5 ⋄ Mont

5.1K 265 39
                                    


Yazar'dan;

"Gerçekten öyle bir şey değil!" dedi bıkkınlıkla genç oğlan. Gözünün üstüne düşen siyah tutamları arkaya yatırıp babasını ikna etmeye çalıştı.

"Ya baba!"

"Dinle, Kutay. Kameralarla alakalı bir şey istediğine göre siz yine bir bok yemişsiniz. Ne olduğunu bilmiyorum ama kötü bir şey olduğu kesin. O yüzden o aptal arabayı unut."

"Öyle bir şey değil demiştim."

"Ne olduğunu soruyorum şu anda anlatamam diyorsun?"

Kutay yan masada oturan Talhalara bakıp iç çekti. Konuşmanın yarısında gelmiş ve diğer masaya oturmuşlardı, bir şey öğrenmelerini istemiyordu. Talha kesinlikle burnunu bu işe sokardı. O yüzden konuşamıyordu zira dinledikleri fazlasıyla belliydi.

"Evde konuşsak olmaz mı?"

Telefondaki adam pes etmiş bir edayla konuştu.

"Tamam Kutay tamam. Evde konuşalım ama konudan kaçmak veya yalan söylemek yok. Aksi senaryoda ağzına sıçarım."

"Kalbimi kırıyorsun, ne zaman öyle bir şey yapmışım?"

"Hadi en son yaşanan olayı düşünelim. En son kameralarla ilgilenmemi istediğinde sana arabayla çarpan çocuğu sokak ortasında darp ettin. Dinle, evet sana bilerek çarpması kötü bir şey ama bunu bu şekilde yapamazsın Kutay. Tanığı susturmak yeterince zor olmuştu."

"6 ay önceki olayı konuşmaya ne gerek var canım?" dedi Kutay gergince güldüğü esnada.

"Valla ben 6 ay bilmem çocuk, sürekli bir işler çevirip duruyorsunuz ve anneniz bu durumdan hoşnut değil. Karımı düşünüyorum ben."

"Of tamam. Anlatırım akşam."

"Kamil'e haber verdim ben halleder kameraları."

"Bütün günü halletse süper olur."

"Kapat telefonu."

Zafere ulaşmanın verdiği rahatlıkla yerinden kalktı ve kendisi dinlediği belli olan ama hiçbir şey anlamadıkları da belli olan dörtlüye nispet yapar gibi bakarak yemekhaneden çıktı. Temiz, beyaz merdivenleri çıkarken cama tane tane çarpan yağmur damlalarına odakladı bakışlarını. Camın kenarına gidip yavaş yavaş solan yaprakları taradı gözleriyle. Yapraklar dökülmeye başlamıştı. Üniversiteye hazırlık yılında oldukları için kendi katlarında bir karmaşa olsa da zemin kat hep sakindi.

Hafif zil sesi kulaklarına dolunca daldığı manzarayı arkasında bırakıp sınıfına çıkmaya başladı, gerçi böyle bir kafayla nasıl derse odaklanacaktı hiçbir fikri yoktu.

Bok gibi bir gündü.


×


"Şimdi ne yapıyoruz?"

Siyah saçlı olan mavi gözlerini yanındaki arkadaşına çevirdi, sırasının üstündeki eşyaları topluyordu. Sandalyesinde biraz daha rahat bir pozisyon alıp o da çantasını toplamaya başladı.

"Bilmiyorum, sınıftaki herkes çıksın bir. Öyle konuşalım."

Poyraz da başıyla onaylayıp acele etmeden eşyalarını toplamaya devam etti. Kutay başını hala yavaş yavaş yağan yağmurun tane tane süslediği cama çevirdi, bu sırada sıranın altındaki telefon sırasını titretince odağını telefonuna verdi.

"Revire gideceğiz değil mi kanka?" diyen çocuğu başıyla onaylarken arayan kişiye baktı.

"Alo? Ne oldu Ecrin? Tamam, geliyoruz biz şimdi. Yok, yeni toparlandık. Sınıfın boşalmasını bekliyorduk. Aynen."

Bilinmeyen Numara | BxB [+18] (Slow Update)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin