Stajyerler

25. Bölüm

Herkes bir yerde başına bir şey gelmeden toplandığında...

Kumsal: Bunlar Lila ve Doğan'ı çıkarmak için yeterli olur.

Peri: Kesinlikle. Süper o zaman çıkaralım onları.

Kumsal: Evet... Ama hep birlikte gitmeyelim, şüphe çekeriz. Birileri buralarda kalmalı...

Çağrı: Aslında ben hemen halledip gelebilirim.

Alin: Yok. Mümkünse başka biri gidip halletsin. Hatta ben de gidebilirim.

Çağrı: Size de ne yapsak yaranamıyoruz ki..

Kumsal: Orası artık sizin bileceğiniz iş. Gitmeliyim...

Kerem: Beni de bekle seninle geliyim.

Kumsal: Gel tabii.

O sırada hapishaneye Lila'nın babası gelir.

Fırat: Lila!

Lila: Baba..

Fırat: Kızım senin ne işin var burada?

Lila: Yanlış anlaşılma sadece...

Fırat: Nasıl bir yanlış anlaşılma bu?

Lila: Ya önemli bir şey değil.

Fırat: Evet görebiliyorum.

Lila: Ya baba.

Fırat: Neyse tamam burada kal seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulacağım.

Lila: Baba nereye gidebiliriz zaten... Ayrıca ayrıca gitmeden Doğan ile tanış.

Doğan: Evet! Merhabalar ben Doğan...

Fırat: Merhaba.

Vee Fırat gider...

Lila: Bu çok kabaydı...

Doğan: Seni kurtarmak için gitti...

Lila: Biliyorum. Uf çıkalım artık yeter. Saçma sapan bir yanlış anlaşılma için bu süre çok uzun.

Doğan: Yanlış anlaşılma olduğunu kimse bilmiyor ama. Düpedüz suçlu gibiyiz.

O sırada polis gelip Lila ve Doğan'a serbest olduklarını söyler ve onlar da doğal olarak dışarı çıkarlar.

Alin: Lila! Seni çok özledim!

Lila: Ben de sizi özledim... Nasıl oldu bu?

Alin: Anlatırız. Önce büroya gidelim.

Hep beraber büroya gittiklerinde herkes Doğan ve Lila'ya olanları anlatır.

Lila: Vay vay vay... Bizim için demek!

Kerem: Tabii ama buna sonra sevinmemiz gerekebilir.

Doğan: Neden?

Ares: Lila, Doğan odama gelin.

Can: Kesin kovacak.

Doğan: Bir kere ağzından hayırlı bir şey çıksın be çocuk!

Peri: İhtimalleri değerlendiriyor sadece ya, hem gayet de güzel konuşuyor...

Doğan: Evet tamam bunun için yanlış bir yerdi kesinlikle.

Lila: Tamam boşver hadi gidelim de ne diyecekse desin.

Lila ve Doğan gider.

Can: Kovulacaklar di mi?

Kerem: Ama bu hiç mantıklı değil. Sonuçta suçsuz olduklarını kanıtladık.