1•

301 27 10
                                    

Hassas içerik uyarısı.•

"Haah...haah...ah..."

Çalı sesleri...ormanda kulağına dolan yaprak, dal, çalı ve bazı kuş sesleri dışında herhangi bir ses yoktu.
Koşmaya devam etti, bir yandan ise gözyaşları yüzünden buğulu görüyordu.
Kolunu gözüne silerken, önündeki ağaca toslamadan evvel birisi üzerine atlamıştı.

Ve sadece çığlık atabildi...

* * *

"Hadi ama Liana, ben senin babanım hayatım. Babanla birlikte bir şarap bile içmeyecek misin?"

Liana, yüzünü buruşturarak karşısındaki adama baktı.
"Şu cümleyi kurma, midemi bulandırıyorsun. Sen sadece annemin, babamın yokluğunu doldurabilmesi için kullandığı bir piyonsun."

Adam dudak büzerek, üzülmüş gibi ona bakmıştı.
"Ah, ne kadar üzücü konuşuyorsun böyle? Yüreğim kanadı resmen." Yüzündeki sahte üzüntünün yerini, iğrenç bir gülümseme aldı.
"Annene sadece senin için katlanıyorum, bebeğim."
Ayağını masanın altından Liana'ya doğru uzatıp sürttü.
"Tek istediğimin sen olduğunu biliyorsun."

Liana, bacağını hızlıca geri çekti.
"Bunu ancak rüyanda görürsün!"

"Anlaşılan seni yenemeyeceğim, ne üzücü ama...pekâla sadece bir şarap bile içsek benim için yeterli."

Liana, masanın üzerindeki şarap dolu kadehi alıp başına dikerek tek dikişte bitirdi.
Masaya sertçe kadehi koyup, ayağa kalktı.
Boğazında kalan iğrenç tattan kısa süreliğine nefret etse de, buradan bir ân evvel çıkmak istiyordu.
"Şimdi gidiyorum, beni sakın bir daha rahatsız etme. Anneme de iyi baksan iyi olur, aksi takdirde seni buna pişman edeceğimi en iyi senin biliyor olman gerekiyor."

Adam, sırıtarak onu izliyordu.

"Kendini gidecek kadar iyi hissediyor musun gerçekten?"

Aslında pekte iyi hissettiği söylenilemezdi, sanki başı dönmeye başlamış gibiydi.
Hemen kaçması gerekiyordu.
"İyiyim, rahat bırak beni."
Kapıya doğru ilerlediğinde, adam onun üstüne atlayarak masanın oraya geri çekmiş bulundu.

Liana, çığlık atıp tırnaklarını onun omzuna geçirerek canını yakıp boşluğundan yararlanmak istedi, ancak başaramadı.

Masaya çarpmalarıyla, sert bir şekilde ikisi de yere düşmüştü. Liana, bunu fırsat bilerek kaçmak için süründü, ancak her geçen dakika sanki daha da körleşiyor gibi hissediyordu.

Ayak bileğinden yakalanıp çekilmesiyle, tekrar korkuyla bağırmıştı. Üzerine çullanan adam, onun boynunun açıkta kalan yerlerine ıslak öpücükler kondururken, eli ise eteğinin altına gidiyordu.

Liana, önce onu üzerinden ittirmeye çalıştı ancak başaramadı. Daha sonra ise eline değen soğuklukla umut ışığı yanmıştı. Yere düşen bıçağı, adamın omzuna sertçe geçirdiğinde, adam acıyla inleyerek geri çekilmek zorunda kaldı.

Bu vakitte de Liana, bir ân evvel doğrularak üzerine çeki düzen bile veremeden odadan kaçmak için koştu.
Etrafı zor seçebiliyordu, ancak kaçmayı başarabilmişti. Eline bıçaktan gelen kan bulaşmış, üzerindeki beyaz elbisesinde de minik minik kan damlacıkları bulunuyordu.

i found something, you.||Yeager.Where stories live. Discover now