HARESE

6. KIRIK KELEBEK

Bölüme geçmeden önce bir yıldızınızı alırım. <3

Yorumlarınız yazmaya teşvik edici.

Kirli, Ah Aman Aman

6. Bölüm

"Tolga... bırak..." genç kadın nefes almaya çalışıyordu ama kin dolu adam kadının boğazını bırakmamakta kararlıydı. Adamın ailesine boş bir öfkesi gereksiz bir kini vardı. Çoğu zaman eve gelir, onu diğer kadınlar gibi güzel olmamakla suçlayıp döverdi. Ondan iki tane çocuk peydahlamış ve bundan iğrenir olmuştu. Başından beri sevmiyordu kadını.

Genç kadının yüzündeki kan çekildi, sanki ölüm yüzünden başlamıştı. Ama ölümün bilmediği bir şey vardıki, kadının ruhu zaten yaşamıyordu. Ölümün ona dostluk yapacağı günü bekliyordu.

Adam ellerini kadının boğazından çekti, saçlarını kavrayıp başını sertçe duvara vurdu. Kadın çığlık atıp ağlarken adamın vicdanı sızlamadı aksine, bundan zevk aldı. Kadın anlayamıyordu. Polislerden yardım istemişti adaletten. Ama adalet kelimesinin A'sı bile yoktu ülkede.

Üstüne bir de polise gittiğini duyan adam çileden çıkmıştı. Kadın kıvranıyordu, nefes almakta zorlanıyordu.

O ana kadar fark etmedikleri bir şey vardı; Küçük bedeni ve ela gözleriyle onları izleyen küçük kız.

Küçük kız annesinin diktiği ayıcığın kolundan tutmuş annesinin yerdeki haline donmuş gözlerle bakıyordu. Ayıcık yere doğru sarkacakken kolunu daha sıkı tutup bakmaya devam etti, ve sadece bakakaldı.

"Yekta!" Dedim panikle, bıçağın ucu damarımın başlangıç noktasında duruyordu, bastırmıyordu. Bazen sadece beni korkutmak için böyle yaptığını düşünüyordum. Bağırıp çağırıyordu sadece.

Mal herif mal.

Burnunu boynuma yasladı, bıçağın sivri ucunu çekmeden derince nefes aldı. Hafif bir sızı hissettim, pek canım yanmamıştı ama kanımın çok az dışarı çıkmasını sağlamıştı." Şu kanına bak, kıpkırmızı." Yüzünü çevirdi. Kalbimin atışları midemi öyle bir bulandırıyorduki kalbimi elime alıp orayı sökmek parçalamak istiyordum. Yüzünü boynuma yasladığında sertçe yutkundum, bir anda dilini çıkardı. Kanımın onun diline karıştığını fark ettiğimde mide asidim çalkalandı." Bu kandan nefret ediyorum."

"Kendinde değilsin." Diye fısıldayıp başımı daha fazla kaldırdım çünkü bıçağın sivri ucu ben başımı eğdikçe tenime girmek için beni tehdit ediyordu. Parmak uçlarımı kapıya bastırdım." Gitmek istiyorum."

Nokta nokta çıkan kanı boydan boya yaladı, dilinin pürüzlü baskısını hissettiğimde derince nefes alıp nefesimi tuttum. Diz kapaklarımda beni ayakta tutan ipler vardı sanki, ama o ipleri biri tutup hızla çekmişti. Titreyen dizlerimin üzerine çöktüğümde başını eğip bana baktı. Ellerimi zemine koyup nefesimi tutmaya devam ettim. Korktuğumu belli etmemeliydim, gözlerimi sıkıca yumup açtım. Saçlarım iki yanımdan yüzümün çevresini sarmıştı ve saçlarım bile titriyordu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Yere eğildiğini fark ettiğimde gözlerimi kırpmadım bile. Madem boynumu kesmek istiyorsun, niye hafifçe kesiyorsun mal herif, ne istediği belli değildi.