8.Bölüm

918 77 74
                                    

6 Ay Sonra

Stark ailesi için zaman su gibi akıp geçiyordu fakat bundan daha önemlisi güzel ve iyi geçmesiydi. Kısaca bu altı ayda yaşananlara bakacak olursak Harley evine geri dönmüştü. Tony birazcık zorluklada olsa Peter'ın velayetini üzerine almıştı ve bu şekilde Peter, Stark ailesinin resmi bir üyesi haline geldi. Tabiki bunu çocuğun zorluk yaşamaması için gizli tutmuşlardı bu sayede hiçbir kamera önünde durmak zorunda kalmıyordu. Okul meselesine de gelecek olursak bir kaç yardımla beraber eski soyadıyla kaydı devam ediyordu. Avengers açısından pek bir gelişme yoktu. Hala önceki gibi aralarındaki savaştan dolayı ikiye bölünmüş bir haldelerdi. A birde az sonra olacağı gibi Peter yerli yersiz Tony'e yanlışlıkla baba demeye başlamıştı. Her ne kadar toparlamaya çalışsada rezillik üzerine rezillik yaşıyordu. Tony'nin ise bundan tabiki bir şikayeti yoktu çocuğunun ona baba demesinden daha mutluluk verici bir şey olabilir miydi ki şu dünyada?

"Günaydın ba..."

Tony mutfakta kaşlarını kaldırmış, sevimli bir şekilde gülümserken Peter ne diyeceğinin farkına vardı. Tony sırıtırken bir kaç adım ona yaklaştı.
"Efendim Pete ne diyecektin?"

"Şey... Ba-Bardak evet bardak susadım da bardak isteyecektim senden."

Eli ayağına dolaşmış bir halde tezgahtan bardak alırken beceriksizce içine su dolduruyordu. O sırada Tony gülmeye başladı.
"Evlat bana baba diyebilirsin gerçekten buna çok mutlu olurum."

Peter suyunu içip arkasını döndü fakat yerinde duramıyordu.
"Ne dediğin hakkında hiçbir fikrim yok."

Ardından hiçbir şey demeden yerinden fırlarken Tony hala gülüyordu.

Peter salona geçip içinden kendisine lanetler savururken üst kattan kucağındaki Morgan'la Pepper indi.
"Günaydın Peter."

Peter gülümseyerek onlara baktı.
"Günaydın. Sanada günaydın küçük prenses."

Morgan gülüp abisinin kucağına geçerken bir kaç dakika sonrasında hep birlikte kahvaltı masasındaydılar.
Tatlı sohbetler eşliğinde kahvaltı yaparlarken Morgan heyecanla ellerini havaya kaldırdı.
"Yaşaşınnn payka gideceğizzz."

"Şey aslında ben biraz örümcekçilik yapsam iyi olur."

Tony gülümseyerek çocuğa baktı.
"Sen nasıl istersen evlat ama dikkat etmen şartıyla bir şey olursa hemen bana haber veriyorsun."

"Tamam haber veririm."

Kahvaltı sonrasında Tony, Pepper ve Morgan arabayla parka gittiler. Peter ise hemen üzerini değiştirip dışarıya çıktı. Şehirden uzakta olduğu için ağaçlara birer ağ atıp kendisini mancınık gibi yukarıya fırlattı. Ardından kostümün yanlarındaki eklentiler sayesinde süzülerek şehre ilerlemeye başladı.

..........


Peter yere konduğunda karnını tutarak eve ilerlemeye başladı. Diğerlerinin gelmediğini görünce rahat bir nefes aldı. İçeriye girince Friday'in sesiyle irkildi.
"Peter karnındaki kesit ciddi görünüyor birini arama mı ister misin?"

Peter'ın gözleri büyürken korkuyla bağırdı.
"Hayır hayır sakın. Kimseye haber verme."

Kendi başına halledebileceğini düşünüyordu sonuçta bu ilk yaralanması değildi. Üstelik yaralandığını Tony öğrense hiç iyi şeyler olmazdı. Hemen vakit kaybetmeden odasındaki banyoya girip yarayı temizledi. Bulduğu bir bandajlada iyice üzerini sardı. Tamam bir uzmanın yaptığı gibi olmasa da iş görür gibiydi. Kıyafetlerini giyip kostümü hemen bir yerlere sıkıştırdı yıkayacak veya tamir edecek zamanının olmadığını biliyordu. Her an gelebilirlerdi. Aşağıya doğru koşar adımlarla inerken salonda yere düşen bir kaç damla kanı hızlıca temizledi. Eşyaları yerine koyup tekrardan salona gelirken gelen arabanın sesini duydu. Hemen televizyonu açıp koltuğa otururken her şeyin yolunda olduğuna inanmalarını istedi.
Bir kaç dakika sonra kapı açılmış ve içeriye girmişlerdi Peter gülümseyerek ayağa kalkarken Morgan geçirdiği güzel günün heyecanıyla Peter'ın üzerine koşup sımsıkı sarıldı. Bununla beraber Peter'ın ağzından küçük bir inilti çıkmıştı. Kimsenin farketmediğini umarak çocuğun boyuna eğildi.
"Sanırım birileri bugün çok eğlenmiş."

Morgan heyecanla başını sallarken gülüyordu.
"Eveeyt çok güzeldiii ama keşke şende gelşeydin."

Peter gülümseyerek omuz silkti.
"Bir dahaki sefere söz bende geleceğim."

"Oluyy... Biydee bugün hiç oyun oynamadık biyaz oynayalım mı?

Peter birazcık düşündü. Gerçekten oynacak hali yoktu üstelik yarası sızlamaya başlamıştı.
"Bugün birazcık yorgunum daha sonra oynasak olur mu?"

Peter sevimli bir surat ifadesiyle kardeşine bakarken Morgan gülümsedi.
"Tamam oluy."

Ayağa kalkarken Pepper ve Tony gülümseyerek onlara baksada Tony bir şeylerin döndüğünü anlamıştı.
"Senin günün nasıldı Pete?"

Peter olabildiğince gülümsedi. Yarası gerçekten acı vermeye başlamıştı.
"İyiydi..."

Tony gülümseyerek çocuğa baktı ama bir şeylerin olduğuna emindi.
"Buna sevindim."

Bir süre sonra herkes dağılırken Peter kendisini direk odaya attı. Tişörtünü kaldırıp yarasına baktı. Darbeyle birazcık kanamış olduğunu farkedince bir kaç küfür etti. O sırada kapının çalınmasıyla hemen tişörtünü indirip eli ayağına dolaşmış bir halde kapıya baktı.
"Gelebilirsin."

Kapının arkasından Tony'nin geldiğini görünce istemsizce daha da gerildi. Tony'nin suratında fazla görülmeyen bir belirsizlik vardı ve bu Peter'ı korkuttu.
"Bir şey mi oldu Tony?"

Tony bir kaç adım daha yaklaşıp donuk bir ses tonuyla konuştu.
"Peter yaran nerede?"

Şok olmuş bir şekilde gözleri büyürken kafasını salladı.
"N-ne yarası ben yaralanmadım ki?"

Tony gözlerini kapatıp sessizce konuştu.
"Friday odayı ses yalıtımlı hale getir."

"N-ne..."

"PETER BANA YALAN SÖYLEME. YARANI GÖSTER HEMEN."

Kızgın olduğundan bağırarak çoçuğa baktı. Peter ise korkmuş bir şekilde öylece duruyordu. En sonunda kaçarının olmadığını anlayınca yavaşça tişörtünü kaldırdı. Tony'nin korkuyla gözleri büyürken sinirle tekrar bağırdı.
"PETER SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN? BUNU BENDEN DAHA NE KADAR GİZLEMEYİ DÜŞÜNÜYORDUN? YAPTIĞIN ŞEY SALAKLIKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL. YA SANA BİR ŞEY OLSAYDI..."

Bir süre susup sinirle çocuğa baktı. Gerçeği söylememesi Tony'i geçrekten kırmıştı. Peter ise korkudan yerinde donup kaldı. Gözleri kızarmaya başlarken başını yere doğru eğdi.
"Otur şuraya yarana bakacağım."

Yavaşça yatağa doğru oturdu. Tony'de yanına otururken tek kelime dahi etmeden yarayı temizlemeye başladı. İlk yardım kitindeki pamuğu yaraya dokundurduğunda Peter'ın ağzından acıyla küçük bir sızlama çıktı. Tony her ne kadar sinirli olsa dahi Peter'ın acı çekmesine dayanamıyordu. Elinden geldiğince yavaş ve yumuşak hareketlerle yarayı temizleyip tekrardan sardı. Ve tek bir kelime dahi etmeden odadan çıkıp gitti.
Tony çıktıktan sonra Peter'ın kızarmış gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Tony haklıydı yaptığı salaklıktı ama Tony'nin bağırması gerçekten onu incitmişti. Dizlerini kendine çekip kafasını gömdü. Sessiz sessiz ağlamaya devam ederken akşama kadar odasından dışarıya adımını atmadı.



















Evet normalde bu bölümü pazartesi falan yayınlamayı düşünüyordum ama nedensiz bir şekilde gaza geldim kajvlslcplakclackl ve işte yeni bölüm.

Bölümü beğendiyseniz oy kullanmayı unutmayın ayrıca şuna değinmeden geçemeyeceğim yorumlarınız gerçekten çok güzel kajclsklxlalcaş okurken çok eğleniyorum.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın...

Stark FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin