SONA BİR KALA

320 22 15
                                    


İyi okumalar!



***


İçimde yaşanan huzursuzluk yüzünden dışarı çıkmak istemesem de birkaç ihtiyacım olduğu için mecburdum. En azından Jungkook bana eşlik ediyordu. Leo sürekli beni mesajlarıyla rahatsız ediyordu, her an bir yerden çıkacak ve zarar verecek diye ödüm kopuyordu. 1 ay sonra ilk defa dışarı çıkmıştım ama çıkmak istemiyordum. Jungkook ile alışveriş merkezinden dönüyorduk. Araba da olsak da içim huzursuz olduğu için sürekli bizi takip eden var mı diye bakıyordum. 

"Chae, korkma güzelim. Bir şey olmayacak." dedikten sonra elimi tuttu ve kendine doğru çekti. Dudaklarını uzunca bastırınca kısa süreli o huzur bana çok iyi gelmişti. Ama maalesef endişelerimden dolayı rahat değildim umarım hiçbir şey olmadan atlatırdık.

"Ne bileyim, huzursuzum Jungkook." cümlemi bitirdikten sonra derin bir nefes aldım, daralıyordum. "Bir şey olacakmış hissinden bir türlü kurtulamıyorum, nefeslerim dahi sıklaşıyor. Bir şey olacak diye ödüm kopuyor, düşüncesi bile elimi ayağımı titretiyor." konuşmayı bitirdiğim gibi gözlerim doldu. Jungkook'tan elimi çekerek gözlerimi sildim. Jungkook'a baktım, gözleri aynayı arada kontrol ediyordu. "Ne oldu Jungkook?" başımı arkaya çevirdim. Gördüğüm lacivert arabayla elim ayağım boşaldı. Bu Leo'nun arabasıydı. Evet, evet. Onun arabasıydı, okulu donduracağım gün okula bu arabayla gelmişti.

"Jungkook bu Leo." hızlıca yanımdaki adama baktım. 

"Chae güzelim, sakin olman lazım. Hiçbir şey olmayacak tamam mı? Şimdi Jimin Hyung'u arayacağım. Orospu çocuğunu bir yere çekmem gerekiyor. Jimin Hyung polisi arayıp adresi verecek. Diğerleriyle beraber yanımıza gelecek, yani bir şey olması imkansız." konuşurken sürekli gözü arkaya kaymış ve kontrol etmişti. 

Bir şey olacaktı.

Hissediyordum. 

Ona bir şey olacaktı.

"Jungkook hayır eve sür sadece, polisi ararım evin adresini veririm." emniyet kemerimi çıkarttım. Şu an güvenli olmayabilirdi ama umurumda değildi. Yanımdaki adama bir şey olmasın yeterdi.

"Hayır güzelim, Jimin hyungu arıyorum şimdi. Ağlama lütfen." gözümden akan yaşı bile hissetmiyordum. "Hyung sakin ol önce. Leo şerefsizi bizi takip ediyor, bir ara takıldığımız yer vardı kalabalık olmayan hatırlıyor musun?" bir süre bekledikten sonra devam etti. "Evet orası, şerefsizi oraya çekeceğim. Sen de polislere ara ve adresi ver, Chae iyi. Kapatıyorum, acele edin hyung." telefonu kapattıktan sonra arka koltuğa fırlattı. 

"Jungkook bak bu adam sağlıklı değil, sana bir şey yapabilir." kolundan tuttum. Kaza yapsa bile umurumda değildi. Düşünemiyordum, ona bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. 

"Chae, bir şey olmayacak diyorum. Sakin ol lütfen geldik zaten." arabayı durduğunda kapıları kilitledi. Arkama baktım, Leo'nun arabası tam arkamızdaydı. "Aşağı inmeyeceğiz, merak etme. Polisleri bekleyeceğiz." dedikten sonra emniyet kemerini çıkardı. 

Sağ tarafımdan duyduğum sesle irkilerek baktım. Leo'nun sırıtarak bana baktığını gördüğümde çığlık attım. "Siktir!"Jungkook'un küfüründen sonra kilidin açılma sesini duyduğumda şaşırarak Jungkook'a baktım. İnecekti ama inmemeliydi. Jungkook kulpu tutamadan kilidi geri kapattım.

"Hayır, inemezsin! Manyak mısın sen?! Öldürür o seni, bir şey yapar sana!" kolunu parmaklarımla sıkıca sardım. 

"Chae saçmalama güzelim, o bir şey yapamaz bana. İnmem gerekiyor, sen arabada kalacaksın." başımı iki yana sallayarak kolunu bırakarak kollarımı sıkıca boynuna sardım. Dizlerimde yükselmiştim. Arkamda Leo'nun bizi izlediğini biliyordum ama aklımdan silmeye çalışıyordum. 

Secret Lover | Jungkook Onde histórias criam vida. Descubra agora