13.bölüm

16.9K 752 63
                                    

İyi Okumalar!



..AŞKIN SAVAŞÇI..


Görevden sonra albayla konuşmuştuk. Üç saatlik bir dinlenme vermişti. Üç saatin sonunda ne yapacağı mı kendisi söyleyecekti.

Bende hemen eve gelmeye kara vermiştim. Hızlıca banyo yapıp uyumayı planlıyordum.

Banyodan giyecekleri mi kenara koydum.

Havalar iyice sıcaklamıştı. Mardin'de tabii ne kadar olursa.

İki günlük görev yüzünden telfonu kapatmıştım. Kapatmak derken şarjı bitmişti. Begüm hanım kaç kez aramıştı. Aynı şekilde Arın beyle, Büşra abla da. Onlara mesaj atmış, işlerde bu aralar yoğun olduğumu telefona bakmaya vaktim olmadığından şarjım bittiğini biomediğimi söylemiştim.

Onlarda bana edişe ettiklerini. Başıma bir şey geldiğini düşündüklerini söylemişlerdi. Sesleri endişeli geldiğinden haber vermediyim için özür dilemiştim.

Banyodan çıkıp üzerimi giyindim. Hızlıca yatağıma girdim ve uyku perisinin beni esir almasını bekledim.


'~' 2 saat sonra '~'


" Uyan eyyy kafiirrr. Uyan!"

Alarmın sesine uyanıp kendime gelmeye başladım. Hâlâ da öten alarmı kapattım ve ayağa kalkıp üzerimi değiştirmeye başladım.

Burda olan yedek üniformanı giyindim. Mutfakta hızlıca kendime bir tost yapıp yedim. Saate bakarken tamamen 3 saati dakikasında doldurduğu mu gördüm.

Yarım saat eve gelip duş almak ve üzerimi değistirmek, 2 saat uyumak. Geri kalan yarım saatini de yemek yedim ve üzerimi değiştirdim. Harika!

Arabanın, evin ve tugayda ki odamın anahtarları olan anahtarlığı götürüp evden çıktım.

Arabamı çalıştıracaktım ki albayın aradığını gördüm.

"Üsteğmen\Aşkın Savaşçı/ Emret komutanım" dedim.

"Aşkın gelirken. Üsteğmen Ayaz'da attığım konumdan al ve Ayaz'da olan yemekleri birlikte Binbaşını ve Yüzbaşını al ve Hole geçin" dedi.

Albayın yemekleri ve Hole demesiyle işin ne kadar  fazladan da ciddi olduğunu gördüm.
"Emredersiniz komutanım" dedim.
Albay konuşmam bitiği an yüzüme kapattı. Sende mi bürütüs.

Binbaşı ve Yüzbaşını kim olduklarını biliyordum.
Albayın yemekleri demesi yani belgeleri. Hole dediği yerse gizli karargah dı.

Şifreli konuşmamız bile işin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu.
Telfon dinlemesi olsa  onlara sadece büyük bir yemek günü gibi görsenecekti.

Arabanın içinde çok fazla boş boş karşıya baktığı mı fark etiğimi de  kendime gelip arabayı işe saldım.

Arabayı sürürken beynim içinde arama fonda olan karabiberim  şarkısının ne olduğunu düşünüyordum.
Gerçekten de kafayı sıyırmıştım. Kendime gelmek için bir ara göklerde bir devriye atayım.

Ayaz'ın evinin önüne geldiğim de beni görmesiyle hızlıca içeri girdi. Daha ne olduğunu anlamadan yanaklarımı ve kaşımın ortasından öptü.

"Naber gülüm. İyimisun haa uşagum" dedi.

Dediğine gülüp yanağından makas alarak" iyim la  bilader" dedim.

Ayaz'da benim gibi bir ailede büymüştü. Ama tek farkla o Ordu'da. Ben Ankara'da. Bu yüzden çok iyi arkadaş olmuştuk.

"Nereye gidiyoruz" dedi.

"Binbaşı ve Yüzbaşını götürüp Hole'ye geçiceğiz" dedim.

(Bu arada Hole bir yerin ismi)

Anladım der gibi bakış attı ve karabiberi mi okumaya başladı.
Evet benzerliğin de bu kadarı.

Geldiğim yere baktım.
Yani ailemin evine.
Arabayı bahçede durdum. Ayaz'la aynı anda arabadan indik ve bahçede oturan bio aileye doğru irelemey başladık.

Binbaşı ve Yüzbaşını yanına geldiğimizde tekmil verdik. Şaşkın bakışlarla bize bakan bio ailem.

"ÜSTEĞMEN/ AŞKIN SAVAŞÇI / EMRET KOMUTANIM"

"ÜSTEĞMEN/AYAZ DEMİRCİ/EMRET KOMUTANIM"

EVET BİNBAŞI VE YÜZBAŞI ABİLERİMDİ...

Savaşçı|Gerçek Aile~AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin