dolarken gülümsedim.

"Ellerine sağlık. Keşke her gün bana yemek yapsan." Dedim. Bu kez ne dediğimin farkındayım. Ağzımdan çıkan şeyleri takip ediyorum.

"Bir gün o da gerçek olur belki." Dedi.

Ayarlarımla oynuyor bu çocuk benim. Bir yandan flört ediyor diğer yandan kendinden uzak tutuyor. Gerçi anlıyorum. Kalbinin incinmesini istemiyor.

İncitmeyeceğim o yüzden. Bir söz verdim. Onun arkasında olmaya devam edeceğim. Bir parça yumurtayı ağzıma attım. Tadı gerçekten çok güzel. Bana zehir yedirebilir.  Düşünmeden yerim.

"Kahvaltıdan sonra bir eve git istersen. Elektrikler bugün sadece gece olmayacakmış. Tek başıma halledebilirim."

"Sonra geri gelebilir miyim?" Arsızım ha. Ne bileyim bu evde beni çeken bir şeyler var. Gidesim gelmiyor.

"Gelebilirsin tabiki. Evde olacağım."

Sevindiğimi belli eden hareketler yaptıktan sonra yemeğimi yemeye koyuldum. Bir insanın her şeyi mi güzel olur derken şaka yapmıyordum.

Lan çok güzel ya.
*
Ben eve giderken eşyalarımı da aldım. Ona geri vermem gereken bir şey var. Gri eşofmanı. Hala benim üzerimde ve çıkarmayacak gibiyim.

Annem not bırakıp evden çıkmış. Yemek yapıp dolaba koyduğunu yazmış. Sorun yok canımın içi çünkü Jaemin'im beni doyurdu.

Odama girip bitkilerime baktım. Anam su vermeyi ihmal etmemiş.

"Babanız geldi güzellerim. Selam Jaemin, sana da Nct Yuta ve sana da pembem."Hepsini selamladıktan sonra balkondan odasına baktım.

"Oradan bura çok farklı oysa." Dedim. Gerçekten de öyle. Onun evi dışarıdan bakıldığında buz küpü gibi duruyor. Aşırı renksiz ve sıkıcı. Benimki ise karanlık ama rengarenk.

Rea's Dia,,NominWhere stories live. Discover now