5

7.7K 642 583
                                    

SELAM BEN GELDİM

BUNDAN ÖNCEKİ BÖLÜME BAKIN KOSUN

ya bakın ben fici aslında çok seviyorum ve acayip güzel seyler olacak diye umuyorum ama okul açıldı açılacak

BU YÜZDEN ELİMDEN GELDİĞİNCW BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIM (2 günde bir de olabilir)

VE ARTİK TAMAMEN TAEKOOK GÖREBİLİRİZ ÇOK MUTLUYUM YA (grup konusmalarında bipolar oluyorum, 7 kisi olmak çok zor) LÜTFEN YORUM YAPIN

hadi bölüme geçelim 🏃🏻‍♀️🏃🏻‍♀️


Taehyung's

Jungkook'u okulda gördüğüm ilk andan beri ona karşı farklı hisler beslediğimi söylemem gerekirdi. Belki ilk başta benim değil deltamın dikkatini çekmiş olsa dahi onu gördükten sonra tamamen fikrim değişmişti.

Kocaman parlak gözleri vardı bir kere. Utandığında veya mahçup hissettiğinde kocaman gözleri oluru varmışçasına daha da açılıyor ve Tanrım...kurdum resmen ona iltifat etmem için beni zorlayıp duruyordu fakat onunla yakınlaşmak için korkuyordum.

Bana gerçek bir samimiyet besliyor gibiydi ama emin olamıyordum. Herkese karşı böyle olup olmadığını da bilmiyordum. Belkide onun için sadece özür dilemek istediği birisinden fazlası değildim.

Çocukluğumdan beri asla kendim gibi davranamamıştım.

Sanırım bu yüzden heyecanlanmadan edemiyordum.

Elbette delta olduğum anlaşıldığından beri çevremde sürekli bir kalabalık vardı fakat o kalabalıkta kimsenin amacı gerçek Taehyung'a yakın olmak değildi. Arkadaş olmak isteyenlerin bile tek amacının delta ile yakın olmak istediğini biliyordum. Kimse benim nasıl olduğumu merak etmiyordu.

Bu yüzden yalnız kalmak daha güven vericiydi. Kimse beni kıramazdı, kimse gittiği için üzülmezdim diye düşünüyordum şimdiye kadar.

İlerlemekte olduğum şirin gözüken kafeye baktım. Akşam üzeri olduğu için renkli ışıklarını açmış olan bu kafe normal zamanda geleceğim bir yer gibi durmuyordu. Ben oldukça evden çıkmamayı tercih ediyordum.

Yavaş adımlarla girdiğim kafede kapıyı ittirmem ile hemen üst tarafta kalan çandan bir ses yükseldi ve kafede oturan bir kaç kişi bana döndü.

Yeni bir yerde olduğumdan insanlar beni bu zamana kadar yaşadığım yerdeki kadar iyi tanımıyordu ve bu yüzden daha rahat hissediyordum.

Gözlerimi çok fazla kalabalık olmayan kafede gezdirirken, Jungkook'un bugün nasıl göründüğü hakkında bir fikrim olmadığı için ne aradığımı tam olarak ben de bilmiyordum.

İzlendiğimi hissedene kadar.

Sağ tarafımda hemen camın yan tarafında olan koltuklardan birinde oturan beden, dilimden asla düşüremediğim kocaman gözlerini açmış bir şekilde bana bakıyor ve yanına gitmem için bekliyordu.

Kendime sakin olmam gerektiğini hatırlattım çünkü inanın ki ben bu yaşıma kadar onlarca defa ringe çıkmış biri olarak asla bu kadar gerilmemiştim.

İşin özünde maalesef bu buluşmayı anlatacak, ondan akıl alacak bir arkadaşım dahi yoktu. Heyecanımı kimseyle paylaşamıyor, tek başıma yaşamaya çalışıyordum ama yetmiyordu. Birine anlatamamak çok zordu.

Yanına vardığımda aldığım tatlı çiçek kokusu ile kısa bir an duraksamadan edemedim. Gerçekten normalde de böyle tatlı kokuyor muydu?

"Hoş geldin. Otursana." dedi eliyle karşısında bulunan koltuğu göstererek.

My Next Mistake | TaekookWhere stories live. Discover now