32. Bölüm

3 1 0
                                    

Alin: Ya siz şaka mısınız!

Dilan: Sana sessizlik falan öğretmediler mi ya? İnsanlar şurada bir özlem giderecek, sus ve saygılı ol.

Alin: *güler* Ne biliyor musunuz... Bu yaptığınız her şeye sizi o kadar pişman edeceğim ki-

Ömer: Sakın tehdite kalkışma.

Alin: Bunu söylemek için biraz geç kaldınız...

Kuzey: Ya sen ne yapıyorsun burada?

Ömer: Kime bulaştığını sana göstermek istedim sadece.

Kuzey: Öyle mi? Kime bulaşmışım ben?

Ömer: Bana.

Kuzey: Sende mi bütün bunların parçası oldun, gerçekten?

Ömer: Ben hiçbir şeyin parçası olmam Kuzey. Şimdi her şeyin senin için net olduğunu düşünüyorum, sana düşünmek için biraz zaman vereceğim. Hadi Dilan gidelim biz.

Dilan ve Ömer çıkarlar.

Alin: Seni bilmem ama ben hiçbir şey anlamadım.

Kuzey: Ares her ne yapmaya çalışıyorsa babama yardım ediyor ya da tam tersi babam Ares'e yardım ediyor ama birbirleriyle bir bağlantıları var, hem de büyük bir bağlantıları var.

Alin: Ne? İyi de neden? Baban ve Ares ne alaka ki?

Kuzey: Babam bilinen bir yatırımcı. Yani bakıldığında Ares'in tam da ihtiyaç duyacağı tipten biri.

Alin: Kulağa hiç hoş gelmiyor.

Kuzey: Hiç hoş şeylerin olmadığı biraz bariz...

Alin: Peki sana neyin zamanını verdi? Ne düşünmeni istiyor?

Kuzey: Geri çekilmemi istiyor işte, onun tabiriyle işine engel olmamamı falan. Zaten bundan başka amacı olmaz asla.

Alin: Her şeyi bu yüzden mi yapıyor?

Kuzey: Muhtemelen.

Alin: Oha. Bir dakika, acaba Gülşah bu yüzden mi sana kafayı taktı? Seninle yakın olursa sen ona işe yarar şeyleri de anlatırsın ve o da gidip Ares'e anlatır Ares de babana ve baban da senden önce onları kullanır!

Kuzey: Olabilir, bilmiyorum. Gülşah bayadır böyle.

Alin: Anlaşılan baban da bayadır böyle.

Kuzey: Attığım her adımda onun izini taşımaktan nefret ediyorum.

Alin: Bundan sonra böyle olmayacak. Her şey değişecek ve daha da güzel bir hâle gelecek.

Kuzey: Sakinleştirme sırası sana mı geçti *güler*

Alin: Eh, öyle de denebilir *güler*

Lila: Alin!

Alin: Lila! Siz nasıl geldiniz buraya?

Doğan: Polisler ve Kuzey'in konumu sayesinde.

Kuzey: Polis mi çağırdınız?

Lila: Tabii ki. Sizi resmen kaçırdılar, bu bir suç!

Alin: Biliyoruz biliyoruz.

Doğan: Ama tabii gidip ifade vermeniz gerekiyor.

Bu konuşmadan sonra Lila ve Doğan diğerlerinin yanına dönerken Kuzey ve Alin de ifade vermek üzere karakola giderler.

Kumsal: Oha! E harika. O zaman Gülşah'ın ses kaydını da polise dinletirsek Ares'in de bu işle bir bağlantısı olduğunu anlarlar ve böylece ondan da kurtulmuş oluruz!

StajyerlerWhere stories live. Discover now